TUSİAD’ın Parlamento Turundaki İlk Durağı BDP Oldu
Yasama faaliyetlerini yakından takip etmek amacıyla parlamentodaki parti gruplarını ziyaret eden TUSİAD’ın ilk durağı BDP oldu. Yönetim Kurulu Başkanı ve Parlamento İşleri Komisyonu Başkanı Haluk Dinçer başkanlığında BDP grubunu ziyaret eden TUSİAD heyeti, yeni anayasa konusunda yaptıkları çalışmaları BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan ile paylaştı.
Kaplan, toplantıda yaptığı konuşmasında şunları söyledi: “Demokrasinin üç önemli sacayağı vardır bunlar: siyasal demokrasi, çoğulcu demokrasi ve ekonomik demokrasidir. Çalışanlar ve işveren arasındaki denge, çağdaş demokrasilerde kurulmuştur. BDP Grubu olarak sizleri yakından ilgilendiren Borçlar Kanunu, çalışma barışı, gelir dağılımı ve vergi adaleti konularında çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Özellikle anayasa yapım sürecinde TUSİAD’la ilişkilerimizi daha diri tutmamız gerekmektedir.”
Hasip Kaplan Anayasa yapım sürecine katkıda bulunmak amacıyla toplumun her kesiminin görüşlerini aldıklarını ve tüm bu görüşlerin sağlıklı bir anayasa yapılabilmesi için önemsenmesi gerektiğini belirttiği konuşmasında : “Meclisteki en sivri grup olarak gösterilmemize rağmen en yapıcı ve uzlaşıcı muhalefet grubuyuz. Özellikle anayasa gibi ortak konularda ön şartsız görüşeceğimizi bildirdik. Toplumsal gelişmelerde yalnızca siyaset söz sahibi olamaz. Emek meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler gibi tüm kesimlerin görüşü alınmalıdır. BDP grubu olarak kadınların anayasadan ne beklediklerini içeren kapsamlı bir çalışma yaptık. Bu süreçte en zayıf bağımız maalesef TUSİAD’la oldu. Çünkü TUSİAD yapısı gereği iktidarla yakın olmak durumundadır. Umarız bundan sonra daha yakın ilişkilerde oluruz” dedi.
TUSİAD’ın ticaretin yüzde 80’ini, yaratılan katma değerin yüzde 50’sini gerçekleştirdiğini söyleyen Haluk Dinçer ise şunları söyledi: “Yasama faaliyetlerini yakından izlemek için buradayız. 1992 yılında akademisyenlerle son derece kapsamlı bir anayasa çalışması yaptık. Bu süreçte ise yine Anayasanın nasıl olması gerektiğiyle ilgili çalışmalarımız devam ediyor ve önemli raporlar hazırladık. Uzlaşma komisyonu çalışmalarını yakından takip ediyor ve önemsiyoruz. Arzumuz sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerin uzlaşısıyla gerçek bir sivil anayasa yapılmasıdır. Bugünkü ziyaretimizin amacı bu sürece sağlayacağımız katkının ne olacağı konusunda siyasi partilerin önerisini almaktır.”
Hasip Kaplan Anayasanın sağlıklı bir ortamda yapılması gerektiğinin altını çizdiği konuşmasında şöyle konuştu: “Eğer Türkiye’nin refahının artmasını, çağdaş demokrasiye ulaşmasını ve ekonomik krizin önünde dağ gibi durmasını istiyorsak; silahlar susmalı, çatışma bitmeli ve barış gelmelidir. Barış için gerekirse silaha kendimizi siper ederiz. 74 milyon nüfusta bir halk çoğunluk olabilir. Ancak bizim için 5 bin Süryani de çok kıymetlidir. Partimiz, etnik bir parti değildir ancak mevcut siyasi parti rejimi ve seçim barajı nedeniyle Güney Doğudan ağırlıklı olarak oy almaktayız. Çözüm ve çözümsüzlüğün at başı gittiği bir sırat köprüsündeyiz. Silahların susturulması, silahları elinde bulunduranlara aittir. Kara operasyonu çözüm olsaydı 1986’da olurdu. Çözümün adresi Ankara’dır. İstenirse bir haftada barış sağlanabilir”.