Eski CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şikâyetiyle 11 yıl 8 ay hapis cezası ve siyasi yasak istemiyle yargılandığı davada duruşmada savunma yaptı.
Eski Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın şikayeti üzerine açılan hakaret davasının ilk duruşması Ankara 57. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret iddiasıyla yargılanıyor. Kılıçdaroğlu’na siyasi yasak ve 11 yıl 8 ay hapis isteniyor.
Dava nedeniyle Ankara Adliyesinde kolluk kuvvetleri tarafından geniş güvenlik önlemleri alındı. Kılıçdaroğlu’nu desteklemeye gelenler ”Halkın umudu Kılıçdaroğlu”,“Hak, hukuk, adalet” sloganları attı. Kemal Kılıçdaroğlu, adliyedeki izdiham nedeniyle duruşma salonuna güçlükle girebildi.
Kemal Kılıçdaroğlu’na eşi Selvi Kılıçdaroğlu, çocukları ve Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş eşlik etti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş ile CHP milletvekilleri davayı takip ediyor. Kılıçdaroğlu’na destek için Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ da geldi. Mevcut salonda, Kılıçdaroğlu’nun ailesi, Özel, Yavaş ve avukatların duruşmayı takip etmesine izin verildi.
Daha sonra Kemal Kılıçdaroğlu savunmasını yaptı.
KILIÇDAROĞLU’NUN SAVUNMASI: HIRSIZA HIRSIZ DEDİĞİM İÇİN KARŞINIZDAYIM
“Ben buraya işlediğim bir suçtan ötürü değil, işlenen suçları kayıtlara geçirmek ve tarihe not düşmek için geldim” diyen Kılıçdaroğlu “Sanırım, açılan davaların ve mahkemeye çıkmamın nedeni; Erdoğan’a ‘Başçalan, Hırsız ve Başhırsız’ demiş olmamdır. Öncelikle ispatlarla sabit olan bu gerçekleri dile getirdiğim için hiçbir pişmanlığımın olmadığını söylemek isterim. Ne mutlu ki bana, mahkeme karşısına, ‘Rüşvet suçundan’ çıkmadım. Ne mutlu ki bana, ‘yetim hakkı yiyen zimmet suçlusu bir hırsız’ olarak karşınıza çıkmadım. Ve yine ne mutlu ki bana Sayın Yargıç, karşınıza ‘Vatana ihanetten’ de çıkmadım. Karşınıza Sayın Yargıç, ‘Hırsıza hırsız’ dediğim için çıktım” ifadelerini kullandı.
“BOP’UN İKİNCİ AŞAMASI BÖL-PARÇALA”
Büyük Ortadoğu Projesinin 2. fazına geçildiğini söyleyen Kılıçdoğlu, ilk aşamanın rüşvet ve yolsuzluklarla zenginleştirilen, ülkeyi toprak tavizleri vermek zorunda bırakacak kadar borçlandıracak tek adam rejimini kurmak olduğunu dile getirdi. Bunun tamamlandığını, ikinci aşamanın da devleti bölme ve parçalama projesi olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, “BOP’un 2. aşaması sürecinde Türkiye alenen bir sığınmacı deposu haline getirilmiştir Ne acıdır ki para uğruna Türkiye’ye ‘Geri Kabul Anlaşması’ imzalatılmıştır. Devletimiz borçlandığı her 100 lira karşılığında 135 lira faiz ödüyor. BOP’un 2. Aşaması Kıbrıs ve Ege’den toprak ve taviz vererek tamamlanmayacak Sayın Yargıç!” ifadelerini kullandı.
“ERDOĞAN ÜLKEMİZ İÇİN TEHDİT VE TEHLİKEDİR”
Gerekirse Kıbrıs’tan bir kısım toprakta verilebilir” Diyen Erdoğan, “Emir komuta merkezim isterse Papaz elbisesi giyerim” diyen Erdoğan, “Hem laik hem Müslüman olunmaz” diyen Erdoğan, “Valilere çukurlar eşilirken, dokunmayın talimatını ben verdim” diyen Erdoğan, “Ne istediler de vermedik, bitsin bu hasret dön gel ” diyen Erdoğan, kurucu irademiz ve liderlerimize, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e “Ayyaş” diyen Erdoğan, Dolayısıyla Erdoğan; Ülkemiz, devletimiz, birliğimiz ve geleceğimiz için bir tehdit ve tehlikedir.
Erdoğan’ın Kıbrıs ve Ege politikasında da taviz vereceğini savunan Kılıçdaroğlu, “Erdoğan; ülkemiz, devletimiz, birliğimiz ve geleceğimiz için bir tehdit ve tehlikedir. Güçler ayrılığı olmayan ve teslim alınabilecek, tekrar ediyorum, yasadışı malvarlığı dolayısıyla teslim alınabilecek tek bir kişi üzerine inşa edilen bu ucube sistem ülkemiz için beka sorunudur.” dedi.
İŞBİRLİKÇİ ÇIKTI
Hataları ve pişmanlıkları da olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, vasiyet olarak ‘Kılıçdaroğlunu aileme emanet ediyorum’ diyen milliyetçi ve vatansever diye bildiklerimiz işbirlikçi çıktı, onlara inandığım hata ettim. Pişmanım, kurulan müesses nizamı ve ülkenin içine girdiği bu tehlikeyi daha iyi anlatamadım. Sahte videolar ile sahtekarlık yapanlarla daha çok mücadele edemedim” dedi.
Kılıçdaroğlu, konuşmasını “100 yıl sonra bir kere daha söylüyoruz, ne bu devleti ne de bu milleti ‘Köhne Bizans’ın Yıldız Burcunda oturan baykuş’ özentilerine bırakmayacağız” diyerek ve “Yaşasın Türkiye, yaşasın Türkiye Cumhuriyeti” diyerek tamamladı.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun duruşma sonrası bir açıklama yapmadı.
Kılıçdaroğlu’nun savunmasının ardından CHP Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Gökhan Günaydın adliye önünde açıklamalarda bulundu. SEGBİS ile kayıt alındı. Yaklaşık 1 saatlik bir ifadeydi. Avukat tarafından deliller sunuldu. Dava Mersin’de görülecek.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın yaptığı açıklamada “Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2014’te Mersin’de bir konuşma yapmış. On yıl önce yaptığı konuşma ile yargılamanın hukukla adaletle herhangi bir uzlaşır tarafı yoktur. Mahkeme burada ifadeyi aldı, çeşitli kanıtları da Sayın Kılıçdaroğlu’nun avukatı mahkemeye sundu. Bunları Mersin’e gönderecek, burası talimat mahkemesi olduğu için. Mersin’de duruşmalar devam edecek” diye konuştu.
Günaydın, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun duruşmada neden olmadığı sorusuna “Ekrem İmamoğlu 4 ay önce karara bağlanmış bir çerçeve içerisinde Almanya’da. Kendisiyle birkaç gün evvel konuştum ‘Bu duruşmada Sayın Genel Başkanın yanında değilim, başka bir celsede yanında olurum’ dedi” diye yanıt verdi.
“ERDOĞAN AFFETTİ” DEDİ
İktidara yakınlığıyla bilinen Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, “Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nu affetti” başlıklı yazısında, “Kılıçdaroğlu bu dava üzerinden CHP içinde yeniden bir çıkışa hazırlanıyor. Bir kahramanlık destanı yazmak istiyor. Ama çürük tahtaya basıyor. Nasıl mı? Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nu affetti” ifadelerine yer verdi.
”AFFETMEK TERİMİ TEK BAŞINABİR AHLAKSIZLIK”
Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik ise Halk TV’ye yaptığı açıklamada Selvi’nin yazısına tepki gösterdi, “Affetmek terimi tek başına bir ahlaksızlık. Erdoğan’ın haddine değil affetme olayına girmesi. Yolsuzluk gerçekliğini ispatlayacağımızı anlaması nedeniyle o süreçlerde sadece olayın üstünü örtebilmek amacıyla şikâyetten vazgeçme durumu söz konusu olmuştur. Yani hırsızlık olgularının ispatlanması ve konuşulmamasını sağlamak üzere Erdoğan şikâyetinden vazgeçmiştir.” dedi.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.