Ağız ve Diş Sağlığı 1. Bölüm
Koruyucu diş hekimliği nedir?
Ağız sağlığıyla ilgili doğumdan başlayarak yaşamın sonuna kadar kontrolü ve tedavisinin sağlanmasına ilişkin bir kavram olan “koruyucu diş hekimliği” aslında yaşamımızda çok önemli bir yere sahiptir. Koruyucu diş hekimliği ilk dişin çıkmasıyla birlikte başlar. Rutin kontrollerle dişlerde oluşabilecek problemlere karşı önlemler alınabilecek ve erken teşhis ile tedavisi çok daha basit olabilecektir. Dolayısıyla 6 ayda bir diş hekiminize başvurmanız tavsiye edilir.
Erkenden alınan önlemler ve koruyucu amaçlı müdahaleler, çocukların ileri yaşlarda sorunsuz gülümsemelerini sağlar.
Bu konuda Diş Hekimi Süleyman Çetinkaya’nın verdiği bilgiler şöyledir;
“Bir müzisyen enstrümanını en özenli şekilde kılıfından çıkartır bakımını yapar ve aynı özenle geri kılıfına yerleştirir. Bir şoför arabasını, çiftçi ürününü, kuaför makasını, çoban hayvanlarını en iyi şekilde korur, özenle bakar. insanlar kendileri için çok değerli olan birşeye zarar gelmesini istemez. Peki sahip olduğumuz en değerli olan sağlığımıza gereken özeni gösterip koruyor muyuz?”
Maalesef hastalandığımız zaman bile tedavi ettirmek için gereken özeni göstermeyen toplum olarak, sağlığımızı yitirmeden önlemler almak çok daha zor geliyor. Oysa alınması gereken ufak koruyucu önlemlerle, ileride yaşanabilecek büyük acılar ve harcanacak paralar da önlenebilir.
Sağlıklı bir vücuda sahip olmak isteniliyorsa, ağız sağlığının en üst seviyede olması gerekir. Çünkü sağlık ilk olarak ağızda başlar ve sağlıklı bir ağız için yapılması gereken ilk ve en önemli şey koruyucu tedavilerdir. Bunun için koruyucu diş hekimliği uygulamaları geliştirilmiştir. Koruyucu diş hekimliği ağızda ilk dişin sürmesiyle başlayıp yaşam sonuna kadar süren bir kontrol/tedavi kavramıdır.
Vücudumuzda hiçbir organın ikinci bir şansı yokken, dişlerimiz önce süt dişleri olarak sürer ve sonrasında sürekli dişler olarak belli yaşlarda değişir. Ortalama 7 aylıkken çıkan ilk süt dişler, yine ortalama 7 yaşında dökülerek yerini daha büyük ve daha sağlam olan sürekli dişlere bırakmaya başlar. 6 yaşında süt dişlerin arkasında çıkan 1. büyük azı dişi yani 6 yaş dişi ağızda çıkan ilk sürekli diştir ve 13 yaşında süt dişler tamamen yerini sürekli dişlere, bir daha değişmemek üzere, bırakmış olurlar.
Her ne kadar düşüp kendilerini sürekli dişlere bırakıyor olsalar da süt dişlerinin sağlığı arkasından gelecek olan sürekli dişler için çok büyük önem taşımaktadır. Günümüzde yaygın bir sorun haline gelen çapraşık dişlerin en büyük nedeni erken çekilen süt dişleridir. Süt ve sürekli dişlere uygulanacak koruyucu tedaviler olan fissür örtücü ve fluor uygulamaları ile diş çürümelerinin önüne büyük ölçüde geçilebilir. Herşeye rağmen erken çekilen süt dişlerinin yerine yer tutucu uygulamaları yapılarak ileride olası çapraşıklıklar giderilebilir. Çocukların diş fırçalama ve diş ipi kullanma alışkanlığı kazanmalarını, kötü alışkanlıklarını yok etmelerini (parmak-dil emme, tırnak yeme vs.), uygun beslenme alışkanlığı kazanmalarını sağlayarak ve diş gelişimi takip ederek ileride sorunsuz bir ağız sağlığına sahip olmalarını sağlayabiliriz.
Koruyucu diş hekimliği sadece çocuk yaşlarda değil ileri yaşlarda da önemli hastalıkların önüne geçebilmektedir. Bunlardan en önemlisi ağız kanseridir. Kızarıklık, kanama, acı, ısı değişikliklerine duyarlılık gibi rahatsızlıklar günlük çiğneme fonksiyonlarında başlamış ve iki haftadan uzun sürmüşse mutlaka hekim kontrolü gereklidir. Herhangi bir kanser lezyonu dişsiz ağızda da ortaya çıkabilir.
Çocuk yaşlardan itibaren belirli periyotlarla hekim kontrolü altında olmak bir zaman kaybı değil, yaşam boyu ruhen ve bedenen sağlıklı bir birey olma yolunda atılan bir temeldir.
Süleyman Çetinkaya’nın 2. bölüm haberine buradan ulaşabilirsiniz.