Gönüllü doktorlardan kurulu olan Zorla Organ Alımına Karşı Duran Doktorlar (DAFOH) kuruluşu, Çin’de çoğunluğu Falun Gong uygulayıcıları, politik suçlular, Uygur Türkleri ve Tibetli mahkumlar olan donörlerden, hayatları pahasına ve kendi rızaları alınmadan organlarının alınıp satıldığına dair iddiaların araştırılması için BM’ye sunulmak üzere başlattıkları 1.000.000 imza kampanyasının bitmesine 3 hafta kala sivil topluma bu konuda yardım taleplerini tekrarladılar.
Kampanya dilekçesinde, bu kampanyanın gerekçesi olarak, Çin’de 1994 ile 1999 yılları arasında organ nakli sayısının 18.500 iken 2000 ile 2005 senesinde bu rakamın 60.000 olarak gerçekleşerek bu rakamın astronomik bir şekilde artması gösteriliyor. Uluslararası Af Örgütünün yaptığı tahminlere göre Çin’de yılda 2.000 civarında infaz gerçekleştiği, bu rakamın 1994 ile 1999 arasındaki 18.500 rakamını açıklamaya yeterli gibi görünse de, 2000 ile 2005 yılları arasındaki fazladan 40.000 organ naklini açıklamaya yetmediği ifade ediliyor.
Dilekçede ayrıca, tanınmış bir insan hakları avukatı olan David Matas ile beraber eski Kanada Parlamentosu üyesi ve Kanada Asya-Pasifik Devlet Bakanı olan David Kilgour’un beraberce daha önce yaptıkları bir araştırma referans olarak gösteriliyor. Raporun, elde edilen geniş çaplı deliller sonucu, çok sayıda organın, rızası alınmayan Falun Gong uygulayıcılarından alındığına dair gerçekleri ortaya koyduğu da belirtiliyor.
Bütün bu delilleri inceleyerek konu hakkında bir yorumda bulunan New York Üniversitesi Langone Tıp Merkezi, Biyoetik Bölümü Başkanı Arthur Caplan’ın ise konu ile ilgili olarak devletin “talep doğrultusunda ölümler gerçekleştirdiği” sonucuna vardığı ifade ediliyor.
BM İşkence röportörü Manfred Nowak ve Dini Hoşgörüsüzlük röportörü Esma Cihangir’in 2006 yılından beri topladıkları deliller sonucunda 2008 yılında İşkence Karşıtı Komisyona sundukları raporda da, “ Mükemmel bir şekilde uyuşan organlar için tavsiye edilen kısa bekleme süreleri nakiller için bilgisayarlı bir eşleştirme sisteminin ve çok sayıdaki muhtemel yaşayan donörlerden oluşan bir bankanın varlığını işaret ediyor. Mevcut organlar ve tanımlanamayan kaynaklar arasındaki fark, organları alınan Falun Gong uygulayıcıları ile açıklanıyor ve 2000 yılından itibaren artan nakil sayısının, bu kişilere karşı başlatılan zulümün tarihi ile bağdaşıyor” deniliyor. (BM belgesi A/HCR/7/10/Ek.1,29 Şubat 2008 paragraf 40 ve 41)
DAFOH’un bu iddiaların araştırılması için gerekli 1.000.000 imzaya destek vermek üzere yayınladığı dilekçeye https://dafoh.org/Petition.php adresinden ulaşabilirsiniz.