ET: Ayda merhaba, öncelikle seninle tanıştığımız için çok mutlu olduk. Yaratıcı işlerine şahit olmak bizi çok sevindirdi. Atık malzemelerin bu denli şaşırtıcı ve keyifli bir şekilde dönüşüme uğraması, gelişime ve farklı tasarımlara fırsat vermesi de ayrıca çok güzel bir düşünce. O yüzden yarattığın ürünlerle karşılaştığımızda, sana ulaşmak ve seni tanımak istedik. Öncelikle bize kendinden birazcık bahseder misin?
Çok teşekkürler. Ben lisede elektronik ve bilgisayar eğitimi aldıktan sonra, 2000 yılında H.Ü. GSF Fakültesi, Heykel bölümünde, Şinasi Tek atölyesinde eğitimimi tamamladım. 15 yıl kadar kendi atölyemde kişisel ve talebe yönelik çalışmalarım oldu.
ET: Ödüllü bir heykeltıraş olarak genel çizgini, heykele ve tasarıma bakış açını öğrenmek istiyoruz..
Sanatçı yönümü keşfettiğimden bu yana, sınırları olmayan ve belli bir kalıba girmeyen, tamamen yaşamın getirileri ile etkileşimli gelişen bir çizgim oldu. Hayata ve doğaya dair ne varsa tepkisel bir çizgiydi bu. Çok kısaca, iç dünyamı dışarıya ve izleyiciye yansıtan bir tutum sergiledim. Heykele ve tasarlamaya bakış açım da bu yönde oldu her zaman..
ET: En çok hangi malzemelerle çalışmaktan hoşlanıyorsun?
Okuldayken, daha çok metal ve ağaç tercihimdi. Şu anda her türlü malzemeyi kullanmaya çalışıyorum. Günümüz teknolojisi ile birlikte gelişen pek çok yeni malzemeyi denemeyi seviyorum. Merakımı cezbediyor ve araştırıyorum.
ET: Sanat hayatına adım atmanı sağlayan, seni etkileyen ve sana ilham veren kişileri, olayları veya akımları merak ediyoruz…
Çocukluğumdan bu yana sürekli çizerdim. Ders kitaplarım hep çizimlerle doluydu. 🙂 Sanatçı kişiliği olan bir aileden geliyorum. Bunun etkisi büyük; özellikle annemin.Kendisi de yağlı boya resim yapıyor. Beni etkileyen pek çok sanatçı ve akım var tabi ki.Çeşitliliği sevdiğim için hepsinden ayrı etkilendim. Takılıp kalmadım hiçbir akıma. Yalnız fakülte zamanımda İlhan Koman ve Kuzgun Acar özellikle çok örnek aldığım sanatçılar arasında oldu.
ET: Şu anki tasarımlarının genelde bayanlara yönelik olduğunu gördük…Erkeklere yönelik çalışmaların da var mı veya olacak mı?
Şimdiye kadar ki çıkardığım işlerin arasında, erkeklere yönelik olduğunu düşündüğüm modeller var. Bununla ilgili pek çok beğeni almış olmama rağmen, toplumumuzun henüz böyle bir renge hazır olmamasıyla ilgili sıkıntı yaşıyorum tabi ki. O yüzden erkekler için daha sade ve günlük hayatta kullanılabilir bir çizgi takip etmeyi düşünüyorum.
ET: Atık teknolojiyi kullanman çok hoş. Bu ürünlerinde kullanacağın başka malzemeler de olacak mı?
Elbette. Malzeme konusunda sınırım yok çünkü etrafıma baktığım zaman epeyce şey görüyorum. Bundan kastım, çevremizde değerlendirilecek atık olmayı hak etmeyen epeyce ürün olması.
ET: Çalışmalarının protest bir havası var. Tasarımların bizde birçok düşünce uyandırdı. Robotlar, çipler, diyotlar var. Teknolojinin ilerlemesi ile insan ilişkilerinin giderek zayıflaması ve yozlaşması, çiplerin birçok duygunun ve birçok insani değerin yerine geçmesi bizi giderek mekanikleştiriyor ve doğadan uzaklaştırıyor. Tasarımlarının bu konuda ulaştırmak istediği mesajı bize kısaca anlatır mısın?
Evet, protest bir havası olduğunu söyleyebiliriz. Teknolojinin yadsınamaz getirileri olduğu gibi, tükettiği çok fazla şey de var. Her şeyden önce doğaya ve insanın kendisine dair bir israfın ve haksızlığın olduğunu düşünüyorum. İşte bu noktada, tasarımlarım, dediğiniz gibi çipler, diyotlar ve robotlarla bir mesaj vermeye yönelik gelişti.
ET: Artan dünya nüfusunun doğal kaynaklar ve enerjiler üzerinde oluşturduğu baskı bize geri dönüşümün önemini hatırlatıyor. Senin tasarımların seri yolla ve sanayi ile üretilen malzemelerden oluşuyor. Bu ürünler, normalde, ancak geri dönüşüme girdiğinde tekrar kullanım kazanabiliyor. Fakat bu durum enerji ve diğer kaynakların tekrar kullanılması ve de ziyan edilmesi anlamına geliyor. Senin yaratımların ise bu kaynakların harcanmasına karşı atılmış bir adım gibi..
Evet. Yaptığım işler, geri dönüşüme hizmet etmiyor.Doğal kaynaklar, sınırsızmışcasına ve hoyratça kullanılıyor zaten. Bu israfa ve duyarsızlığa elimden geldiğince dahil olmamaya çalışıyorum.Bu ziyana ortak olmamak adına, tüketmeden, kendi geliştirdiğim tekniklerle ve büyük bir keyifle tasarlıyorum.
ET: İlk çağlardan beri insanlar süslenme ihtiyacı hissediyor. Bu doğal ve içgüdüsel bir şey. Senin bu konudaki fikrin nedir?
Kesinlikle öyle.Kendimizi ve daha pek çok şeyi,ifade edebilmek konusunda en hızlı ve görünürlüğü olan bir durum.Statü, sosyal ve kültürel değerler bu görsellik süzgecinden geçiyor.”Kim” ve “Ne ” olana dair mesaj veriyor.
ET: Tasarımlarını insanların beğenisine veya satışa sunmayı düşünüyor musun? Bu koleksiyona insanlar nasıl ulaşabilirler?
Merak eden ve ilgilenenler için şu anda halihazırda bir facebook sayfam var.Ayrıca Instagram’da da bir galeri oluşturdum.Satışa yönelik web sayfam da yapım aşamasında. 🙂 Facebook sayfam “Scrap Queen”. Instagram profilim “scrapqueentr” ve web sayfamın adresi www.scrapqueen.net
ET: Gelecekte farklı projelerle de bizi şaşırtmaya devam edecek misin?
Şu anki uğraşım sayesinde kafamda şekillendirdiğim, çalıştıkça ve ürettikçe daha da keyifli hale getirdiğim projelerim var .Tabi bu projeleri, bu sefer kendi branşım olan heykel alanında hayata geçirip, sizlerle paylaşacağım.
ET: Seni tanımak ve bu güzel fikre, üretimlerine şahit olmak çok güzeldi. Çalışmalarında başarılar diliyor, yeni tasarımlarını görmeyi merak ve sabırsızlıkla bekliyoruz.
Beğeniniz ve desteğiniz için ben teşekkür ederim. Çok değerli ve güzel bir paylaşımdı benim için.
