Okyanusun farklı derinlikleri, gerçekten garip yaratıklarla doludur. Güçlü okyanus dalgaları ve fırtınalar bu suları karıştırdıkça, bu canlıların bir kısmı dünyanın her yerindeki kumsallara vurur.
Yaratıkların bir kısmı, normal bir insanın keşfedebileceği ya da sadece dalabileceği derinliğin çok ötesinde, mezopelajik bölgede, 350 m’den daha derinlerde yaşıyor. Bunların boyutları küçükten aşırı büyüğe kadar değişiyor. Bu derin deniz canlılarının (ya da garip görünüşlülerinin) resimleri internet üzerinden yayınlandı ve hem yerinde hem de internette gören izleyicilerin çok ilgisini çekti. (Ç.N: Mezopelajik bölge: Güneş ışığının bitkilerin fotosentez yapmasına yetmeyecek kadar az miktarda ulaştığı, 200-1000 m derinlik bölgesi)
Garip pembe yaratıkların ve tanımlanamayan, tüylü deniz türlerinin hikayeleri, kıyılara rastgele vurmakta olan bu yaratıkların tuhaf hikayelerinin yalnızca başlangıcıydı – bu sadece garip canlılar masalının başlangıcıydı. Bazı yaratıklar yöre sakinleri tarafından hazine gibi görülürken, bazıları okyanusun henüz sunmadığı diğer canlıları daha iyi anlamak için araştırma tesislerine gönderildi.
İşte karşınızda, 2018 yılında dünyanın çeşitli sahillerine vurmuş, muhteşem ve garip yaratıklar:
Bunlardan biri, püskül tüylü dev bir damlaya benzeyen bir yaratık.
Büyük damla-yaratık, kötü bir şey olacağının bir işareti
bu yüzden lütfen bizim için dua edin çocuklar !!!
#Deniz canavarı (Globster)
Mayıs ayında Filipinler sahillerine gizemli bir yaratık vurdu; insanlar yabancının fotoğraflarını çekmek için San Antonio plajına akın etti.
Ona “Globster” adını verdiler.
İki adam, yaratığı sığ denizden kıyıya çekmeye çalıştı. İnsanların bunun tam olarak ne olduğu konusunda hiçbir fikri yoktu. Yetkililer, bunun bir balina gövdesi olduğunu bildirdi.
Haziran ayında Corpus Christi’deki Padre Adası Ulusal Deniz Kıyısı’nda başka bir garip yaratık bulundu. Fotoğrafçı Edie Bresler, sahilde değerli bir şeyler ararken yaratığı buldu. Bu yaratığın ne olduğunu anlayamadan kamerasını çıkardı. Garip balığın birkaç fotoğrafını çekti ve park korucularına gösterdi.
Hepsi şaşırdılar ve kafaları karıştı.
Bazen hayat derinlerden kıyıya vurur!
Edie Bresler karşılaştığı ve kalın kuyruklu bir yarasa balığını fotoğraflayabildiği için şanslıydı. Bu balıklar, okyanus yaşamının tuhaflaştığı 180-365 metre derinlikten gelir.
Bresler, fotoğrafları yetkililere gönderdi ve onlar da bu yaratığın kalın kuyruklu bir yarasa balığı olduğunu belirlediler.
Bu balıklar 180 ila 365 metre arasındaki okyanus derinliklerinden – gerçekten çok garip balıkların yüzdüğü yerlerden geliyorlar. Bu balıklar solucanlar, küçük kabuklular ve küçük balıklarla beslendikleri okyanus tabanında, yüzgeçlerini “yürümek” veya sürünmek için kullanırlar.
Eylül ayında, Pakiri Plajında damla şekilli bir başka yaratık daha bulundu – bu sefer canlıydı. Biri bu pembe yaratığı buldu ve hala bir yanardağ gibi kasılıp gevşediğini fark etti.
Daha sonra bu türün bir aslan yelesi denizanası olduğu keşfedildi. Bu denizanası türleri, bir mavi balinadan daha uzun boylara kadar büyüyebilir; dokunaçları 58 metreye ulaşabilir.
Aslan yelesi denizanasının keşfinden kısa bir süre sonra, ekim ayında daha küçük bir denizanası New Jersey sahillerine vurdu. Bu bir mavi denizanasıydı. Mavi denizanaları her ne kadar nadir olmasalar da, karaya vurmuş diğer canlılardan daha küçük ve daha enerjikler.
Mavi düğme denizanaları disk benzeri gövdelere sahip ve genellikle yaklaşık 2,5 cm çapındadırlar.
Araştırmacılar, bunların mavi düğme denizanası olduğunu doğruladılar – bu canlılar normalde tropikal sularda yaşarken, muhtemelen Florence Kasırgasının kuvvetli rüzgarlarıyla kuzeye sürüklenmişlerdi.
Mavi denizanalarının güzel olmasına rağmen, Kasım ayında Yeni Zelanda Canterbury’de karaya vuranlar kesinlikle öyle değildi.
Uzaktan bir plastik çöp yığını gibi görünüyordu. Onu bulan kadın, onun sahili kirleten bir çöp olmadığını gördüğü zaman şok oldu. Dikenli bir teni vardı ve filmlerdeki uzay yaratığı gibi bir şeye benziyordu.
Daha sonra Ulusal Su ve Atmosferik Araştırma Enstitüsü tarafından yaratığın Yeni Zelanda’nın dikenli vatoz balığı olduğu tespit edildi. Vatoz, dikenli derisinden dolayı böyle adlandırılmıştır ve Yeni Zelanda Canterbury’de yaygın görülür.
Bu canlı türü 1 metreye kadar büyüyebilir ve genellikle 10 metreden yaklaşık 1.500 metre derinliğe kadar sularda yaşar.
Ayrıca Kasım ayında Maine kıyılarında deniz tulumluları tespit edildi. Resmi adı Tulumlular olmasına rağmen, Kuyruğu Kordalılar da denilen bu canlılar bir deniz omurgasız hayvanıdır. Bazen etrafta dolaşmalarının yanı sıra, suyun bir ucundan girip ve diğer ucundan çıktığı – bu şekilde beslendikleri – fıçıya benzer bir vücuda sahip oldukları bilinmektedir.
Okyanus tabanında mercan resifleri ve deniz yosunu gibi şeylere yapışırlar. Genellikle yaklaşık 5 cm civarında, nispeten küçük canlılardır.
Bununla birlikte oldukça hızlı büyürler ve birçok deniz organizmasının ölmesine neden olurlar. Bu organizmaların bazıları okyanus ekosistemi için hayati önem taşıdığı için okyanusa zarar verebilirler.
Okyanus henüz bize sunmadığı, çok fazla zenginliğe sahip – okyanus tabanında dolaşan daha fazla sayıda yaratık da dâhil. Zaman geçtikçe, daha fazla yaratık plajlara taşacak ve araştırmacıların aşağıda ne olabileceğini daha iyi anlayabilmelerini sağlayacak.
Yeni bilim sınırlarını keşfetmeye devam etmek için websitemizi ve Facebook’daki Epoch Times Türkiye sayfasını ziyaret edin!
Epoch Times, mevcut bilgilerimize meydan okuyan olaylar ve teoriler ile ilgili araştırmaları ve söylentileri araştırıyor. Biz, hayal gücümüzü canlandıracak ve yeni olanaklar yaratacak fikirleri araştırıyoruz. Facebook sayfamızdan, bazen tartışmalı da olabilen konular hakkında düşüncelerinizi bizimle paylaşın.
Yazan: Paula Liu, Epoch Times
Çeviren: Hatice Atmaca, Epoch Times Türkiye
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.