AB Türkiye Delegasyonu Büyükelçisi Haber STKların Sorularını Yanıtladı
Sivil Düşün, Türkiye’nin çeşitli yerlerinden STKların katılımıyla 2 gün süren 5. Danışma Kurulu toplantısını gerçekleştirdi. İnsan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü konularında sivil toplumu güçlendirmek için STKlara AB desteğiyle fon dağıtan Sivil Düşün programı, toplantı kapsamında hem Sivil Düşün programı dahilinde bugüne kadar yapılanları aktardı hem de bu beş yıl içerisinde iletişime geçtiği STKları bir araya getirerek deneyim paylaşımı sohbetleri ve çalışma atölyeleri gerçekleştirdi. AB Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Hansjörg Haber de toplantıya katılarak bir konuşma yaptı ve aynı zamanda katılımcıların sorularını cevapladı.
Toplantıda LGBT örgütlerinden çevre örgütlerine, Roman örgütlerinden kadın örgütlerin, hak savunucusu örgütlerden engelli örgütlerine kadar Türkiye’nin en aktif sivil toplum kuruluşları vardı. Toplantı aktivistilerin katıldığı; “Bence Aktivizim” adlı forum ile başladı. Sivil toplum ve hak temelli çalışmaların dünü ve bugünü adlı oturumun ardından AB Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Hansjörg Haber konuşmasını yaptı ve soruları cevapladı. Daha sonra “Bence Örgütlenme” adlı aktivizm ve farklı örgütlenme biçimlerinin tartışıldığı forum ile ilk gün sona erdi. 2. gün ise Sivil Düşün programı kapsamında çeşitli projeler gerçekleştirmiş olan STKlar eşzamanlı atölyeler düzenleyerek bu projeleri ve projeler yoluyla edindikleri deneyimlerini katılımcılar ile paylaştılar.
Büyükelçi Haber’in konuşması ve cevapları
AB Türkiye Delegasyonu Büyükelçisi Hansjörg Haber toplantı kapsamında yaptığı konuşmada 2015 yılına girilmesi ile AB’ye katılım sürecinin yeni bir ivme kazandığını ve sürecin insan hakları ve AB değerlerine saygı çerçevesinde geliştiğini vurgulayarak sözlerine başladı. AB’nin, Türkiye’yi birliğe aktif katılımı için cesaretlendirdiğini ama bu durumun Türkiye için farklı zorlukları da barındırdığının farkında olduklarını ifade etti. Bu durumun2015 ilerleme raporuna yansıdığını söyleyen Büyükelçi Haber, mevcut çalışmaların sivil topluma dönüşmek için sistematik bir şekilde hukuki, mali, ekonomik alanlarda devam ettiğini ve temel haklara saygı duyan bir toplum yaratmak için sivil toplumun desteklenmesinin gerekli olduğunu ifade etti. Bu bağlamda Sivil Düşün programının çok önemli bir proje olduğunu söyleyen Haber, normal şartlar altında programın mümkün olmayan çalışmaları gerçekleştirmek için esnek bir yapıda tasarlandığını ve aktivizmi ve hak temelli eylemlere vurgu yapmak üzere hayata geçtiğini belirtti. Bu programdan gurur duyduklarını ifade eden Büyükelçi Haber bu programın aktivist STKlar ile daha çok gelişeceğini söyledi.
Sivil toplum bizim bilgilenme yöntemlerimizden biri
Toplantıda Büyükelçi Haber’e en çok güneydoğudaki durum ile ilgili sorular geldi. Güneydoğu’dai durum ile AB’nin neden harekete geçmediği ile ilgil sorulara büyükelçinin yanıtı katılım süreci oldu. Bu süreçte öncelikle bilgi edinip durum hakkında karar vererek bu durumu raporlara yansıttıklarını ifade etti. Sivil toplum örgütlerinin bu anlamda kendileri için çok önemli olduğunu söyleyen Bütükelçi Haber STKlar ile etkileşimlerinin AB’nin bilgi edinme yollarından biri olduğunu ifade etti. Büyükelçi Haber, diğer muhattaplarla da görüşmelerine rağmen ülkede neler olup bittiği hakkında karar verebilmek için STKların kendileri için çok önemli olduğunu vurguladı. Güneydoğunun durumu içinse; “Ben bu duruma 90’ların başında da tanık olmuş biri olarak bakıyorum. Bu defa Türkiye’ye geldiğimden beri yaşananları takip ediyorum ve bir yıl önce herşeyin farklı olduğunu görüyorum. On yıldan fazla bir zamandır durum görece olarak sakindi ama bugünkü gelişmeler bizi endişelendiriyor. Şu anda duruma eleştirel bakıyor olsak da bu bahsettiğimiz sakin dönem hükümetin politikaları sayesinde bu duruma gelmişti. Şu anda içinde bulunduğumuz durum değişti ve maalesef bizim hükümete ulaştırmaya çalıştığımız mesajlar durumu değiştirmiyor. Son durum Kati Piri’nin raporlarına da yansıdı ve bu konuda Türkiye hükümetinden de eleştiriler aldık.” dedi.
Türkiye’nin Suriye gibi olmasından endişeliyiz
Büyükelçi Haber söz konusu durum ile ilgili endişelerini ise şu sözlerle fiade etti.; “Aslına bakarsanız ben bir hafta önce Diyarbakır’daydım ve orayı gözlemlemeye çalışarak bilgi sahibi olmaya çalıştım ama şu anda nesnel değerlendirmeler yapmak çok zor. Cizre için de durum aynı çünkü elde ettiğimiz bilgiler ile ilgili gerçekler aynı gün içerisinde değişiyor. Bildiğiniz gibi AB, PKK’yı terörist bir organizasyon olarak kabul ediyor. Türkiye’deki durum ile yakından ilgiliyiz ve Türkiye’nin Suriye gibi olmasından endişeliyiz. Güneydoğu’ya baktığınız zaman oradaki durum Suriye’dekiler ile benzer. Sokağa çıkma yasaklarının yasal dayanağı yok. Teröristler ile sivil halkın nasıl ayırt edilip korunduğu da muğlak. Teröristler, terörist olmalarına rağmen anayasal hakları olduğunu düşünüyoruz. Bizler aynı zamanda Türk hükümetinin endişelerini anlamaya çaba gösteriyoruz. Türkiye dünyanın en tehlikeli bölgesinde, TSK güçlü ve biz bu gücü olumsuz olarak görmüyoruz. Bizim Türk hükümeti üzerindeki en önemli gücümüz katılım süreci ve İnsan hakları, basın özgürlüğü gibi hakları yakından takip edip ilerleme raporuna yansıtıyoruz.
Mülteci krizi AB için varoluşsal bir mesele
Büyükelçi Haber mülteciler hakkındaki sorulara da toplantıda yanıt verdi. Mülteci meselesini ayrı bir konu olarak gördüklerini ifade eden büyükelçi; ” Bu tarafa baktığımızda mülteci krizini daha varoluşsal bir mesele olarak görüyoruz. AB’nin varoluşu ve uyumu açısından çok çaba harcanıyor. Bu alanda da ilerleme kaydedebilmek için Türk ortaklarımız ile karşılıklı güvene dayalı olarak işbirliği yapmamız gerekiyor. Bütün bu mevcut durum ve kaydedilen ilerlemeyi nereden değerlendirirsek değerlendirelim yapıcı olarak ele almamız gerekiyor. Düzensiz göç ve mülteci krizi aynı zamanda taraflar için önemli fırsatlar da taşıyor.” dedi.
Türkiye’nin AB’ye katılım süreci
Türkiye’nin AB’ya katılım sürecini de değerlendiren Büyükelçi Haber; aslında 23. ve 24. fasılların Gezi’den hemen sonra açılması gerektiğini düşündüklerini ama AB’de oy birliği olmaması sebebiyle bunun yapılamadığını ifade etti. Genellikle AB, Türk hükümetini istemiyor, sürekli yeni şartlar ortaya sürüyor gibi bir algı olduğunu ama bu fasıllar açılınca Türkiye Cumhuriyeti insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlü konularında somut adımlar atmasının gerekeceğini ve bu fasılarında da yakında açılmasını beklediğini belirtti.
Sivil toplum Türkiye’de devletten daha hızlı gelişiyor
Türkiye’de sivil toplumun devletten daha hızlı geliştiğine dair soruya ise büyükelçi; “Böyle olması gerek.” diye cevap verdi. Bu gidişata Sivil Düşün programı ile destek verdiklerini beirten Büyükelçi Haber, fonun belki şu anda yeterli olmadığını ama yine de sivil toplumun gelişmesine katkı sağladıklarını belirtti. Büyükelçi Haber; “Her zaman insanların Türkiye’nin AB’ye girmek niyetinde olmadığı söyleniyor, eğer böyle ise Türkiye niyetini çok iyi gizliyor. Bunun tersi de söyleniyor yani AB’nin Türkiye’yi istemediği ve bu durumda yapılacak tek şey sürece güvenmek ve faşizm, din ve vicdan özgürlüğü gibi konularda yolu daraltmak. Bu durum iki tarafı birbirine yakınlaştıracaktır ve mevcut durumda üyelik mümkün olmamasına rağmen her şey süreç sonucunda kendisini gösterecektir.” dedi.
Vicdani ret hakkında sorulan bir soruya ise büyükelçi AB ordusunun paralı bir ordu olduğunu, AB’de böyle bir şey olmadığını ve bu konuda her hangi bri cevap veremeyeceğini söyledi.