ABD Başkanı Donald Trump, Venezuela açıklarında bulunan büyük bir petrol tankerine el koyduklarını açıkladı. Bu adım, Washington’un uzun süredir yürüttüğü baskı politikasının dikkat çeken bir parçası oldu. Operasyonun gerçekleştiği günlerde, ABD’nin bölgedeki askeri faaliyetleri de artarak devam ediyor.
Trump, Beyaz Saray’daki açıklamasında “Çok büyük bir tankere el koyduk. Şimdiye kadarki en büyüğü olabilir” diyerek olayın önemini vurguladı. Başkan ayrıca, tanker hakkındaki bilgilerin daha sonra paylaşılacağını belirtti. Bu ifadelerin ardından bölgede başka gelişmelerin yaşandığını da sözlerine ekledi.
ABD yönetimi, son aylarda uyuşturucu kaçakçılığına karşı yoğun bir operasyon yürütüyor. Aynı zamanda, Maduro yönetimine baskıyı artırmayı amaçlayan bir strateji izliyor. Amerikan ordusu Karayipler ve Pasifik açıklarında birçok deniz aracını hedef aldı.
Venezuela hükümeti petrol tankerine el koyma kararına sert tepki gösterdi. Caracas yönetimi olayın “aleni bir hırsızlık” olduğunu söyledi. Venezuela yetkilileri ülkenin egemenliğini her koşulda savunacaklarını belirttiler. Ayrıca konuyu uluslararası kurumlara taşıyacaklarını duyurdular.
Trump, geçtiğimiz haftalarda kara operasyonlarının da başlayabileceğini söylemişti. ABD başkanı ayrıca, kaçakçılık rotalarının bilindiğini ve operasyonların genişleyeceğini açıklamıştı. Bu sözler bölgede yeni gerilimlerin doğmasına yol açtı. ABD yönetimi operasyonların süreceğini net şekilde belirtti.
Maduro: ABD Venezuela’nın Petrol Kaynaklarını Hedef Alıyor
Maduro ise ABD’nin hedefinin kendi yönetimini devirmek olduğunu iddia ediyor. Venezuela lideri, ülkenin petrol kaynaklarının hedef alındığını düşünüyor. Maduro, son açıklamasında barış istediğini ve ayrıca savaşa karşı olduğunu belirtti. Buna karşın Caracas yönetimi ise, Amerikan askerî varlığını tehdit olarak görüyor.
Venezuela ekonomisi büyük ölçüde petrol ihracatına dayanıyor. Ülke son yıllarda yaptığı satışlarda Çin’e büyük indirimler uyguluyor. Bunun nedeni, Rusya ve İran petrolüyle artan küresel rekabet. Ayrıca ekonomik baskı ülke içinde ciddi sorunlara yol açıyor.
Trump yönetimi geçen ay, Amerika kıtasında istikrarı hedefleyen “Ulusal Güvenlik Stratejisi”ni yayımlamıştı. Washington bu strateji ile, göçü azaltacak ve suç örgütlerini engelleyecek politikalar geliştirmeyi amaçlıyor. Strateji aynı zamanda Monroe Doktrini’nin yeniden uygulamaya yönelik bir çabanın parçası. Bu doktrini, Başkan James Monroe, Amerika’da bir etki alanını kurmak amacıyla 19. yüzyıl başlarında hazırlamıştı.
ABD, bölgedeki birçok suç örgütünü terör yapısı olarak tanımlıyor. Bu listeye bazı Venezuela grupları da eklendi. Kasım ayında “Cartel de los Soles” resmen terör örgütü ilan edildi. Washington, örgütün Maduro hükümetiyle bağlantılı olduğunu iddia ediyor.
Petrol tankerine el konulması bölgedeki gerginliği daha da artırdı. Ayrıca uzmanlar durumun yeni bir diplomatik kriz doğurabileceğini söylüyor. Sürecin seyri önümüzdeki günlerde netleşecek. ABD yönetimi ise operasyonlara kararlılıkla devam edeceğini belirtiyor.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.