Akciğer Kanseri Hastası Nasıl İyileşti

Bilimin Ötesinde Gizemli İyileşme

Akciğer kanseri teşhisiyle birlikte, birçok kişinin dünyası başına yıkılır. Kimi insanlar kaderlerine teslim olurken, birçok kişi kendiliğinden iyileşmeyi veya bir mucize gerçekleşmesini umuyor. Koreli girişimci Yoon Kang-won’un durumunda ise, beklenmedik bir anda iyileşme gerçekleşti.

Yoon Kang-won, Güney Kore Sejong Şehri Spor Birliği Başkanı. (Fotoğraf: Yoon Kang-won’un izniyle)

Akciğer kanseri teşhisi konulduğu ilk dönemlerde, Yoon Kang-won çok endişeliydi. Bu teşhis beraberinde bir çöküş getirmişti ve bu Yoon’un yüz hatlarında dahi yansımıştı. Akciğerinin yarısı alındı. Bugün ağır bir akciğer kanseri atlatmış olmasına rağmen, tamamen sağlığına kavuşmuş durumunda.

Koreli girişimci, “Kemoterapiden sonra, günlük yaşamım ile ilgili en küçük işler bile benim için büyük zorluklar haline gelmişti” dedi. Bugün başarılı bir iş adamı ve Güney Kore’deki Sejong Şehri Spor Birliği’nin Başkanı. Bundan çok daha önemlisi, artık tam anlamıyla sağlığına kavuşmuş olması.

Akciğer kanseri genel olarak, erken evrelerde hiçbir belirti göstermez. Amerikan Kanser Derneği’ne göre, hastaların yarısından fazlası tanı konulduktan sonraki bir sene içeresinde yaşamlarını yitirmektedir. Yoon’un agresif bir kanser türünü yenmeyi nasıl başardığı ise merak konusu. Şu anda 63 yaşında olan Yoon, hayatının on yıldan fazla süren, bu acı dolu dönemini dünmüş gibi hatırlıyor.

Zor Sınav

Yoon’un 47 yaşına kadarki biyografisi bir dizi talihsiz olaydan meydan gelmişti. Teknoloji endüstrisinde ya da tarım alanında atıldığı tüm girişimler başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Ekonomik başarısızlıkların sonucu olarak Yoon’da birçok psikolojik sorun meydana geldi. Dönem dönem panik atak nöbetleri geçiriyordu.

Birden meydana gelen anksiyete bozuklukları ve ani nefes darlığı nedeniyle defalarca hastaneye kaldırıldı. Bunun yanı sıra şiddetli kronik omuz ağrıları da, günlük yaşamını oldukça olumsuz etkiliyordu.

2006’da akciğer kanseri teşhisi kondu ve psikolojik çöküş yaşadı. Sadece ara sıra sigara içen Yoon için bu teşhis beklenmedik bir şok etkisi yarattı. Yoon’un en büyük şansı, kanserin erken teşhis edilmesi oldu. Sol akciğerinin yarısı alındıktan sonra, onun için oldukça zorlu kemoterapi dönemi başladı.

Tedavi süreci vücudunu oldukça yıpratmıştı. Yoon bitkin ve yorgun hissediyordu. O günlerde, bacakları da kolları kadar incelmişti. Hayal kırıklığına uğramış hissediyordu ve kendi kendine, “Hayatım boyunca mutsuz olmak benim kaderim mi?” diye soruyordu.

Bir Hediye ve Önemli Bir Dönüm Noktası

O dönemlerde, umutsuzluk ve korku arasında gel-git yaşayan Yoon, son günlerini bir keşiş olarak geçirmek istedi. Doğu kültüründe manastıra gitmek ve orada iç huzuru bulmak için dünyevi acılardan kurtulmak hedeflenir.

Ancak Yoon için her şey farklı gelişti. Bir keşiş ona Zhuan Falun kitabını verdi. Zhuan Falun, Falun Dafa olarak bilinen geleneksel bir meditasyon ve kişisel gelişim uygulamasının temel kitabıdır. Spiritüel bir uygulama olan Falun Dafa, Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü ilkelerini dayanır. İlk olarak 1992 yılında Çin’de Li Hongzhi tarafından öğretildi.

Daha sonra Yoon, kitabı okumaya başladı. Kitaptan edindiği derin iç görü ve bilgeliğe hayran kaldı. “Bu kitap insanların içindeki şefkati açığa çıkarıyor ve bu gerçekten inanılmaz” dedi. Yoon daha sonra Falun Dafa’nın beş takım egzersizlerini de öğrenip hayatına dâhil etti.

İyileşmeye Giden Yol

Ocak 2007’de Yoon için unutulmaz bir gündü. Hava -10 ile -20 santigrat derece arasında, son derece soğuktu. Falun Dafa uygulayıcılarının her gün işten sonra toplanıp egzersizleri birlikte yaptıkları, yakındaki parka gitmeye karar verdi. Fiziksel durumunun iyi olmamasına ve şiddetli soğuğa rağmen, dışarıda egzersizlere katıldı.

Meditatif ve sakin egzersizler sayesinde hem bedeninin hem de zihninin güçlendiğini hissetti. Uzun zamandır ilk kez yüzünde bir canlılık belirmişti. O günden itibaren Yoon düzenli olarak grup egzersizlerine katıldı.

Altı ay gibi çok kısa bir sürede mucizevi bir şekilde sağlığına kavuştu ve iyileşti. O zamanlar 47 yaşında olan Yoon, kendisini “20’li yaşlarında olduğu gibi” güçlü ve sağlıklı hissettiğini söyledi. Yoon “Ameliyat ve kemoterapiden sonra beni rahatsız eden tüm belirtiler ortadan kalktı” dedi.

Ayrıca artık anksiyete bozuklukları veya nefes alma sorunları da yaşamıyor. O zamandan beri mükemmel bir sağlığa sahip. Yoon “En son ilaç almak zorunda kaldığım günün üzerinden on yıldan fazla zaman geçti” dedi. Böylece kanseri yendi.

Yoon’un deneyimi Falun Dafa uygulayıcıları arasında görülen tek olay değildir. Doktorlar ve bilim adamları yıllardır Falun Dafa meditasyon uygulamasının iyileştirici etkileriyle ilgileniyorlar.

Bilimin Işığında

Amerikan Klinik Onkoloji Derneği’nin (ASCO) yıllık toplantısında sunulan 2016 tarihli bir çalışma şaşırtıcı veriler sunuyor. Bilim insanları toplam 152 Çinli ölümcül kanser hastasında, hastalığın ilerlemesini gözlemledi. Tüm denekler Falun Dafa uyguluyordu.

Sonuç: Bu hastaların 149’u çalışma sırasında hayatta kaldı ve sağlıklıydı. Birçoğu doktorlarının öngördüğünden çok daha uzun yaşadı; ortalama 56 aydan fazla. Kanser teşhisi konulan hastaların yüzde 97’sinde hastalık belirtilerinde tam anlamıyla iyileşme bildirildi. 60 vakada, hastaların kendi doktorları tarafından iyileşme tespit edildi. Araştırma sonucu Falun Dafa uygulamasının hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde artırdığını ortaya koymuştur.

Prostat Kanseri ‘Kontrol Altında’

2020 tarihli bir araştırma raporunda da benzer sonuçlar görüldü. ABD’de yaşayan 80 yaşındaki Çinli profesör prostat kanserine yakalandı. Tümörler vücudunun her yerine yayılmış ve birçok kemik metastazı oluşmuştu. Doktorların tahminlerine göre, başarılı bir tedavi yapılmazsa hastanın yalnızca altı ay kadar ömrü kalmıştı.

Prostat kanseri hücrelerinin büyümesi için hormonlara ihtiyaç duyması nedeniyle hastaya başlangıçta standart hormon tedavisi uygulandı. Bu başlangıçta işe yaradı, ancak zamanla tümörler tedaviye direnç geliştirdi.

Emekli profesör sonunda farklı bir yol izlemeye karar verdi: Falun Dafa’yı uygulamaya başladı. Aynı zamanda doktorunun verdiği ilaçlara da devam etti. Durumu çok kısa sürede önemli ölçüde iyileşti. Kanser belirtileri sadece beş haftada içinde yüzde 86 oranında azaldı. Birkaç hafta sonra seksen yaşındaki profesör yardım almadan tekrar yürüyebiliyordu.

Yaklaşık bir yıl sonra, test sonuçları kemik metastazlarının gerilediğini gösterdi. Ruh sağlığının da önemli ölçüde iyileştiği görüldü. Doktoru, kanserin “kontrol altında” olduğunu ve genel sağlığının “mükemmel” olduğunu söyledi.

Kötü Alışkanlıklar Azaldı

Tayvan’dan gelen bir başka bilimsel rapor, Falun Dafa’nın sağlık üzerindeki etkisini daha kapsamlı bir şekilde ortaya koydu. Çalışmaya binden fazla Falun Dafa uygulayıcısı katıldı. Sonuçlar şaşırtıcı şekilde, incelenen sekiz sağlık parametrenin altısında, uygulayıcıların nüfus ortalamasından çok daha iyi puanlara sahip olduğunu gösterdi. Tüm kategorilerde ortalamanın üzerinde puan alan yaşlı uygulayıcılar için de sonuç etkileyiciydi.

Ayrıca Falun Dafa geleneksel kişisel gelişim uygulamasının kalp-damar hastalıkları, diyabet, solunum yolu hastalıkları ve hipertansiyon gibi kronik hastalıklar üzerindeki etkisi de değerlendirildi. Hasta deneklerin yüzde 70 ila 89’u, Falun Dafa’yı uyguladıktan sonra önemli bir iyileşme ve hatta bazı durumlarda tamamen iyileşme yaşadı.

Bilimsel çalışma ayrıca deneklerin çoğunun, yaşam tarzlarını önemli ölçüde değiştirdiğini gösterdi. Alkol tüketenlerin yaklaşık yüzde 75’i ve sigara içenlerin yaklaşık yüzde 80’i, Falun Dafa sayesinde bu alışkanlıklarından kurtulmayı başardı.

“Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü” Doğrultusunda Bir Hayat Yaşamak

Ancak olumlu etkiler sadece fiziksel sağlıkla sınırlı değil. Yoon Kang-won bunu doğruluyor. Akciğer kanserinden kurtulduktan sonra 2009 yılında inşaat malzemeleri sektörüne adım attı. Önceki girişimlerinden farklı olarak şu anki işi büyüyor ve gelişiyor.

Yoon, bu başarının sırrının, Falun Dafa’nın temel ilkeleri olan Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü’de yattığına inanıyor.

Eskiden rüşveti, bir amaca ulaşmak için meşru bir araç olarak görüyordu. Bu artık değişti. 63 yaşındaki Yoon, “Sürekli daha fazla paranın peşinden koşmadan, daha rahat bir şekilde, işim gelişiyor” dedi.

“Başkalarıyla olan ilişkilerimde dürüst ve özgünüm. Şirketin patronu, müşterilerim, çalışanlarım hepsi bana güveniyor ve saygı duyuyor. Bu koşullar altında işin büyümesi “doğaldır” dedi.

Bu makale ilk olarak theepochtimes.com’da şu başlık altında yayınlanmıştır: A Lung Cancer Patient’s Miraculous Journey of Physical and Mental Healing.

Yazan: Lisa Bian, Diep Le, The Epoch Times Almanya
Çeviren: Evren Durmaz, The Epoch Times Türkiye

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.