Akdeniz Sanat Galerisi Bir Gül Gibi Solmasın
Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurseren Tor’un küratörlüğünü yaptığı “Gül” temalı sergi Balet Tolga Ergen’in dans gösterisi ile sona erdi. Kapanış etkinliğinde sanatçılar Akdeniz Sanat Galerisi’nin kapanmasına üzüntüyle tepki verdi.
Prof. Dr. Nurseren Tor’un yıl boyunca öğrencilerinin çalışmalarından derleyerek ortaya çıkardığı “Gül” sergisinin kapanış etkinliği düzenlendi. Tor’un öğrencilerinin yanı sıra profesyonel sanatçıların da çalışmalarının yer aldığı karma sergi, açık kaldığı sürede pek çok sanatsever tarafından ziyaret edildi. Kapanış etkinliğinde Balet Tolga Ergen gerçekleştirdiği ilham verici dans gösterisi ile sergiyi dans ve müzikle buluşturdu. Tolga Ergen’in galerinin tarihi mekanında, gül resimleri arasında bir gülün yaşamını yansıttığı dans gösterisi izleyiciler tarafından büyük beğeni aldı.
Derslerinde resim çalışmalarını ülkenin güncel sorunlarıyla bir araya getirmeye çalıştığını söyleyen Tor, bu bağlamda çalışmalarda öncelikle doğa, çevre ve ekosistemin yok olmasına dikkat çekmek istediklerini belirtti. Gülün pek çok şiirsel ve sembolik anlama sahip olan bir çiçek olması sebebiyle öğrencileri ile birlikte gülü çalışmaya karar verdiklerini ve ortaya pek çok dikkate değer çalışma çıkmasıyla da bir sergi yapma fikrinin ortaya çıktığını söyledi. “Artık kokan bir gül yok maalesef. Gülü nezaketen burnunuza götürüyorsunuz ama kokusu yok. Ayrıca artık çiçekler böcekler ve kelebeklerle de buluşmuyor. Çalışmalarımızda öncelikle bunu sorgulamak istedik.” dedi.
Prof. Dr. Nurseren Tor, serginin, Akdeniz Sanat Galerisi’nde gerçekleşecek son sergi olmasından dolayı da çok üzgün olduğunu belirtti. Daha önce Akdeniz Belediyesine tahsis edilen mekanın daha sonra İbelediyenin elinden alınmasından ve buranın, aldığı duyumlara göre, bir gastronomi evine dönüştürülecek olmasından bir sanatçı olarak son derece üzüntü duyduğunu belirtti. Bu tür mekanların Mersin’de sanat için çok önemli olduğunu söyleyen Tor, “ Biraz önce burada alışılmışın dışında bir gösteri seyrettik çünkü bu gösteri bir serginin içerisinde bir bale gösterisiydi. 2019 yılında böyle bir gösteri yapılmıştı ve bu tarzda ikinci gösteri oldu. Ancak böyle mekanlar, böyle etkinlikleri kucaklayabiliyor. Siz operaya gittiğinizde başka bir şey görüyorsunuz. Bir gösteri görüyorsunuz. Burada ise disiplinler arası bir çalışma var; sanatın el ele, kucak kucağa olduğu bir gösteri görüyorsunuz. İzleyenler ile daha samimi bir ortamı görüyorsunuz. Bu bağlamda burası kesinlikle bir sanat ve sergi salonu olarak kalmalı. Akdeniz Sanat Galerisi de bir gül gibi solmasın.” dedi.
Tor, “Sanatın toplumla buluşması lazım.”
Tor, konuşmasının devamında Mersin’de insanların sanatla buluşmaya çok ihtiyacı olduğunu vurguladı. Daha önce sanatı toplumla buluşturmak için bu tür sergileri Kuvay-i Milliye Caddesi’nde, Zeytİnlibahçe Caddesi’nde veya Roman mahallesinde gerçekleştirdiğini ama toplumun nüfusu ile sanatsal etkinliklerin oranları kıyaslandığı zaman bunun çok yetersiz olduğunu ifade etti. Tor, “ Burada üniversite var ve çok fazla sayıda genç nüfus var. Bu genç nüfusun sanatla beslenmesi lazım. Yapılanlar çok yetersiz. Ama nereden başlasak kârdır düşüncesiyle küçük küçük mutluluklar yaşıyoruz.” dedi.
Tor, “Mersin, Akdeniz’de bir Barselona veya Madrid gibi olabilirdi.”
Tor, Mersin’in bir Akdeniz kenti olarak sanatla anılabilecek bir kent olma potansiyeline de değindi. Bu konuda İspanya ve Madrid örneklerini vererek, “Mersin Akdeniz’de bir Barselona veya Madrid gibi olabilir.” dedi. “İspanya’yı Tam bir sanat ülkesi olarak tanıyoruz. İtalya dibimizde.. .Neden bir Akdeniz ülkesi olarak oraları örnek almıyoruz. Mesela Venedik Bianeli 60 yıldır yapılıyor. Uzun süren bir etkinlik ve bütün dünya oraya gidiyor. Mersin’de neden uzun süren bir Mersin Bianeli yapılmasın. Bir de turizm deniyor ama kültür ve turizmin de Mersin’de maalesef örtüşmediğini görüyorum. Bence Mersin’de bu anlamda çok potansiyeli olan bir şehir.” sözleriyle Mersin’de sanatın turizm üzerinde oynayabileceği role de değindi.
Ergen, “ Burada dans etmek benim ömrüme bir altı ay daha kattı.”
Dansa uzun bir süre ara verdikten sonra ilk defa galeride tekrar dans ettiğini ve bundan son derece büyük bir zevk aldığını söyleyen Balet Tolga Ergen de Akdeniz Sanat Galerisi’nin kapanmasından dolayı yaşadığı üzüntüyü dile getirdi. Prof. Dr. Tor’dan mekanın boşaltılacağını ve bu mekanın sanattan uzaklaşacağını duyduğunda çok üzüldüğünü ifade eden Ergen, “Nasıl böyle bir mekan sanattan uzaklaştırılabilir? Burayı ortaya çıkarmak için pek çok kişi emek verdi. Buradaki resimler arasında benim kızımın da resmi asıldı. Bir de bunu uluslararası çapta düşündüğünüzde ve mesele bu toprakları dünyaya tanıtmaksa… Her insanın fikrini ve kültürünü anlatmaksa… Böyle bir mekan dünyanın başka bir yerinde yok. Böyle bir kompleks ve tarihi mekan yok. Ben de buranın içerisinde var olmak için buraya geldim. Burada dans etmek benim ömrüme bir altı ay daha kattı diyebilirim. Belki bundan elli yıl sonra bir dergide ya da uluslararası bir TV kanalında burayla ilgili bir haber yapıldığı zaman içerisinde benim adımın da geçtiğini düşünmek beni mutlu ediyor. “ dedi. “Artık böyle şeylere tepki vermek istediğini söyleyen Ergen, “Artık bu konularda duyarlılık yaratan bir sanat aktivisti olmak istiyorum.” dedi.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.