Almanya’da yabancılara karşı sert söylem ve yaptırımlarıyla bilinen Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU), 12-13 Aralık tarihlerinde Nürnberg kentinde yapacağı parti kongresi için hazırladığı taslak çalışma ülkenin gündemine oturdu.
Alman Hristiyan Sosyal Birlik Partisi’nin (CSU) Almanya’da göçmenlerin kamuya açık yerlerde ve aile içinde Almanca konuşmalarını öngören çalışma taslağı ülke genelinde her kesimden tepkiyle karşılandı. Söz konusu çalışma taslağına muhalefetten sert tepki geldi. Sosyal Demokrat Parti Genel Sekreteri Yasmin Fahimi, öneriyi ‘anlamsız’ diye nitelendirdi.
Yeşiller‘in Meclis Grubu İç Politika Sözcüsü Volker Beck ise CSU’nun ‘müdahaleci, saygısız ve propagandaya dönük hareket eder hâle’ geldiğini belirterek şunları söyledi: “İnsanların özgür bir ülkede dört duvar arasında nasıl ve ne hakkında konuşacağı, ne devleti ne de siyasi partiyi ilgilendirir” diye konuştu. Yeşiller Partili politikacı, ‘Göçmenlerin kültürel kimliğini ortadan kaldırmayı uyumun hedefi olarak açıklayanlar, uyum politikasına zarar verir” dedi. Beck ayrıca CSU’nun talebinin zaten uygulamaya geçirilmesinin mümkün olmadığını da belirtti.
Sosyal Demokrat Parti SPD uyum politikaları sözcüsü Afif Taştelen, “Tasarı özel hayata müdahaledir. İtalyan lokantasının mutfağındakilerin İtalyanca konuşması İki ABD’li çiftin evinde İngilizce konuşması için artık izin mi isteyecek. Tasarısı bile insanı rahatsız ediyor” dedi. Liberal Parti FDP’de siyaset yapan Yankı Pürsün de tasarıya farklı bir boyuttan yaklaşarak tasarıda bulunan Bavyera eyaletinin partililere evlerinde yüksek Almanca konuşmalarını tavsiye etti. Parti Genel Sekreteri Andreas Scheuer, Parti Kongresi’nde gündeme alınması beklenen çalışma taslağından geri adım atılmayacağını söyledi. ‘Almanya’da yaşamak istiyorsa, kamuya açık yerlerde ve aile içinde Almanca konuşmalıdır’ diyerek taslağı savundu.
İHA
