Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atılmasında en önemli adımlardan birisi olan 18 Mart Çanakkale Zaferi 107. yılını kutluyor.
I. Dünya Savaşı sırasında 1915-1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası’nda Osmanlı Devleti ve İtilaf Devletleri arasında gerçekleştirilen deniz ve kara muharebeleri olan Çanakkale Muharebeleri veya Çanakkale Savaşı’nın zaferinin 107. yılı kutlanıyor.
Çanakkale Cephesi’nin deniz harekâtı, kuşkusuz sıradan bir askerî harekât ya da muharebe olayı değildir. Boğazlar, konumu ve tarihi önemi itibarıyla, İstanbul Karadeniz kapısı, Çanakkale de Ege Denizi kapısı olarak, geçmişte taşıdıkları ve çağımızda taşımakta oldukları stratejik önem ve değer açısından daima birlikte mütalaa edilmiş ve edilmektedir. Her iki boğaz, klasik ve dar çerçevede sadece Akdeniz’i Karadeniz’e, Avrupa’yı Asya’ya bağlayan su geçitleri ya da köprüler değil, Akdeniz’in öteki önemli su geçitlerinden Cebelitarık ve Süveyş kanalı ile de bütünleşerek, dünyanın büyük denizlerinden Atlas okyanusu ve Hint Okyanusu gibi büyük kıta kara parçalarını birbirine bağlayan, daha geniş anlamdaki jeopolitik konumuyla, dünya siyaset ve iktisadiyatı üzerine olan etkilerini bugün de korumaktadır. Bu nedenlerledir ki, Türk Boğazları, uluslararası ilişkilere yön vermede daima odak noktası olmuşlardır.
Bu yurt topraklarının korunması, birlik, beraberlik içinde verilen mücadelenin derinliğini yaşıyoruz.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.