CHP’li Pala Soru Önergesine Bakan Şimşek’in Yanıt Vermemesine Tepki Gösterdi

CHP’li Pala Soru Önergesine Bakan Şimşek’in Yanıt Vermemesine Tepki Gösterdi

CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, OECD’nin rüşvetle mücadele raporuna ilişkin Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yanıt vermemesine tepki gösterdi.

CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, OECD’nin “Implementing the OECD Anti-Bribery Convention – Phase 4 Türkiye 2024” raporundaki bulguları Meclis gündemine taşıyarak Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na 26 Şubat 2025 tarihinde soru önergesi vermişti.
CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in OECD’nin “Uluslararası Ticari İşlemlerde Kamu Görevlilerine Rüşvet Verilmesinin Önlenmesi” raporuna ilişkin verdiği soru önergesine yanıt vermemesine tepki göstererek “Rüşvetle mücadele, yalnızca ticari rekabeti değil; kamu kaynaklarımızı, halk sağlığını ve demokratik meşruiyeti doğrudan ilgilendirir. OECD’nin net uyarıları, Türkiye’nin artık mazeret üretmek yerine, bağımsız yargıdan güçlü muhbir korumasına, kurumsal cezalardan medya özgürlüğüne kadar bütüncül bir reform paketini hayata geçirmesini zorunlu kılıyor” dedi.
Aradan 2 ay geçmesine rağmen soru önergesine yanıt verilmemesine tepki gösteren Pala, konuyla ilgili açıklama yaptı. Pala, basına yaptığı açıklamada hükümete ve kamuoyuna konuyla ilgili çağrıda bulundu:

“Rüşvetle mücadele, yalnızca ticari rekabeti değil; kamu kaynaklarımızı, halk sağlığını ve demokratik meşruiyeti doğrudan ilgilendirir. OECD’nin net uyarıları, Türkiye’nin artık mazeret üretmek yerine, bağımsız yargıdan güçlü muhbir korumasına, kurumsal cezalardan medya özgürlüğüne kadar bütüncül bir reform paketini hayata geçirmesini zorunlu kılıyor. Şeffaflık olmadan güven, güven olmadan da sürdürülebilir kalkınma mümkün değildir. Hükûmeti, Meclis’teki tüm partileri ve sivil toplumu bu süreci kararlılıkla izlemeye davet ediyorum.”dedi.

OECD raporunun eleştirileri, Türkiye’nin yalnızca uluslararası yükümlülükleri açısından değil, ekonomideki kırılganlık, rekabet gücü ve demokrasi standartları bakımından da “acil eylem” gerektirdiğini gösteriyor. CHP’li Pala, Bakanlık’tan somut takvim ve şeffaf veri talep ederek konunun TBMM gündeminde takipçisi olacağını vurguladı.

Pala, önergede, Türkiye’nin 2000 yılından bu yana 23 ayrı “rüşvet” iddiasının hiçbirinde mahkûmiyet kararı vermemiş olması ve iddiaların neredeyse üçte ikisinin hiç soruşturulmamış olmasının “alarm verici” olduğunu vurgulamıştı.
OECD Çalışma Grubu, raporunda Türkiye’nin rüşvetle mücadelede sistematik biçimde başarısız olduğunu, etkin bir yasal çerçeveye rağmen şirket veya kamu iktisadi teşebbüsleri hakkında tek bir mahkûmiyet kararı dahi bulunmadığını kaydediyor. Savunma ve inşaat gibi yüksek riskli sektörlerde şeffaflık eksikliğinin sürdüğü, soruşturmaların yargı bağımsızlığı üzerindeki siyasi baskılar nedeniyle ilerleyemediği belirtiliyor.
Ayrıca OECD’nin uyum programlarının yetersizliği, kurumsal iş birliği eksikliği ve “intifa hakkı sahibi sicilinin” etkin kullanılmaması ,yargı bağımsızlığının son yıllarda daha da zedelendiği, soruşturmalarda kolluk ve savcılık makamlarının proaktif davranmadığı, medyadaki yolsuzluk haberlerinin sansürlendiği” tespitleri yer alıyor. Pala, rapor bulguları hakkında şu ifadeleri kullandı:
“OECD’nin açık uyarısı, yalnızca dış ticaret hukukuna ilişkin bir teknik rapor değil; demokrasimiz, hukuk devletimiz ve ekonomik güvenilirliğimiz için kırmızı alarmdır. Sıfır mahkûmiyet gerçeği, ‘cezasızlık kültürünün’ artık sistemik hâle geldiğini gösteriyor. Türkiye rüşvetin güvenli limanı olamaz.”
“Bakanlık bu takvimi ciddiye almalı; aksi hâlde uluslararası toplumda itibar ve kredi kaybı kaçınılmazdır” dedi. Milletvekili Pala’nın, önergesinde öne çıkan sorular şu şekilde:

  1. 23 yabancı rüşvet iddiası neden kovuşturmaya dönüşmedi? Dosyaların akıbetleri nedir?
  2. Şirketlere yönelik hiç mahkûmiyet kararı olmamasının nedeni nedir? Kurumsal sorumluluğu güçlendirecek mevzuat planlanıyor mu?
  3. Muhbir koruma yasası için hangi adımlar atıldı?
  4. Yargı bağımsızlığına yönelik müdahaleleri önleyecek yapısal reform gündemde mi?
  5. Medya sansürü ve ifade özgürlüğü engelleri nasıl kaldırılacak?
  6. Yüksek riskli sektörlerde etik uyum programları ne zaman zorunlu hâle gelecek?
  7. Ulusal yabancı rüşvetle mücadele stratejisi oluşturulacak mı?
  8. “İntifa hakkı sahibi sicili” neden etkin kullanılmıyor?
  9. MASAK’ın özel denetim prosedürleri ve kara para aklama dosya istatistikleri nelerdir?
  10. Haziran 2026 OECD raporu için eylem planı hazır mı?

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.