Çin Halk Bankası 2023’ün En Büyük Altın Alıcısı Oldu

Çin Halk Bankası 2023 boyunca yaptığı aylık altın alımlarına devam ederek 2024’ün başlama vuruşunu yaptı.

Çin Halk Bankası genel merkezi Pekin’dedir, 2016. (Fotoğraf: Wikimedia)

Dünya Altın Konseyi’nin (WGC) yeni verilerine göre Çin Halk Bankası (PBOC), 2023 yılında sarı metal rezervlerini yıl boyunca 225 ton artırarak dünyanın en büyük altın alıcısı merkez bankası oldu. Bu, 1977’den bu yana bir yılda görülen en büyük altın sevkiyatı oldu.

2023 sonunda PBOC’nin altın rezervleri 2.235 ton seviyesine ulaşmıştı. Bu, ülkenin 3,22 trilyon dolarlık devasa uluslararası rezervinin yaklaşık yüzde 4’ünü temsil ediyor.

İkinci büyük alıcı merkez bankası ise Polonya Ulusal Bankası oldu. Polonya toplam altın varlığını yüzde 57 artırarak 359 tona çıkardı. Singapur Para Otoritesi de altın rezervine 77 ton daha ekleyerek 230 tona ulaştı. Libya Merkez Bankası ve Çek Ulusal Bankası sırasıyla 30 ton ve 19 ton alım yaptı.

Bunun yanı sıra Hindistan Merkez Bankası 1 ton, Avrupa Merkez Bankası ise 2 ton satın aldı.

En büyük satıcılar Kazakistan Merkez Bankası (47 ton), Özbekistan Merkez Bankası (25 ton) ve Bolivya Merkez Bankası (18 ton) oldu.

Genel merkez bankası talebi 2023’te güçlü olmasına rağmen, 2022’de ulaşılan rekor seviyeden sonra düşüş gösterdi. Geçen yıl merkez bankaları bir önceki yıla göre yüzde 4 düşüşle 1.037 ton altın satın aldı.

2023 ortalama altın fiyatı, bir önceki yıla göre yüzde 8 artışla ons başına 1.940,54 dolar oldu. Sarı metal, 9 Şubat’ta New York Ticaret Borsası’nın COMEX bölümünde yaklaşık 2.040 dolardan işlem gördü.

Çin’in 2024’ün Başında Başlayan Altın Alımı Hızla Devam Ediyor

Çin, Ocak ayında değerli metale olan iştahını korudu ve ilave 10 ton altın alarak alım serisini üst üste 15 aya çıkardı.

WGC’nin kıdemli piyasa analisti Louise Street, yılın geri kalanı için bir değerlendirme yaptı. Bu değerlendirmeye göre ekonomik belirsizlik ve jeopolitik çekişme ortamında, Çin ve diğer merkez bankalarının sarı metal almaya devam etmesi bekleniyor.

Street yaptığı açıklamada, “Merkez bankalarından gelen altın talepleri, bu yıl yine arttı. 2023 talebi, on yıllık hareketli ortalamanın oldukça üzerindeydi. Elbette bu durum piyasanın diğer alanlarındaki zayıflığın dengelenmesine yardımcı olarak” dedi.

“Genellikle kriz zamanlarında, merkez bankalarının satın alma nedeni olarak altının performansını gösterdiğini biliyoruz. Bu da, bu sektörden gelen talebin bu yıl yüksek kalacağını gösteriyor. Bu hareket, yüksek altın fiyatları ve yavaşlayan ekonomik büyüme nedeniyle, tüketici talebindeki yavaşlamayı telafi etmeye yardımcı olabilecektir.”

Ekonomistler, Çin’in altın satın alma çılgınlığının stratejik bir hamle olduğunu öne sürüyor. Çin, savunmasız finansal sistemden korunmak ve ABD dolarına olan bağımlılığı kademeli olarak azaltmak istiyor. Dünyanın ikinci büyük ekonomisi, düşen borsadan borç krizine kadar çeşitli olumsuzluklarla karşı karşıya.

Çin Halk Bankası yetkilileri, Çin ekonomisinde ortaya çıkan tehditlere yanıt olarak, büyümeyi desteklemek için politikanın gevşetileceğini duyurdu.

En son politika kararına göre, 5 Şubat’tan itibaren bankalar zorunlu karşılık oranını 50 puan düşürecekti. Zorunlu karşılık oranı bir finansal kuruluşun nakit olarak rezervde bulundurması gereken mevduat miktarıdır. Bu karar, finansal sisteme tahmini olarak 140 milyar dolarlık likidite enjekte edecek.

Yıla başlarken önde gelen gösterge endeksleri yüzde 10’dan fazla düştü. Bunun ardından diğer otoriteler, borsaya yaklaşık 278 milyar dolar seferber etme planı üzerinde kafa yoruyor. Üstelik hisse senetleri arenasındaki koşullar da çok kötü. 5 Şubat’ta tüm Çin hisse senetlerinin yaklaşık dörtte biri kırmızı renkteydi. Politika teklifi, işlem haftasının kapanışında şiddetli bir yükselişi ateşledi. Böylece Şangay Bileşik Endeksi yüzde 3,4 oranında arttı.

Fiyatlardaki Dalgalanmadan Korunmak

Şanghay Menkul Kıymetler Borsası, 2022 (Fotoğraf: Wikimedia)

Pekin’in karşı karşıya olduğu çok sayıda zorluk, pandemi dönemindeki uzun süreli halk sağlığı kısıtlamalarından kaynaklanıyor. Uzmanlar bunun yavaş bir iyileşmeye neden olduğu konusunda uyarıyor.

Çin’in ihracatı geçtiğimiz yıl çoğunlukla geriledi. Bu nedenle geçen yılın Nisan ayından bu yana, üretim faaliyetleri son 10 ayın dokuzunda azaldı.

Yurt içi talebin yavaşlaması nedeniyle tüketici ve üretici fiyatları deflasyona girdi. Ocak ayında yıllık enflasyon oranı beklenenden daha düşük bir seviyeye, yüzde 0,8 geriledi. Bu, art arda üçüncü deflasyon ayı oldu. Üretici fiyatları endeksi 15 ay üst üste deflasyonda kaldı.

Bütün bunlar, yerel yönetimlerden emlak geliştirme devi Evergrande’ye kadar, Çin’i pençesine alan artan borç sorunlarına ek olarak geliyor.

ING’nin Çin ekonomisti Lynn Song’a göre beklenti, bunun mali ve parasal uzlaşmanın başlangıcı olması yönünde. Bu beklentinin kaynağı ise, Çinli politikacıların yıl boyunca politika destek önlemi uygulamaya devam edebilmesi ihtimali.

8 Şubat tarihli araştırma notunda şu ifadelere yer verildi: “Çin Yeni Yılına girerken Çin ekonomisi kötüleşmeye devam ediyor. Bu da ülkenin 2023 büyüme hedeflerine ulaşmasına rağmen, daha fazla politika desteğine ilişkin beklentileri artırıyor”.

“İlk göstergeler, ekonominin son aylarda istikrar kazanmasına rağmen momentumun şu anda zayıf kaldığını gösteriyor.”

Geçtiğimiz yıl yaşanan çeşitli gelişmeler nedeniyle ekonomistler, Çin ekonomisinin sonunda ABD’yi geçerek dünyanın en büyük ekonomisi haline geleceği fikrini reddediyorlar.

Eswar Prasad, Cornell Üniversitesi’nde profesör ve Çin’den sorumlu eski bir Uluslararası Para Fonu (IMF) yetkilisidir. Nikkei Asia ile yaptığı bir röportajda, “Çin GSYH’sinin bir gün ABD’ninkini geçme olasılığı düşüyor” dedi.

IMF’nin Dünya Ekonomik Büyüme Projeksiyonlarında ABD ekonomisinin 2024’te yüzde 2,1, 2025’te yüzde 1,7 büyüyeceği öngörülüyor. Karşılaştırıldığında, Çin’in GSYH’sının bu yıl yüzde 4,6, gelecek yıl ise yüzde 4,1 oranında artması bekleniyor.

Yazan: Andrew Moran, The Epoch Times

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.