Çin Malı Elektrikli Araçlar Avrupa’da Yükselişte

Çin merkezli otomobil üreticileri, elektrikli araç ihracatını 2025’te rekor seviyeye taşıdı. Çin, özellikle yeni enerji araçları (NEV) ile küresel pazarlarda hızlı büyüme sağladı. Ancak ABD pazarında, sıkı vergi politikaları nedeniyle bu büyümeyi gösteremedi.
Çin, 2025’in ilk yarısında toplam 3.08 milyon araç ihraç etti. Bu rakam, geçen yıla göre yüzde 10.4 artış gösterdi. Aynı dönemde Çin, yurt dışına 1.06 milyon NEV sattı. Böylece NEV ihracatı yüzde 75.2 oranında yükseldi.
Yeni enerji araçları; batarya elektrikli (BEV), plug-in hibrit (PHEV) ve yakıt hücreli (FCEV) araçları kapsıyor. Çin, bu kategorilerde üretim ve ihracat liderliğini pekiştirdi.
Öncelikle Avrupa, Çinli üreticiler için en cazip pazar haline geldi. Avrupa’daki çevre politikaları, bu geçişi hızlandırdı. Ayrıca birçok ülke, içten yanmalı motorlu araçlara karşı yasakları yürürlüğe soktu.
Çin Malı Elektrikli Araçlar, Ticaret Anlaşmalarıyla Yeni Pazarlara Açılıyor
Gasgoo’nun analizine göre, Çin merkezli EV üreticileri, bölgesel ticaret anlaşmalarından ve EV dostu yasalardan büyük fayda sağladı. Özellikle Meksika ve Güneydoğu Asya’da da güçlü bir büyüme gösterdiler.
Öte yandan, Çin hükümeti NEV ihracatını stratejik hedef olarak belirledi. 2009 yılında yayımladığı bir politika belgesiyle bu vizyonu resmileştirdi. O günden bu yana hükümet, yerli üreticilere doğrudan sübvansiyonlar verdi.
Bu sübvansiyonlar, Çinli üreticilere maliyet avantajı sağladı. Bu destekler, doğrudan firmaların hesaplarına geçtiği için, üreticiler fiyat indirimlerine rağmen kârlılığını korudu.
Örneğin BYD, 2022 yılında 1.6 milyar euro değerinde sübvansiyon aldı. Şirket böylece, Çin NEV pazarında yüzde 34.1’lik payla liderliğini sürdürdü. Karşılaştırmak gerekirse, Tesla aynı yıl yalnızca yüzde 6’lık pazar payına ulaşmıştı.
Diğer yandan, Avrupa pazarı Çinli üreticilere bazı avantajlar sundu. Avrupa Birliği, 2024 Ekim ayında Çin malı EV’lere yüzde 17 ila 35 arasında ek vergi uyguladı. Ancak bu vergiler, plug-in hibrit araçları kapsamadı.
Dolayısıyla Çinli şirketler bu boşluğu fırsata çevirerek Avrupa’daki hibrit teşviklerinden yararlandılar. Özellikle Almanya gibi ülkeler, hibrit araçlara teşvik sunmaya devam etti.
Bununla birlikte, BYD Avrupa’daki varlığını artırmak için yatırımlarını büyüttü. Macaristan ve Türkiye’de iki büyük fabrika kurma kararı aldı. Macaristan’daki tesisin inşaatı 2024 başında başladı. Türkiye’deki tesis için 1 milyar dolarlık yatırım yapıldı.
Ayrıca, şirket Avrupa’da araç yelpazesini çeşitlendirdi. Hem ekonomik sınıfa hem de premium segmente hitap eden modeller geliştirdi.
Buna karşın, Çin merkezli üreticiler ABD pazarında karşılaştıkları zorluklar nedeniyle geri planda kaldı. ABD yönetimi, Mayıs 2024’te Çin malı EV’lere uygulanan tarifeyi yüzde 100’e yükseltti. Bu hamle, sektördeki rekabeti doğrudan etkiledi.
Ayrıca Çin markaları ABD’de tüketicilerden yeterli güveni göremedi. Federal vergi indirimleri yalnızca yerli üretime uygulandı. Bu durum, Çinli üreticileri dezavantajlı hale getirdi.
BYD, şu anda ABD’ye sadece elektrikli otobüs ve ticari araç satışı yapıyor. Binek otomobil pazarına girmeyi kısa vadede planlamıyor. ABD’nin katı kuralları ve tüketici algısı, bu kararda etkili oldu.
Sonuç olarak Çin, elektrikli araçları küresel ihracat stratejisinin merkezine yerleştirdi. Avrupa pazarı bu stratejiyi destekledi. Çin merkezli EV üreticileri Avrupa ve diğer bölgelerde hızlı büyüme yakaladı.
Ancak ABD pazarı, yüksek vergiler ve korumacı politikalar nedeniyle kapalı kaldı. ABD’nin koruyucu önlemleri Çinli markaları dışarıda tuttu. Bu durum, küresel otomotiv rekabetinde yeni bir dönem başlattı.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.