Tanık İfadesi: Çin Rejimi, Karaciğeri İçin Bir Falun Gong Uygulayıcısını Öldürdü
Eski bir Japon suç çetesi üyesi Çin’in canlı organ ticaretine tanık olduğunu, anestezi altındaki bir Falun Gong uygulayıcısını – kaçmasını önlemek için tendonları kesilmiş halde – gördüğünü ve kısa bir süre sonra adamın bir ameliyat masasına yatırılarak karaciğerinin çıkarıldığını söyledi.
Bu olay Ağustos 2007’de, şimdi 58 yaşında olan Ushio Sugawara’nın hala Japonya’nın en büyük suç örgütü olan Altıncı Yamaguchi-gumi’nin bir üyesi olduğu dönemde gerçekleşti. Sugawara 2015 yılında çeteden ayrıldı ve şu anda Japonya’da bir ekonomi yorumcusu.
Arkadaşının erkek kardeşine, hayatta kalabilmesi için bir karaciğer gerekiyordu. O sırada karaciğer nakli ameliyatı yapılan birkaç ülkeden ikisi olan Amerika Birleşik Devletleri ve Fransa’da katı düzenlemeler, yüksek maliyetler ve uzun bekleme süreleri vardı. Yaşam mücadelesi veren hasta bu nedenle tek alternatifi gibi görünen ülkeye döndü: Çin.
O zamanlar, devlet tarafından işletilen bir askeri hastane olan Pekin Silahlı Polis Kuvvetleri Genel Hastanesi, karaciğer nakli ameliyatında ulusal bir lider haline gelmişti.
Japonya ile sağlık turizmi hizmeti veren Çinli bir komisyoncu, hastanın Pekin hastanesiyle temasa geçmesini sağladı. Bir ay içinde uygun bir donör buldular ve hastaya “istediği zaman” ameliyat için gelmesini söylediler. Fiyat 30 milyon yen (yaklaşık 255.000 $) idi – Amerika Birleşik Devletleri ve Fransa’da söylenen fiyatların yarısı bile değildi.
‘Ölmeden Önceki Katkı’
Sugawara, The Epoch Times ile yaptığı bir röportajda, karaciğer tarafından üretilen bir protein olan albüminin hastanede ameliyat sırasında karaciğere yüklendiğini, hasta yakınlarının hastanedeki albümin kalitesinin düşük olduğunu öğrendiklerini ve bunun ardından kendisinin olaya nasıl dahil olduğunu ayrıntılarıyla anlattı. Yüksek kaliteli albümini Japonya’da bulup satın almalarına, Çin hastanesinin onayı ile Pekin’e gizlice sokmalarına yardımcı olduğunu anlattı.
Planlanan ameliyat gününden bir gün önce, Sugawara hastayı ziyaret etti ve donörün yan odada olduğunu öğrendi.
Japoncayı akıcı konuşan Çinli bir doktor “Bir bakmak ister misin?” diye sordu. Perdeyi araladığında 21 yaşındaki bir adam göründü. Adam anestezi altında olduğu için tepkisizdi.
Doktor, Sugawara’ya “O çok genç. Karaciğeri çok sağlıklı,” dedi.
Sugawara “O nasıl bir insan?” diye sordu.
Doktor cevap olarak adamın “kötü bir insan” olduğunu ve bir idam mahkûmu olduğunu iddia etti.
Sugawara, “Çin’in organ toplamak için mahkûmları kullandığını o zaman anladım” dedi.
Doktor, “Nasılsa er ya da geç ölecek. Bu şekilde ölmeden önce birilerine biraz daha katkıda bulunabilir” dedi. Daha sonra adamı “terör örgütü üyesi” olduğunu söyledi. Sugawara adamın ne yaptığı konusunda ısrarla sorunca doktor, “Falun Gong” olduğunu söyledi.
Öğretileri doğruluk, merhamet ve hoşgörü ilkelerine dayanan manevi bir uygulama olan Falun Gong, 1990’larda Çin’de oldukça popülerdi. Ancak 1999’da Çin Komünist Partisi yetkisi altında, ülke çapında bir zulme maruz bırakıldı. Geçen onlarca yılda milyonlarca uygulayıcısı tutuklandı ve inançlarını yok etmek için planmış çeşitli tacizlere maruz kaldı.
Çin rejiminin bu tutuklukların organlarını kâr amacıyla toplamış olabileceğine dair endişeler ilk olarak 2006’da ortaya çıktı. O yıl yasadışı uygulama hakkında tanıklıkta bulunan çok sayıda muhbir, Epoch Times’a başvurdu. Kuzeydoğu Çin’deki bir Çin hastanesinde çalışan Annie (takma ad), aynı tesiste beyin cerrahı olan eski kocasının ve diğer doktorların, canlı Falun Gong uygulayıcılarının kornealarını ve diğer organlarını çıkardıklarını ve daha sonra bazıları henüz ölmemiş olan cesetleri yakma fırınlarına attıklarını anlattı.
Çin Mahkemesi olarak bilinen Londra merkezli bağımsız bir kurul, 2019’da Çin rejiminin “makul şüphenin ötesinde”, inanç mahkûmlarını öldürdüğü ve organlarını sattığı kararına vardı. Falun Gong uygulayıcılarının birincil kurban grubu olduğu tespit edildi.
Mayıs ayı başlarında, Avrupa Parlamentosu rejimin organ toplamasını kınayan ve “kalıcı, sistematik, insanlık dışı” olarak nitelendiren bir kararı onayladı.
Sugawara, “Doktor, Çin’de bu kadar çok insan varken, ihtiyaç duydukları kadar bağışçı bulabileceklerini söyledi.” dedi.
Doktor ona “Çin’de bir sürü kötü insan var” dedi. “Zaten ölmeleri gerekecek, bu yüzden onları iyi bir şekilde kullanmalıyız.”
Ameliyat sonuçta başarısız oldu ve hasta operasyon sırasında donörle birlikte öldü.
Özel Muamele
Sugawara Pekin havaalanına albüminle birlikte indikten sonra, bir üst düzey yetkili ve dört silahlı polis memuru ona eşlik etti. Kontrol ederken bagajında albümin çözeltisi tespit eden gümrük memurları, özel izin olmadan ülkeye girmesine izin verilmediği için, kendisini birkaç saat gümrükte tutmuştu.
VIP göçmenlik hattından geçerilirken bir gümrük memuru pasaportu damgaladı. Daha sonra siyah lüks bir Lexus’a bindirildi.
Sugawara gördüğü özel muamelenin, Çin rejiminin organ toplama endüstrisinde ÇKP yetkililerinin aktif rol oynadığının bir işareti olduğunu söyledi.
“Aracı kişi, yetkililerin desteği olmadan işi tamamlayamayacaklarını söyledi” dedi. “Karmaşık ilişkileri dengelemelerinin hiçbir yolu yok.”
‘Tıbbi Barbarlık’
Sugawara’nın gördüğü adamın ellerinde ve ayaklarında bandajlar vardı. Doktorun, bir gün önce donörün kaçmasını önlemek için bacak tendonlarını kestiklerini söylediğini hatırlıyor.
Zorla Organ Toplamasına Karşı Doktorlar (Doctors Against Forced Organ Harvesting) adlı tıp etiği savunucusu grubun genel müdürü Torsten Trey’e göre, adamın tendonlarının kesilmesi doktorların “vahşetini yansıtıyor”.
The Epoch Times’a “Hipokrat yeminine uyan hiçbir doktor bunu yapmaz” dedi. “Tendonlarını keserlerse, organlarını da rızası olmadan alabilirler. Bu bir “tıbbi barbarlık”tır.”
Trey, doktorlar “organların daha kaliteli olmasını sağlamak için kas gevşetici kullanmak istememiş” olabilirler diye düşünüyor. Tendonları kesmek, “kasların direncini bastırabilir, bu da organların alınmasını kolaylaştırır” dedi.
Trey “Doktorun organ toplama eylemini haklı çıkarmak için, başlangıçta bağışçıyı terörist olarak suçlaması, daha sonra da bunun bir yalan olduğunu ve onun sağlıklı bir Falun Gong uygulayıcısı olduğunu kabul etmesi alçakçadır” dedi.
Trey tendonların kesilmesi “temelde yapay bir felç yaratır” dedi. Böyle bir hareketin “acımasız olduğunu ve herhangi bir doktoru dehşete düşürmesi gerektiğini” ekledi.
New York merkezli bir insan hakları grubu olan Dünya Falun Gong Zulmünü Araştırma Örgütü (World Organization to Investigate the Persecution of Falun Gong – WOIPFG), Silahlı Polis Kuvvetleri Genel Hastanesi’ni birçok şüpheli organ toplama suçu vakasına karışan, en kötü suçlulardan biri olarak tanımlıyor. WOIPFG’nin kimliğini gizleyerek aradığı telefon görüşmelerinde, hastaneden en az bir organ nakli cerrahı, Falun Gong uygulayıcılarından organ tedarik etmeyi kabul etti.
Hastanenin organ nakli araştırma enstitüsünün baş cerrah vekili Wang Jianli, karaciğer arayışında olan bir hastanın aile üyesi gibi davranan bir araştırmacı tarafından sorulduğunda, “Elimizde çok sayıda organ var” dedi. Ameliyat ayarlamaları için bir ila iki haftanın “yeterli” olduğunu söyledi.
Wang, Kasım 2018’de kullandıkları organların “Falun Gong’un sağlıklı organları” olup olmadığı sorulduğunda, “Tabii, tabii, tabii” dedi.
Trey, Çin’de uygun bir organın bulunması için bu kadar kısa bir zaman gerekmesinin – örneğin Sugawara’nın arkadaşının erkek kardeşinin durumunda olduğu gibi, uygun bir karaciğerin bir ay içinde bulunabilmesi ile karşılaştırıldığında – alarm zillerini çaldırması gerektiğini söyledi.
Bu süre “Batı’daki özveriye dayalı organ bağış programı için alışılmadık, ancak Çin’in organ nakli pazarında oldukça yaygın olan, çok kısa bir zaman dilimi” dedi.
Olayın üzerinden geçen zaman, Sugawara’nın tanık olduğu şey hakkında hissettiği zalimlik duygusunu azaltmadı.
“Doğru şeyi yaptıklarını düşünüyorlardı. Hepsinin beyni yıkanmıştı” dedi.
The Epoch Times’ın Japonca baskısı bu rapora katkıda bulundu.
Yazan: Eva Fu, The Epoch Times
Çeviren: Hatice Atmaca, Epoch Times Türkiye
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.