“Suyu binlerce kez yükseltmek” Çin tıbbında “Ganlan Suyu” olarak bilinir.
Ganlan suyu Ming Hanedanında ünlü bir doktor olan Zhongjing Zhang tarafından keşfedilmiştir. Bir Çin Tıbbı kitabı olan “Jin Kui Yao Lue”de poria(bir çesit mantar), tarçın, meyankökü ve çiğdeden yapılan bir ilaç tarifi vardır. Bu tarif kaynatılarak özünün Ganlan suyuna dökülmesi gerekir. Elde edilen bu ilaç çok ciddi bir hastalık olmayan mideden gelen gazın boğaza yükselmesi semptomunu tedavi eder. Çünkü Ganlan suyu binlerce kez yükseltilip döküldüğü zaman yükselme karakteristiğine sahip olur.
Ölmek üzere olan yaşlı bi adam hakkında bir hikaye vardır. Oğlu çok tecrübeli bir Çin tıbbı doktoruna başvurur. Doktor hastalığın tedavisinin çok zor olduğunu söyler. Oğlu dizlerinin üzerine çökerek babasını iyileştirmesi için yalvarır. Doktor oğlunun baba sevgisinden çok etkilenir ve bunun üzerine bir tarif yazmaya karar verir. Tarifi yazar ve tarifin kaynatılmasının ardından elde edilen özünün binlerce kez yükseltilmiş suya ilave edilmesi gerektiğini söyler.
Doktor büyük bir fıçı dolu suyu yaşlı babanın yatağının yanına koyar ve babasının önünde oğlu suyu tekrar tekrar kepçeyle kaldırıp döker. Daha sonra kaynatılarak özü suyun içine atılan tariften bir parça içen baba kısa zamanda iyileşmişti.
Ganlan suyu babanın hastalığının iyileşmesindeki tek anahtar değildi aslında. Oğlunun evlatlıkla ilgili sorumlululuk duygusu ve içtenliği babasını iyileştirmişti. Eskiler anne baba saygısını çok önemserlerdi. Bunu bir insanın sahip olması gereken en önemli erdemlerden biri olarak sayarlardı. İçten ve iyi bir kalp bir insanın yaşam ortamını gerçektende değiştirebilir.
Japon bilimadamları yaptıkları blimsel deneylerde, kalbi saf ve iyilik dolu bir insanın, ses tonu ile su kristallerini inanılmaz güzellikteki formlara büründürebildiğini keşfetmiştir. Bilim adamları şuanda modern teknoloji ile suyu arıtamadaklarında bu yönteme başvuruyorlar.
Günümüz koşullarında gelişmiş olan toplum yapısında malesef erdeme önem verilmiyor ve kötü düşünceler heryerde, henüz çocuk yaştan itibaren insanlar kötü düşünceler, kurnazlıklar öğrenerek büyüyorlar. Bu şekilde gittikçe kötüye giden toplum yapısında tedavisi bulunamayan değişik hastalıkların ortaya çıkması kaçınılmaz bir sonuç olarak karşımıza çıkıyor.
Modern tıp biliminin araştırmaları için onlarca paralar harcanıyor olmasına rağmen yeni türeyen bu hastalıklara çare bulunamıyor.
Sadece insanlar çok daha yüksek ahlaki prensipler doğrultusunda yaşamlarını sürdürürlerse toplum iyiye doğru ilerleme kaydedebilecektir. İyi ahlak, temiz kalplilik, güzel düşünceler ile içinde yaşadığımız doğanın yaşam elementleri su kristallerinde olduğu gibi bir düzen ve ahenk içerisinde varlıklarını sürdürebilir ve ancak ozaman kaosun önüne geçilebilir.
Kaynak: http://www.theepochtimes.com/n2/health/tales-from-the-practice-of-chinese-medicine-55248.html
Yoruma kapalı.