Çin’deki onlarca aktivist ve insan hakları avukatı, Kuzey Çin’in dondurucu soğuğunda seyahat ederek 25 Mart’ta bir polis gözaltı merkezinin önünde toplanıp yakın zamanda tutuklanan dört avukatın Çin yetkililerince serbest bırakılmasını talep etmek için açlık grevi başlattı.
Tutuklu avukatlar da, aynı şekilde yakında bulunan bir gözaltı merkezine seyahat ederek, gözaltı merkezinde tutulan ve büyük olasılıkla ideolojik dönüştürme veya başka bir tabirle beyin yıkamaya maruz kalmış olan Falun Gong uygulayıcılarının serbest bırakılmasını talep etmişlerdi.
Tang Jitian, Jiang Tianyong, Wang Cheng ve Zhang Junjie adlı avukatlar 21 Mart günü 20 polisin Heilongjiang ilinin Jiansanjiang şehrindeki otel odalarını basmaları ile tutuklanmışlardı.
Bu olay, avukatların Qinglongshan Yasal Eğitim Merkezinde inançları yüzünden tutulan Falun Gong uygulayıcılarının serbest bırakılması için girişimde bulunmalarının ardından gerçekleşti. Falun Gong uygulayıcılarının akrabaları olan avukatların yedi müvekkili de, avukatlarla beraber tutuklandı.
Heilongjiang’da bulunan Yasal Eğitim Merkezi, Çin’de, çoğunlukla fiziksel ve zihinsel işkence yolu ile, insanları inançlarından vazgeçirmeyi amaçlayan bir merkez olduğu için “beyin yıkama merkezi” olarak biliniyor. Birçok sayıda Falun Gong uygulayıcısının gözaltı merkezlerinde tutuklu iken güvenlik görevlileri veya polis tarafından işkence ile veya ölesiye dövülerek hayatlarını yitirdikleri biliniyor.
Tutuklamaların ardından, Jiansanjiang Kamu Güvenliği Bürosu, dört avukatın her birinin “tarikat eylemleri yoluyla topluma zarar vermek” yüzünden 15 günlük idari gözaltı cezası alarak tutuklandığını duyurdu.
Meslektaşlarının hukuki bir uydurma olarak niteledikleri bu cümle, onlarca aktivisti Jiansanjiang şehrindeki avukatların tutulduğu Qixing Gözlatı Merkezi önünde toplanmaya ve onların bırakılmasını talep etmeye yönlendirdi.
İnsan hakları savunucularının söylediklerine göre gözaltı merkezi bu talebi reddedince, Li Jinxing ve Zhang Lei adlı iki avukat tutuklu avukatları görene kadar bölgeyi terk etmeyeceklerini söyleyerek bir açlık grevi başlattı. Bu eylemin ardından diğer dört avukat ve onlarca destekçi de bölgede kalmaya karar verdi. Bu olaya destek vermek isteyen pek çok kişi de bölgeye gitmeye başladı.
Twitter’da @Citizen Xiaobiao başlığı ile yazan Çinli bir aktivist, gözaltı merkezi önünde gece yarısı dondurucu soğukta mum taşıyan ve kalın kabanlar giyen avukatların fotoğrafını yayınladı.
Bir güvenlik çalışanı dışarı çıkarak hangi şartlar altında avukatların orayı terk edeceklerini sordu. Anlatılanlara göre avukat Li Jinxing ise onlara üç seçenek sundu: 1) Avukatlar ile yasalar çerçevesinde görüşmek; 2) Açlık grevi yaparak kendinden geçip hastaneye gönderilmek; 3) Hepsinin tutuklanması. Sunulan bu seçeneklerin ardından güvenlik görevlileri her hangi bir müdahalede bulunmadı.
Li Jinxing’un sosyal medya sitesi Weibo’da yazdığı bir mesaja göre, yanlarına gelen kimliği belirsiz birinin eğer orayı terk etmezlerse, tutuklu avukatları öldürmek için kiralık katil tutacaklarını ifade ederek tehdit etti.
Li Jinxing, daha sonra, güvenlik otoritelerinin ortaya çıkarak cep telefonları ile iletişimi durdurmak için müdahalede bulunan cihazlar kurduklarını belirtti.
Çinli İnsan Hakları Avukatları ile beraber ellinin üzerinde avukat internette bir bildiri yayınlayarak gözaltılar için yetkilileri kınadı. Ayrıca avukatlar, vatandaşların kişisel özgürlüklerini yasaları hiçe sayarak baskılayan Yasal Eğitim Merkezlerinin ve “kara hapishanelerin” araştırılması ve kapatılması için de çağrıda bulundu.
Rejimin tutumundan şikayetçi olan bir başka avukat Jiang Yongji ise avukatların haklarını korumak için açlık grevine başladıklarını söyledi. “Onlar avukatları tutuklayarak yasaları çiğnediler ve hiçbir kural tanımıyorlar, hatta mafya kurallarını bile!” diyerek rejimin bu durumdan utanması gerektiğini söyledi.
Haberi Hazırlayan: Lu Chen, The Epoch Times