Çin’de 16 Mart itibariyle sahil şehirlerinde tuza hücum baş gösterdi. 18 Mart itibariyle tuza hucüm batı sahil şeridinde bulunmayan bölgeler de dahil olmak üzere Çin’deki birçok ile sıçradı. Soya sosu da tuza muadil olarak bir çözüm olarak görülmeye başlandı. Birçok insan Japon’daki nükleer kriz sebebi ile okyanusun kirlendiğini ve tuzun tehlikeli bir madde haline gelmesinin an meselsi olduğunu düşünüyor.
Shaanxi ilinden Bay Li Epochtimes’a tuza hücumu 17 Mart’a kadar duymadıklarını, herkesin tuz almaya hücum ettiğini ve bir arkadaşının kendisini arayarak tuz fiyatlarının Baoji şehrinde yüzde 1.000 fırladığını söylediğini söyledi.
Li bu durumun insanların devlete güvenmediğinin bir göstergesi olduğunu düşünüyor. Li. “Şimdi herkes internet üzerinden bilgi alıyor ve kendi güvenliği için endişeleniyor. Japonya’daki nükleer reaktör proebleminin mutlaka Çin üzerinde etkisi olacaktır. Bu sadece bir zaman meselesidir.” dedi.
Şangay’da oturan Cha Wenjun ise bu hücumun Çin’deki televizyon haberleri ile ilgili olduğunu söyledi. Wenjun “Denizsuyunun kirlendiği ve tuzun yemek için güvenli olmadığı ile ilgili dedikodular var ve televizyonlar [devlet tarafından işletilen] bu durumun Çin’i etkilemeyeceğini söyledi” dedi.
“Herşeye rağmen insanlar devlete olan güvenlerini yitirmiş gözüküyor” diyen Wenjun ” Ne zaman devlet birşeyleri işaret etse, genellikle tam tersi oluyor. Ayın 16’sından beri tuz bitti. Hatta Soya sosu bile bitti.” dedi.
Bayan Wenjun Şangay’daki birçok ana markette tuz bulamadı ve Pekin’deki arkadaşları bile Pekin’deki bütün tuzun satılmış olduğunu kendisine söylemiş.
Bayan Wenjun: “Kirlenmiş süt tozu, domuz, pirinç şarabı ve tuzlanmış ördek yumurtaları konusunda da devlet bunların güvenli olduğunu söylemiş ama öyle olmadığı ortaya çıkmıştı. Bu problemler bugün hala devam ediyor” dedi.