AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Barış Harekatı”nın 50. yıl dönümü dolayısıyla Kuzey Kıbrıs’ta düzenlenen törende konuştu, “Federal bir çözüm mümkün değil” dedi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Barış Harekatı”nın 50. yıl dönümü dolayısıyla Kuzey Kıbrıs’a gitti. Erdoğan, Lefkoşa’daki törende Atatürk Anıtı’na çelenk bıraktı. Törende KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da yer aldı.
Erdoğan, “Barış Harekatı’nın 50. Yıl Dönümü” etkinliklerinde konuştu.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan, değerli genel başkanlar, kıymetli gazilerimiz sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Barış harekatının 50. yıl dönümünde sizlerle beraber olmaktan memnuniyet duyuyorum.
Yurdu yaşatmak için can veren kahraman şehitlerimizi milletle yad ediyorum. Kıbrıs Barış Harekatı’nın mimarı olan dönemin Başbakanı Ecevit’i, diğer devlet ve siyaset adamlarımızı rahmetle anıyorum. Kanları kanlarına karışan Mehmetçikleri ve mücahitleri de yad ediyorum.
Bugün tıpkı yarım asır önce olduğu gibi yine tek yüreğiz, tek bileğiz, sırt sırtayız.
Kıbrıs Barış Harekatı’nın ne için yapıldığını, Türkiye’nin böyle bir kararı ne için aldığını daima akılda tutmak zorundayız. Bakınız 1963 1974 yılları Kıbrıs Türkleri için adanın yüzde 3’lük bir kısmına hapsediildikleri, kan, gözyaşı, zulümle dolu bir dönem demekti. Kıbrıs Türk halkı hem kurucusu ve ortağı olduğu devletten dışlanıyor hem de eli kanlı EOKA’nın insanlık dışı baskı ve saldırılarına maruz kalıyordu. Adaya konuşlandırılan Birleşmiş Milletler Barış Gücü bile cinnet furyasını durduramadı. Katliamın önüne geçemedi. 1974 yılına gelindiğinde Kıbrıs Türk’ünün varlığına kasteden insanlık dışı saldırılar zirveye ulaşmıştı.
Tam 50 yıl önce bugün kahraman Mehmetçik, Kıbrıs Türkü’nün istiklaline vurulmak istenen hançeri sökmek üzere tarihi bir adım attı.
1974 yılına gelindiğine Kıbrıs Türkü’ne yönelik insanlık dışı saldırılar zirveye ulaşmıştı. Tam 50 yıl önce bugün kahraman Mehmetçik, Kıbrıs Türkü’nün istiklaline vurulmak istenen hançeri sökmek üzere tarihi bir adım attı. İnsan olmak, vicdan sahibi olmak bize ne sorumluluk yüklüyorsa bu sorumluluğu yerine getirdik. Kıbrıs Türkünün yalnız olmadığını gösterdik.
Kıbrıs Barış Harekatı, Kıbrıs Türkünün geleceğe güvenle bakmasını sağlamıştır.
Adanın güneyinde şımarık bir zihniyet var. Geçenlerde Yunanistan Savunma Bakanı akla ziyan açıklamalar yaptı. Miçotakis’le görüştüm. ‘Sataşma yapma’ dedim, ‘Düşünmüyorum’ dedi. Son derece sorumsuz adımlar atılıyor. Aynı suda iki kere yıkanılmaz. Kıbrıs’ta federal bir çözümün mümkün olmadığına inanıyoruz.
Bugüne kadar çözümü samimiyetle isteyen, bunun için fedakarlıkta bulunan, riski alan, irade sergileyen taraf Kıbrıs Türkü ve Türkiye olmuştur. Türk tarafı, Rumlarla eşit olarak masaya oturmalı. Bölgede devam eden çatışmalar karşısında tüm adanın güvenliğini tehdit etme riski olan son derece sorumsuz adımlar atılıyor. Aynı suda iki kez yıkanılmaz. Adadaki gerçekleri görmezden gelerek hiçbir yere varılmaz. Kıbrıs’ta federal bir çözümün mümkün olmadığına inanıyoruz. Müzakerelere yıllar önce İsviçre’de bıraktığımız yerden devam edelim demenin kimseye faydası yoktur. Kıbrıs’ta kalıcı barışı sağlamaya hazırız. Çözüm yolunda uzatılan hiçbir eli havada da bırakmayız.Adanın garantör ülkelerinin liderlerinin her iki devleti de beraberce ziyaret edecekleri günleri göreceğimizi ümit ediyorum.
Cumhurbaşkanı Tatar’ın 2021’de Cenevre’de ortaya koyduğu iki devletli çözüm vizyonu, çok kıymetlidir. Kıbrıs Türk tarafı, Rum tarafıyla her alanda eşit olarak müzakere masasına oturmalıdır. O yüzden çözüm istiyorsanız, ‘Kıbrıs Türk’ünün haklarını tescil edin’ diyoruz.
Kıbrıs Türkünü baskı altına alarak hedeflerine ulaşacaklarını zannedenler yanılgı içindedir. Ne biz oldu bittilere izin veririz, ne de Kıbrıs Türk halkı tehditlere boyun eğer. Kıbrıs Türklerinin yok sayılması mümkün değildir. KKTC’nin tanınması ve iki devletli çözümün hayata geçmesi için gayretlerimizi sürdürüyoruz. İzolasyonun kırılması ve ambargonun kaldırılması için çabalarımız daha da artacak.
Temmuz ayı itibariyla artık KKTC vatandaşı öğrencilerin, katkı payı ve öğrenim ücreti bakımından Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı öğrencilerle aynı esaslara tabii olmasını kararlaştırdık. Aldığımız bu kararın Türk üniversitelerinde eğitim görmek isteyen Kıbrıs Türk’ü öğrencilerimize hayırlı olmasını diliyorum.”
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.