Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Küresel İş Forumu’nda yaptığı konuşmada, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin referandum kararıyla ilgili, “Irak asla parçalanmamalı dedik bugünde biz aynı noktadayız. Irak’ın toprak bütünlüğünden yanayız. Barzani’ye de ‘böyle bir yanlışın içine girmeyin’ dedik. Ne yazık ki bu yanlışı şu anda yapmış durumdalar. Irak’ta böyle bir bağımsız devlet ilanına taraf değiliz. Orada Türkmenler de Araplar da var. Bütün bunların birlikteliğini bozmaya kimsenin hakkı yok” dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York’taki Plaza Otel’de “Bloomberg Küresel İş Forumu”nda konuşma yaptı. Esad’ın Suriye’de 1 milyona yakın vatandaşı öldürdüğünü ifade eden Erdoğan, “Bu bir devlet terörüydü. Bu devlet terörü karşısında dünya sessiz kaldı. Türkiye olarak biz sessiz kalamazdık. Esad’a uyarılarımız olduğu halde dostluğumuzu fırsat bilerek bu uyarıları yaptığımız halde değişen bir şey olmadı. İnsanlar ölüyor ama ses yok. Buna karşı tavrımızı koymak zorundaydık. Gerek dost ülkelerle gerekse uluslararası kuruluşlarla bunu gündeme getirmek ve buna çözüm bulmak durumundaydık. Sonunda Türkiye olarak Müdahil olmak durumunda kaldık” dedi.
Obama döneminde Amerika’da bu konulara ilişkin görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, istenilen sonucun alınmadığını, şu anda Rusya’yla Suriye’ye ilişkin yapılan görüşmelerde ise sonuç alınmak üzere olduğunu söyledi.
“AB verdiği sözü tutmadı”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “En azından biz Cerablus, Rai, Dabık, Bap orada 2 bin kilometrekarelik alanda şu an sükuneti sağladık. Yaklaşık orada yaşayan 100 bin halk Türkiye’den tekrar topraklarına dönme ihtimali buldu. Orada güvenlik, okullar ve sağlık kuruluşlarında bazı adımlar attık. Suriye’nin orada yaşayan halkı huzur bulmuş oldu. Onların tabi bütün gıda ilaç eğitim ve öğretim noktasındaki bütün desteklerini sağlıyoruz. Şuana kadar bizim Suriye’ye verdiğimiz destek 30 milyar doları buldu. Peki bize Avrupa Birliği verdiği sözü tutu mu hayır tutmadı. Şu ana kadar Avrupa Birliği’nin bize vermiş olduğu söz 3+3 6 milyar Euro idi. Fakat bize gelen destek yaklaşık 820 milyon Euro. BM Mülteciler Komiserliğinden gelen ciddi bir şey var mı. Maalesef buradan da gelen 520 milyon dolar civarında destek. Biz buna rağmen Suriye’ye yardım elimizi uzattık. Şu an 3 milyon mülteciye ülkemizde 260 bin konteynır kamplarda bakıyoruz. Bakmaya da devam edeceğiz. Çok farklı bazı çıkış yollarını da arıyoruz, aramaya devam edeceğiz” dedi.
“Suriye’ye gelen bu ağır silahların yarın bana karşı kullanılmayacağını kim garanti edebilir”
Suriye’de bir DEAŞ terör örgütü olduğunu ifade eden Erdoğan, “Fakat Suriye’nin kuzeyinde de bir başka terör örgütü var. Bu terör örgütü de Türkiye’deki PKK terör örgütünün bir yan kuruluşu. PYD terör örgütü şu anda ABD’nin Rakka operasyonunda DEAŞ terör örgütüne karşı birlikte mücadele verdiği bir terör örgütü. Demokrasiye inanmış bir ülkenin bir terör örgütüyle işbirliği yaparak bir başka terör örgütünü yok etmesini ben anlayamıyorum. Çünkü biz bir demokratik hukuk devleti olarak Amerika’yla şunu konmuştuk ‘gelin bu işi beraber yapalım’. Biz iki tugayımızı bu iş için tahsis etmeye hazır olduğumuzu söylediğimiz gibi. Özgür Suriye ordusuyla beraber biz Rakka operasyonunu yapar DEAŞ’ı temizleriz. Ben Türkiye olarak düşünüyorum Kuzey Suriye’ye gelen bu ağır silahlar, yarın bana karşı kullanılmayacağını kim garanti edebilir. Bu mücadeleler esnasında biz şu andaki Kuzey Irak Yerel Yönetiminin elinde Amerika ve Koalisyon güçlerinin silahlarını bulduk. Almanlarında, Fransızlarında, Amerikalılarında silahları vardı. Aynı yanlış burada işleniyor. Dolaysıyla bunu gidermek lazım” diye konuştu.
Türkiye’nin Amerika’yla stratejik ittifakı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “NATO’da ABD, İngiltere, Fransa bütün hepsiyle beraberiz. Bizim dayanışmamamızın ötesine bu terör örgütleriyle yapılacak dayanışmalar geçemez. Irak’taki bu mücadele bittiği günden itibaren Türkiye olarak bizim tavrımız hep şu olmuştur. Irak’ın toprak bütünlüğü tezini savunduk. Irak asla parçalanmamalı dedik” şeklinde konuştu.
“Irak’ta böyle bağımsız devlet ilanına taraf değiliz”
Cuma günü gerçekleştirilecek Milli Güvenlik Kurulu toplantısında yaptırımlara ilişkin kararlar alınacağını belirten Erdoğan, “Hedef şudur, kesinlikle Irak’ta böyle bir bağımsız devlet ilanına biz taraf değiliz. Asla olamayız. Orada sadece Kürtler yaşamıyor. Türkmenler, Araplar var. Bütün bunların birlikteliğini bozmaya kimsenin hakkı yok. Şu an itibariyle İsrail’den başka yanında kimse yok. Bütün dünya ülkeleri şuan bu teze karşı durumda. Temenni ederim ki ayın 25’ine kadar Sayın Barzani ve ekibi hemen bu yanlış karardan vazgeçerler. Kuzey Irak Yönetimi sürdürdüğü çalışmasına devam eder” dedi.
“Devletimizi yıkmaya yönelenleri savunanların yaklaşım tarzı adil midir?”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan New York’taki Plaza Otel’de düzenlenen “Bloomberg Küresel İş Forumu”nda konuşma yaptı. Erdoğan hapiste bulunan gazetecilere ilişkin yorumları değerlendirirken, “Hapiste dedikleriniz çoğu bunların gazeteci filan değil. Çoğu terörist. Bunların çoğu birçok bombalama olaylarına hırsızlığa adı karışmış. Hatta bankamatikleri soyarak yakalanan bunların içinde birçokları var. Yani gazeteciyim demekle gazeteci olunmuyor. Fakat ne yazık ki dışarıdakiler ‘Ben gazeteciyim’ dediği zaman bunları gazeteci sayıyor. Şuanda her yerde yargı makamı var bizde de yargı makamı var. Yargı makamı bunlarla ilgili kararını veriyor. Çıkması gerekenler varsa çıkar. Birçoğu ajanlık görevi yapıyorsa onlarda bunun hesabını verir. Amerika’yla bunu mukayese etmeye kalkarsanız o zaman durum çok daha farklı olur. Şimdi Sayın Trump’a hakaret edenler içeride değil diyorsunuz. Siz Tayyip Erdoğan’a hakaret edenlerin sayısını biliyor musunuz? Ben bunları sayamıyorum bile. Ama her zaman sabretmişimdir. Bunlar teröre karışmışlardır. PKK terör örgütünün bunlar hepsinin içindedir. Yandaşlarıdır. Bir kısmı da FETÖ terör örgütünün yandaşlarıdır. Yargıda bunlarla ilgili kararını vermiştir. Yargı bağımsızdır. Yargıya müdahale edemeyiz” dedi.
“Neredesin Amerikan yargısı”
Erdoğan, 16 Mayıs’ta ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmek üzere gerçekleştirdiği ABD ziyaretinde, Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç’ın resmi konutu önündeki protesto sırasında çıkan olaylar nedeniyle soruşturma açılan korumaları hakkında şunları söyledi: “Çok ilginçtir bunların içinde 4 tanesi olay mahallinde yok. Hatta 2 tanesi Amerika’ya hiç gelmemiştir. Şimdi bunlar hakkında soruşturma açıyorlar. Neredesin sen Amerikan yargısı. Sayın Trump’la bunu görüştüm. Takipçisiyim dedi. Tamamen siyasi bir tavır söz konusu. Bu kararı veren savcının biz kimliğini gayet iyi biliyoruz. Buradaki alınan kararın ne denli yanlış olduğunu sayın başkana da söyledim. Kendileri bu işin federal devletten kaynaklanmadığını eyaletten kaynaklanan bir durum olduğunu bana söyledi. Temenni derim ki bu yanlış düzelir” şeklinde konuştu.
“Devletimizi yıkmaya yönelenleri savunanların yaklaşım tarzı adil midir?”
“Eğer insan haklarındaki pozitif gelişmeyi öğrenmek İstiyorsanız Türkiye’ye gelin” ifadelerini kullanan Erdoğan, “Batıda insan hakları noktasında adalet aramayın. Bakın terör örgütü mensupları Türkiye’den kaçıyor. Sığındıkları yer Almanya. Şuanda ben Almanya’ya 4 bin 500 dosya verdim teröristlerle ilgili. Geri dönüş yok. Amerika’ya 85 koli gönderdim. FETÖ terör örgütünün başıyla ilgili olarak. Ki bunlar yargılama sürecinde değil. Yargılama sürecinde olmadığı halde bunlar bize verilmiyor. Burada adalet nerede acaba. Devletimizi yıkmaya yönelenleri savunanların yaklaşım tarzı adil midir? Her şeyden önce bir defa hukuk içerisinde hareket etmek asıl olandır. Bunlar hukuk içerisinde değil ne yazık ki siyasi manevralarla kararlar verip böyle bir yaklaşım tarzı içerisinde oluyorlar” dedi.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.