Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Rağmen Ayberk’in Bakım Maaşı Mersin’de Bağlanamadı

Ayberk babası Murat Demir ve Annesi Funda Demir ile birlikte (Fotoğraf: G. Hakan Koçman / Epochtimes)

10 yaşındaki doğuştan serebral palsi hastası olan Ayberk’in engelli maaşı Mersin’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başbakanlık döneminde vermiş olduğu talimatlara rağmen bir türlü bağlanmıyor.

 Ayberk 2006 yılındaki doğumundan sonraki yaşadığı bir takım talihsizlikler yüzünden sereberal palsi hastası olan ve %92 engelli raporu olan Ayberk’in bakım maaşı Akdeniz Sosyal Hizmetler Müdürlüğğü tarafından bir türlü bağlanmıyor. Bu konu ile ilgili pek çok başvuru yapmış olan anne Funda Demir ise yetkilerden bir türlü doğru yanıt alamıyor. Bu olayın geçmişi ise 2010 yıllarında yaşanan inanılmaz bir suiistimal ve ihmale dayanıyor.

Ayberk’in bakım maaşını bağlamak için önce rüşvet sonra darp iddiası  

Ayberk’in annesi Funda Demir Ayberk için ilk defa bakım maaşına başvurduğunda pek çok yanlışlık üst üste gelir ve bakım aylığı bağlanma talebi ret edilir. İkinci başvurusunda ise eve üç adet görevli gelir. Normalde kontrollerde bir fizik tedavi doktoru ve hemşire bulunması gerekirken eve sadece sosyal hizmet görevlileri ve bir ebe hemşire gelir. Bütün olaylar bundan sonra patlak verir.

Bu ziyaret sırasında görevlilerden biri Funda Demir’in iddiasına göre kendisinden rüşvet talep eder. Funda Hanım da çocuğunun raporunun zaten yüksek olduğunu ve bu bakım maaşına hak kazandığını bu yüzden de kendilerine bir şey ödemeyeceklerini söyler.  Diğer görevliler içeri girince, hemşire görevli diğer görevlilere  Funda Demir’in kendilerine bir şey ödemeyi kabul etmediğini söyler.  Görevlilerden biri  ise, ömür boyu alacağı bir maaş için bu ödemeyi yapmayı kabul etmezse, hiçbir şey alamayacağını söyleyince aralarında tartışma başlar.

Bu olayların ardından hemşire görevli, bu sırada Funda Hanım’a yan odaya geçmesini ve çocuğunu kontrol edeceklerini söyler.  Yan odadan biraz sonra Ayberk’in bağrışlarını duyan Funda Hanım içeriye girdiğine görevli hemşirenin Ayberk’in kollarına vurduğunu görür.   Funda Demir de görevliye felçli bir çocuğa neden vurduğunu sorunca ve kendilerini şikayet edeceğini söylediğinde yine aynı erkek görevli dediklerimizi yapmazsan daha bizden çok şeyler görürsün diyerek o sırada başı sargılı olan ve kist anjiyosu geçirmiş olan Ayberk’i yere savurur  ve yerde sürükler. Başından darbe alan ve o sırada yeni ameliyatlı olan Ayberk epilepsi krizi geçirir ve Funda Demir bağırarak görevlileri evden kovar. Funda Demir olanlar itibariyle kendilerini şikayet edeceğini tekrarladığında,   görevli hemşire  Funda Demir’e ceza vereceklerini ve ömür boyu bu maaşı göremeyeceklerini söyler ve ardından evden ayrılılar. Bu sırada bağrışmaları duyan komşular kapıya kadar gelir ve bazı olaylara şahit olurlar.

Görevlilerin ayrılmasının ardından Funda Demir, Ayberk’i alıp devlet hastanesine gider ve muayene ettirir.   Ayberk’i acile alıp serum takarlar  ve ağlayan Ayberk’e nasıl bu hale geldiğini sorarlar.  Ayberk eve gelen görevlilerin bunu kendisine yaptığını söyler  ve Funda Hanım da olanları anlatınca hastane görevlileri polisleri çağırarak tutanak tuttururlar ve bu tutanaklar karakola sevk edilir.   Karakolda bu tutanakları mahkemeye sevk eder.   Bu sırada Ayberk’in beyninde patlayan kabarcıklar yüzünden kanamaları da artar ve 48 gün yoğun bakımda kalır.

Tüm şikayetlerin üstü gizemli bir şekilde kapandı

Bu olayların ardından Funda Demir pek çok mercie bu olay hakkında şikayette bulunur.  Bu sırada Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nde Funda Demir’e pek çok kez meydan okunur. Kendisinin ifadesiyle bütün bu olayların ve şikayetlerin üzeri gizemli bir şekilde örtülür. Dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile görüşür fakat yine bir sonuç alamaz. O dönem Mersin Milletvekili olan Zafer Çağlayan, Ayberk’e bir elektrikli tekerlekli sandalye hediye eder ve konu ile ilgileneceğini söyler fakat yine bir sonuç alınamaz. Bunun üzerine Funda Demir dönemin Başbakanı R. Tayyip Erdoğan’ın  Mersin’e yaptığı bir ziyaret sırasında onunla görüşmek için harekete geçer. Bu dönemde daha önce yaşanan her şey basına yansımıştır. Başbakanın geleceği spor salonu önünde Funda Demir’in etrafını  gazeteciler sarınca Başbakan müsteşarlarından biri yanına gelerek ona kim olduğunu sorar. Funda Demir’in yanında Ayberk de vardır. Funda Demir kim olduğunu anlatınca başbakana konu hakkında bilgi ulaştırılır. Bu olayın ardından hemen  Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin Funda Demir’i arar. Başbakan Erdoğan, Bakan Şahin’e Funda Demir’in durumu ile ilgilenmesi için talimat vermiştir fakat bu olayların sonucunda yine Ayberk’e bir bakım maaşı bağlanmaz.

Ayberk’in bakım maaşı İstanbul’da iki hafta bağlandı

Bütün bu olayların ardından Demir ailesi İstanbul’a taşınır ve orada Ayberk’e aynı evraklarla bakım maaşı bağlanır. Funda Hanım oraya taşınır taşınmaz iki ay içerisinde . Esenyurt Sosyal Hizmet Merkezi’nden Ayberk’e bakım maaşı bağlatır ve 2 seneye yakın bir süre bu maaşı çeker. Ancak Ayberk İstanbul’da mutlu olmaz ve annesine Mersin’e gitmek istediğini ve orada hayatının kalanını geçirmek istediğini söyler. Ayberk’in bu isteği üzerine Demir ailesi Mersin’e döner. Mersin’e döndüklerinden dolayı Ayberk’in bakım maaşını bağlatmak için tekrar başvuru yapmaları gerekir. Funda Demir Akdeniz Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne giderek oraya başvuru yapar. Onun döneminde olaylarda adı geçen pek çok kişi hala hizmettedir. Funda Demir Ayberk’e bakım maaşı bağlatmakla ilgili olarak aynı güçlüklerle karşılaşınca artık bu sefer bir avukata başvurmaya karar verir ve Avukat Erdi İzbulan ile görüşür ve geçmişte olanlar ile birlikte her şeyi Av. İzbulan’a anlatır.

Mersin Akdeniz Sosyal Hizmetlerde neler oluyor?

Av. İzbulan durumu  anlamak için Akdeniz Sosyal Hizmetler birimine yazılı başvuru yapmak üzere bizzat kendisi gider ve karşılaştığı muamele karşısında şok olur. Kendisi gazetemize yaşadıklarını şu sözlerle anlattı; “ Funda hanım bizimle irtibat kurduğunda İstanbul’dan henüz gelmişti.  İstanbul’da kendisine maaş bağlanmış ki zaten tıbbi raporlar ile mevcut durumda bu yasanın gereğidir.  Ancak Mersin’e geri döndüğünde yeniden sorun yaşamış ve bize başvurmuştu.

Biz de Akdeniz Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne işlemdeki gecikme ile ilgili yazılı başvurumuzu yaptık. Başvuru sırasında memur bir arkadaş takdir yetkileri olduğunu ve böyle takdir ettiklerini ama dilekçemiz gereği yeniden inceleme yapacaklarını söyledi. Takdir yetkisi dediğimiz olgu hizmet gerekleri ve kamu yararı ile sınırlıdır.  Siz takdir yetkinizi ancak bu iki dayanakla kullanabilirsiniz. Tıbbi olarak durumu tespit edilmiş bir hasta ve yerinden dahi kalkamayacağı hem tıbben raporlu hem de fiilen görülen bir durum. ‘O halde neden böyle bir takdir?’ dediğimizde de sorulara verilen cevap ilginçtir: ‘Funda hanım arkadaşlarımız ile çok uğraştı. Onlar da böyle takdir etti.’ Şahsi husumetlerin küçük ve hasta bir çocuktan önemli görüldüğünü anlayınca orada cevap veremiyorsunuz tabi.”

Ayberk ve annesinden yetkililere çağrı

Av. İzbulan durumun dramatikliğini ise şu ifadelerle aktardı; “ Yine ilginçtir ki Istanbul Aile ve Sosyal Politikalardan dosya dahi istenilmemişti. Bunun istenilmesi için bayağı uğraşmak durumunda kaldık ve neticede getirildi. O dosyada bakım aylığı için hiçbir engel olmadığı da belirtiliyor. Hastaneden alınan raporlarda çocuğun özür durumu net şekilde ortaya konulmuş. Yatağa bağımlı olduğu da belirtiliyor. Yine bizdeki raporların yanı sıra hastaneden alınmış diğer bir yazı da aksine rapor tesis edilmediği sürece raporun geçerli olduğunu, özür halinin sürekli olduğu belirtiliyor. Bu yazı dosyada yoktu. Biz bunu da dosyaya eklettik.”

Böyle bir kamu mantığını hiçbir akıl almıyor. Ayberk yaşadıklarının ve hastalığının da etkisiyle annesi Funda Demir’e artık ölmek istediğini söyleme noktasına kadar gelmiş maalesef. Av İzbulan ise bu durumu şu sözlerle aktarıyor: “Söz konusu olan yatağından dahi kalkamayan hatta annesine ölmek istediğini söyleyen küçük bir çocuk. Devletimiz bu tür durumlarda sosyal devlet olmanın sonucu olarak bakım aylığı veriyor. Haberlere de yansımış bir olgudur bu. Funda hanım o dönem başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’a durumu iletiyor. Bizzat ilgileniyor konuyla kendisi. Yine dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin bizzat ilgileniyor. Dönemin Mersin Milletvekili ve bakanı Zafer çağlayan çocuğu evinde ziyaret ediyor, akülü araba hediye ediyor ve şahsi numarasından kendisine ulaşılmasını istiyor. Ancak burada bir bürokrasi var ve ne yazık ki herkese durumu hallettiklerini iletip, esasen işlem yapmıyorlar.

Özetle yasal olarak yapılması gereken, iktidarın da yapılmasını talep ettiği bir işlem bir türlü tesis edilmiyor.
Bize kısa süre önce bir cevap verildi. Bu cevapta üç defa gidildiği ancak Funda Hanım’ın adresinde olmadığı belirtiliyor ve yeni adresi isteniliyor. Hemen akabinde tabi yeni adresi bildirdik. Aradan haftalar geçti hala bir sessizlik var. Niyet kolaylık sağlamak olsa başvuru dilekçemizde antet var ve tüm iletişim bilgileri mevcut. Ayrıca biz hafta sürmeyen aralıklarla durumu sorguluyoruz. Orada da bize adresi bulamıyoruz diye bir bilgi verilmiyor. Tüm bunlara rağmen Funda Hanım devletine dava açmış olmak istemediği için hala dava açmamızı istemiyor.”

Ayberk ve anne Funda Demir hukuka başvurmadan önce bu kanunsuzluğun son bulması ve Ayberk’e bakım maaşı bağlanması için yetkilere sorumlu davranmaları konusunda çağırıda bulunuyor.

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.