Değer Kaybeden Çin Borsası Siyasi Bir Teste Dönüştü
Haziran ayında 7-yılın en yüksek seviyesine ulaşan Çin hisse senedi piyasası zor günler yaşıyor. Şangay borsası son birkaç hafta içerisinde yüzde 29 değer kaybetti. En son 12 Haziran’daki zirveden sonra 2,5 trilyon dolar tutarındaki değer silinmiş oldu. Ülkedeki bu durum siyasi paniğe yol açtı.
Çin Maliye Bakanı ve büyük hisse senedi aracı kurumları duruma müdahale ederek, fiyatları koruyabilmek için piyasaya 20 milyar dolar pompalama sözü verdiler.
Hong Kong merkezli Phoenix televizyonunun haberine göre, 8 Temmuz tarihi itibariyle, Şangay ve Şenzen borsalarında işlem gören şirketlerin neredeyse yarısının alım satım işlemi durduruldu. 7 Temmuz’da piyasa kapanışının ardından 600’den fazla şirket alım satım işlemini durdurmak için başvuruda bulundu. Daha önce askıya alınan şirketler ile birlikte hisse senedi piyasasında işlem görmeyen şirket sayısı 1.400’e çıktı. Birçok yatırımcı mağdur oldu.
Diğer taraftan, komünist yönetimin denenmiş ve gerçek taktikleri su yüzüne çıktı: komplocu söylentiler, sansür ve propaganda, Çin borsasını, Komünist Partiye karşı siyasi sadakat testine sokmuş oldu.
Bu baskının ilk kurbanları, piyasanın çökmesi sebebiyle intihar eden Çinlileri haber yapan gazeteler oldu.
4 Temmuz tarihinde üç medya şirketi “sahte haber” yayınladıkları iddiası ile Çin Menkul Kıymetler Düzenleme Komisyonu tarafından cezaya çarptırıldı.
Devlet yetkilileri, yayınlanan haberlerde binadan atlayarak intihar eden insanlar ile ilgili borsada para kaybettikleri iddiasını yalanladı.
Free Asia radyosuna konuşan Gazeteci Zhu Xinxin, Çin rejiminin bu konu ile ilgili hiçbir haberin yayınlanmasına izin vermediğini belirtti ve “Bunun arkasındaki sebep, rejimin istikrarı koruma çabasının çökmesine sebep olacak sosyal huzursuzluk korkusudur” dedi.
Zhu, “Piyasa çöküşleri daha önce bir takım huzursuzluklara sebep olmuştu. Dolayısıyla yetkililer piyasayı tekrar düzeltmek için çok uğraşıyor” dedi.
Frank Fang ve Matthew Robertson, Epoch Times