Ekonomist, Çin’in Ekonomik Verilerine Neden Güvenilemeyeceğini Açıkladı

Çin, pixabay

Çin’de ülke ekonomisinin durumunu anlatan iki farklı kitap seti bulunuyor. Bir set iktidardaki Çin Komünist Partisi tarafından ilan edilen resmi verilere uymaktadır. Halka açıktır, ancak sahte verilerden oluşmaktadır. Diğer set ise gerçek verileri içerir, ancak bu sete yalnızca parti yetkilileri tarafından erişilebilir veya karaborsadan satın alınabilir.

Shenzhen’deki Pekin Üniversitesi İşletme Okulu’nda dokuz yıl boyunca ekonomi dersi veren Christopher Balding, 2018’de Pekin’in sansür uygulamalarıyla ilgili endişelerini dile getirdikten sonra üniversitedeki görevini kaybetti. Daha sonra güvenliğinden endişe ederek Çin’den ayrıldı. Şu anda Amerika Birleşik Devletleri’nde ikamet etmekte.

Balding’in söylediğine göre, çoğu insan Çin Komünist Partisi tarafından uygulanan, halkın ifade özgürlüğünü ve bilgiye erişimini kısıtlayan sansürün farkında; ancak rejimin genişleyen bürokrasisindeki sansürün boyutunun farkında olmayabilirler.

Balding, Epoch TV’nin Amerikan Düşünce Liderleri (American Thought Leaders) programında “Bilginin yukarıya aktarımında da büyük bir sansür uygulanıyor.” dedi. “Kimse gidip patronuna ‘Hey, bu yıl kötü bir yıl geçirdik’ demez.”

Çin’deki ekonomik verilerden bahsederken “Kesinlikle farklı kitap setleri var” dedi.

Hatta son yıllarda yerel Çinli yetkililer de bu açıklamaları doğruladılar. Ocak 2017’de, kuzeydoğu Çin’in Liaoning Eyaletindeki yetkililer, 2011’den 2014’e kadar eyaletin ekonomik verilerini şişirdiklerini kabul ettiler. Bir yıl sonra, Çin’in kuzeyindeki İç Moğolistan’da bir şehir, 2017 ekonomik verilerinin “sahte eklemeler” içerdiğini kabul ettikten sonra verileri revize etti.

Balding, Çin’de yaşadığı dönemden bir anısını anlattı. Çinli bir yetkili ona, ulusal istatistik bürosunun yerel bir şubesinde çalışan başka bir yetkilinin gerçek ekonomik verileri sattığı için tutuklandığını söylemişti.

Daha sonra Balding yetkiliye, ilgili şahsın yolsuzluk veya ulusal güvenlik suçlarıyla suçlanıp suçlanmadığını sordu. Yetkili, “Ah, ulusal güvenlik,” dedi. “Bu bilgiyi halka açıklayamayız.”

“Sadece gerçek ve sahte veriler olduğuna dair onay duymak bile bence oldukça ufuk açıcıydı” dedi.

Balding’e göre, bu iki ayrı sistemin varlığı ülkede “veri toplamak için gelişen bir karaborsa” yarattı.

Balding veri düzenleme oyununun giderek zorlaştığını söyledi. Özellikle Pekin’deki rejim, manipüle edilmiş verileri, hava kalitesi ve ışık yoğunluğu gibi gözleme dayalı ve elde edilmesi daha zor olan diğer verilerle uyumlu hale getirme konusunda giderek daha fazla zorlanıyor.

Bir bölgenin endüstriyel faaliyet durumunun hava kalitesi verileriyle açıklanabileceğini söyledi. Büyük bir çelik üretim üssüne sahip olan bir ilin ekonomik verileri, bölgenin hava kalitesi seviyeleri analiz edilerek kontrol edilebilir. Hava kalitesi iyiyse, çelik üreticilerinin daha az kömür yakmış olması muhtemeldir. Bu nedenle de bölgenin yüksek düzeyde ekonomik aktiviteye sahip olduğuna inanmak zorlaşır.

Evergrande

Çin rejiminin zor durumdaki emlak geliştiricisi Evergrande’yi kurtarıp kurtaramayacağı konusunda pek çok şey ileri sürülse de Balding cevabın oldukça basit olduğuna inanıyor.

“ÇKP (Çin Komünist Partisi) kesinlikle bu sorunu çok kolay bir şekilde ortadan kaldırabilir.” dedi ve Evergrande’nin 300 milyar dolarlık borcunun ülkenin gayri safi yurtiçi hasılasının sadece küçük bir kısmı olduğuna dikkat çekti.

Ancak bu konudaki önemli soru, sıkıntıların Çin ekonomisinin perakende ve bankacılık gibi diğer sektörlerine sıçrayıp sıçramadığıdır.

Balding, “Risk Evergrande’nin kendisi değil.” dedi. “Asıl mesele, Pekin’in bununla başa çıkabilmesi, böylece insanların gayrimenkul, alüminyum tedarikçileri, çimento şirketleri ya da bankalar gibi Çin ekonomisinin diğer kısımlarına olan inançlarını kaybetmemeleridir.”

24 Ekim’de Evergrande, altı farklı Çin şehrinde 10’dan fazla emlak projesinin yeniden başladığını duyurdu. Ancak şirket ülke genelindeki yaklaşık 1.300 emlak projesi arasından askıya aldığı proje sayısını açıklamadı.

Balding, merkezi Çin’in güneyindeki Shenzhen şehrinde bulunan, bir Çin bankası olan Ping An Bank’taki olası sorunlara değindi.

Reuters’in haberine göre Ping An Bank, 20 Ekim’de yayınladığı raporda, ödenmemiş kredi borçlarının 2020’nin sonuna göre yüzde 37,3 arttığını bildirdi. Kredi gecikmelerindeki artışlara gerekçe olarak, bir emlak ve finansal hizmetler holdingi olan Shenzhen Baoneng’deki nakit krizi gösterildi.

Balding, “İnsanlar bir bankaya inanırlar, çünkü oraya gittiklerinde paralarını alabilirler.” dedi. “İnsanlar bankaya olan inancını kaybederse, bankanın hala iyi bir bilançosu olsa bile o banka çöker. Çünkü herkes gidip parasını almak ister.”

Ancak ekonomiste göre Evergrande krizinden kaynaklanan herhangi bir sıkıntı, büyük oranda Çin sınırları içinde kalacak.

Balding “Çin dışından Çin emlak piyasasına, Çin alüminyum şirketlerine çok fazla finansal akış yok.” dedi. “Ancak, çok sınırlı ve net hedefli sektörlerin veya şirketlerin çok fazla sıkıntı yaşayacağını göreceksiniz.”

Çinli çelik üreticileri hammadde alımlarını azaltacağından, yabancı demir cevheri üreticilerinin de sıkıntı yaşayacak şirketlere dahil olacağını söyledi.

Çin Ekonomisi

Balding bunun ülke çapında bir sorun olduğunu belirtti. Evergrande Çin’de borçla beslenen büyümenin kötü sonuçlarını yaşayan tek şirket değil.

Çin “sınırsız borcu olan bir ülke” dedi. “Çin’deki hane halkı, ABD hane halkından daha borçlu.”

“Çin hane halkı borcunu, kişi başına düşen gelir miktarı Çin’e yakın olan Rusya veya Meksika ile karşılaştıracak olursanız, Çin hane halkının çok daha fazla borçlu olduğunu görürsünüz.” dedi ve bu borcun çoğunun emlak piyasasına bağlı olduğunu belirtti.

South China Morning Post’a göre, harcanabilir gelirin bir yüzdesi olarak hane halkı borcu, 2020’nin sonu itibarıyla yüzde 130,9 ile rekor bir seviyeye ulaştı. Çin’in hane halkı borcu, 2021’in ilk çeyreğinde ülkenin gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 61,3’ü seviyesindeydi.

Balding, “Gördüğümüz borç seviyelerine sahip bir ekonomiyi, ileriye taşıyamazsınız” dedi.

Bu kadar yüksek borç seviyeleri, lüks mallara, uluslararası eğitime ve diğer sektörlere yapılan harcamaları azaltacak, gelecekteki harcama kapasitesi üzerinde de büyük bir kısıtlamaya sebep olacaktır.

Bazı iddialara göre bu borç bağımlılığı, Evergrande krizi ve diğer durumlar ülke ekonomisini tehlikeye atmak için kurulmuş birer komplo. Ancak Balding, finansal kriz olasılığına ilişkin bir değerlendirme yapılırken, önemli bir faktörün hesaba katılması gerektiğini söyledi: Çin’in politik sistemi.

Balding’e göre, Çin’in ne zaman bir mali krizle karşı karşıya kalacağı sorusu, “ekonomik veya finansal bir sorudan ziyade, siyasi bir sorudur”.

Çin Komünist Partisi gibi otoriter rejimler, böyle bir ekonomik krizle başa çıkmayı göze alamaz.

Balding, “Otoriter devletlerde bir ekonomik kriz olursa… liderlik açısından sonu iyi olmaz.” dedi.

Böylece sorun, komünist rejim için bir “varoluşsal sorun” haline geliyor, diye ekledi.

Bütün bunlar, Çin lideri Xi Jinping’in bir krizi çözmek için ne gerekiyorsa yapacağı anlamına geliyor.

Balding, “Yazamayacağı kadar büyük bir çek yok” dedi.

Çünkü sonuçta Xi, “Çin’in çöküşüne başkanlık etmek istemez.”.

Yazan: Frank Fang ve Jan Jekielek, Epoch Times

Çeviri: Tilbe Örtün, Epoch Times Türkiye

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.