Hasip Kaplan, BDP olarak Mecliste okunan “ortak bildiri”ye neden imza atmadıklarını açıkladı.
Fransa’nın Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesine benzer bir madde çıkardığını öne süren Kaplan, “Tarihi gerçeklerle yüzleşmekten korkanlar, her defasında karşı çıkanlar, aynı yasaları ülkelerinde savunuyorlar. Şimdi Fransa, TCK 301 benzeri bir madde çıkarıyor. Türkiye de buna karşı çıkıyor. “Türkiye’de soykırım var” dediği için Hrant Dink, önce TCK 301’den yargılandı, ardından katledildi. Kendi ülkesinde ırkçı yasaları fütursuzca kullanan bir zihniyetin başka ülkelerdeki benzer yasalara karşı çıkması kamuoyuyla ve uluslararası toplumla alay etmektir” şeklinde konuştu.
“Sözde soykırım” sözüyle başlayan resmi metinlerle tarihi gerçeklerin üstünün örtülemeyeceğini dile getiren Kaplan sözlerini şöyle sürdürdü: “Almanlar Hitler faşizmini mahkum etti, biz Osmanlı dönemini konuşamıyoruz. Bunu başka devletlere bırakmadan çözmek zorundayız. TBMM’de bu konuyu konuşabilmeliyiz. Türkiye resmi tezlerinde kendine çok güveniyorsa arşivlerini açar, devlet olarak başvurusunu yapar, Lahey Adalet Divanı’na veya AİHM’ne gider.”
CHP ve AKP’nin Ermeni katliamının üstünün örtülmesi konusunda birleşmesinin manidar olduğunu söyleyen Kaplan, “Sarkozy ile Erdoğan ve partileri arasında bir fark yok. İkisi de ırkçı, sağcı, milliyetçi, muhafazakar partilerdir. Yedeklerinde Le Pen ile MHP var, CHP’nin ulusalcı yanını da stepne olarak kullanıyorlar. Ne ilginçtir ki; Dersim katliamı konusunda birbiriyle çatışan CHP ve AKP’nin, Ermeni katliamının üstünün örtülmesi konusunda birleşmesi manidardır. Cezayir ve Ruanda katliamlarıyla ilgili olarak Meclis’e yasa teklifi veren partilerin, Türkiye’de Dersim, Sivas, Çorum, Maraş katliamları, 6-7 Eylül olayları, 1990’lardaki karanlık cinayetlerde aynı duyarlılığı göstermemesi de manidardır. BDP’nin verdiği onlarca araştırma önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedilmiştir” dedi.
Meclis’te yapılan sunuş İçtüzüğe aykırıdır;
AK Parti ve MHP gruplarının kendilerine getirdikleri her iki metnin de ırkçı, resmi statükocu, tabucu zihniyetle yazıldığını söyleyen Kaplan, “Gerçekler ne kadar acı olursa olsun, cesaretle görüşlerimizi açıklamaya devam edeceğiz. Türkiye ve Fransa ırkçılarının safında olmak zorunda değiliz. Üç parti de basın karşısına çıkıp ortak bir açıklama yapamamıştır. Danışma Kurulu kararı olmadığı için de Meclis’te yapılan sunuş İçtüzüğe aykırıdır” diye konuştu.
Toplantı sonrası kendisine yöneltilen soruları cevaplayan Kaplan, Fransa’da oylanan yasayı destekleyip desteklemedikleri sorusunu şöyle cevaplandırdı: ” Orada oylanan yasa TCK 301 ile aynıdır. Burada “soykırım vardır” derseniz savcılar yakanıza yapışır. Aynı şekilde tasarı yasalaşırsa Fransa’da “soykırım yoktur” derseniz savcılar yakanıza yapışacak.”
Hasip Kaplan, “Tüm partileri dürüstlüğe davet ediyorum. Cezayir’i konuşacaksak Dersimi de, Kürt katliamını da konuşmamız gerekir. İddialarınızda samimi iseniz; geçmişle yüzleşelim. Gelin Mecliste Hakikatler Komisyonu kuralım” dedi.
