MOSKOVA–Kırgızistan’ın güney bölgesinde etnik Özbeklerle Kırgızlar arasında çıkan çatışmalarda bilanço giderek ağırlaşıyor. 100 binin üzerinde Özbek Oş ve Celalabad’dan kaçarak Özbekistan’a sığınırken, Kırgızistan Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre hayatını kaybedenlerin sayısı 170’e ulaştı. Kırgızistan haber portalı 24.kg’ye açıklamada bulunan görgü tanıklarına göre ölü sayısı sadece Oş’ta 2 bini aşmış durumda. Zira cesetlerin morglara kaldırılmasını istemeyen Özbekler ölenleri kendileri defnediyor.Moskovski Komsomolets (MK) gazetesine açıklamada bulunan yerel bir kaynak, Kırgızistan Sağlık Bakanlığı’nın sadece hastanede yaşamını yitiren ve morglara kaldırılabilen cesetleri sayabildiğini aktardı. Köylerde ve evlerinde ateş altında kalarak yaşamını yitiren ve defnedilen Özbeklerle ilgili net bilgi yok.
Kırgızistan Olağanüstü Hal Bakanlığı yardım için bölgede bulunan araçlara da saldırıların sürdüğünü aktardı. 11 Haziran’da başlayan henüz sakinleşmeyen olaylarla ilgili taraflar birbirlerini suçluyor. Görgü tanıkları yüzleri maskeli, polis kıyafeti giymiş kişilerin iki tarafa da ateş ettiğine dikkat çekiyor.
MK’ya konuşan görgü tanıkları, saldırganların çok bilinçli bir şekilde hareket ettiğini, hangi evde Özbeklerin oturduğunu bildiklerini, evleri ateşe vererek insanları öldürdüklerini kaydediyor. Birçok kadın, çocuk ve yaşlının hedefte olduğunu ifade eden tanıklar, “Yüzlercesi hayvanlar gibi bıçaklarla kesildi.” iddialarını dile getirdi.
“POLİSLER KIRGIZLARA SİLAH VERDİ”
MK’nın Kırgızistan baskısına konuşan Celalabad’dan Egemberdiyev Kabulov, “Her çetenin bir lideri var. Onlar belirledikleri evleri yok ediyor. Dükkanları yakıyor ve yağmalıyor. Sadece Özbekler ateş altında kalmadı. Komşum Yuri de mağazaya doğru giderken bir kamyondan ateş edilerek vuruldu.” dedi.
Fergana.ru’ya konuşan görgü tanığı Daniyel Kislov ise hiç bir Kırgız’ın zarar görmediğine dikkat çekiyor. Polisin Kırgız’ların eline silah verdiğini iddia eden Kislov, “Rus ordusu da olayların bastırılmasında hiç bir görev üstlenmedi” eleştirisi getirdi. Bölgeden gelen haberlerde olayların arkasında 27 Haziran’da referandumu engellemeye çalışan Kurmanbek Bakiyev’in kardeşi Caniş Bakiyev’in adamlarının olduğu iddia edildi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi bölgede acilen durumun sakinleşmesini istedi ve yaşanan olayları kınadı. BM taraflardan yardım konvoylarına müdahalede bulunmamalarını ve sivillere yönelik herhangi bir saldırı gerçekleştirmemeleri konusunda uyarıda bulundu. BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon’un özel temsilcisi Bişkek’e gelerek incelemelerde bulunacak.
