Çin Komünist Partisinin sürdürdüğü, Falun Gong uygulayıcılarından organ toplama eylemi ile ilgili iddialar üzerine, bu iddiaların gerçekliğini ispat etmek için çok sayıda gizli araştırmalar yapılmıştır. NTDTV‘de yayınlanan habere göre, araştırmacı gazeteci Ethan Gutmann “Katliam” adlı yeni kitabında, Pekin rejimi için çok hassas olan bu konuyu detaylı şekilde ele almıştır.
Bu yılın Ağustos ayında tanıtılacak “Katliam” adlı kitapta, Falun Gong uygulayıcılarından çalınan organlar ile yapılan organ ticareti anlatılıyor. Kitap, yüzden fazla tanıktan toplanan delilleri kapsayan ayrıntılı bir araştırma raporu içeriyor. Bu tanıklar arasında üstün nitelikleri olan, dürüst ve samimi, ünlü bir cerrah da var. Gutmann’ın açıklamalarına göre, Çin anakarada organ toplama işlemi hakkında şahsen bilgisi vardı.
Doktor, Çin dışında seyahat ettiği sırada organ toplama olayını öğrenmiş ve Çin’e döndükten sonra kendi çapında bir araştırma yapmıştır.
New York’a seyahat ettiğinde, Doktor Liu NTDTV’deki gazetecilere Çin’deki hastanelerde olup bitenleri anlatmıştı: “Organ nakli konusunda tıbbi veri tabanına ulaştım ve böbrek nakli vakalarının sayısının çok yüksek olduğunu gördüm. Vaka dosyalarını kontrol etmek istediğimde hiçbirine ulaşamadım. Kayıt işlemleri yapan personelden dosyaları talep ettiğimde, bir şeyler saklarcasına talebime cevap vermediler”.
Dr. Liu’nun açıklamalarına göre, çalıştığı hastanenin her yerinde organ nakli konusunda broşürler vardı.
Dr. Liu “Böbrek nakli broşüründe mesela, ‘her türde kan ve donör için hızlı uyumluluk sağlama’ gibi bir yazı vardı. Bu tipte el ilanları eskiye nazaran çok daha fazla idi. Bu organların nereden geldiği hakkında hiçbir fikrim yoktu. Bazı hekimler raporlar yazmışlar, fakat bu raporlar gizli tutulmuştu. Ne kadar fazla sayıda ameliyat yaparlarsa o kadar becerilerini geliştiriyorlardı” dedi.
Falun Gong uygulayıcılarının yasadışı organ toplama konusu iddialarına karşılık, Ethan Gutmann mesleğine özgü şüphecilik durumunu geçerek, araştırma yapmaya başladı. Sonuç, onu Devlet Makamları ve Yeni Çini Kaybederken adlı iki kitabında olduğu gibi, bu korkunç suçların açıklamasına yönlendirmiştir.
Gutmann’nın açıklamalarına göre, Kanada’nın Asya Pasifik bölgesinden sorumlu eski Dış İşleri Bakanı ve insan hakları avukatı David Kilgour; ünlü insan hakları avukatı David Matas; Dünya Falun Gong Zülmü Araştırma Derneği (WOIPFG) ve Matthew Robertson gibi – bu hassas konuyu araştırmalarına katkıda bulunan “titanlar” esas kitabın dayanağıdır.
Nobel Barış Ödülüne aday gösterilen Kilgour ve Matas’ın “Kanlı Hasat” raporu kapsamında 52 anahtar delil açıklayarak, bu delillerin çoğu Çin Hükümetinin belgelerini kaynak göstermiştir.
Gutmann’a göre, birbirinden bağımsız kaynaklardan gelen bu deliller ÇKP tarafından sürdürülen zoraki organ toplama suçunu hiç şüphesiz ispatlamakta. Saha çalışmaları ve mültecilerin ifadeleri Gutmann’ın eserine kaynak olmuştur.
Gutmann’ın ifadesine göre çok farklı yerlerde benzer bilgilere ulaşıldığında – Asya, Avustralya, Avrupa ve Kuzey Amerika’da ve birbiri ile hiçbir bağlantısı olmayan kişilerden – genç bir Falun Gong uygulayıcısı, bir Uygur bayan hemşire, bir Tibetli rahip benzer ifadeler verdiğinde, işte o zaman şüphecilik perdesinin kesinlikle açılması gerekiyor.
Gutmann’ın soruşturmasına göre, 65.000’den fazla Falun Gong uygulayıcısı organ ticaretinin kurbanı olmuştur. Bu konuda ister istemez akla birçok soru geliyor: “Neden Çin yönetimi bu akıl dışı riski alsın? Neden bu kadar geniş çapta bu vahşet dolu suçları işlesin?” Esasta, kitabın araştırdığı başlıca ikilemler bunlar. Kitabın 10 bölümünün altısında Falun Gong zulmünün neden ve ne şekilde kontrolden çıktığını açıklamak için tasarlanmıştır.
Falun Gong, doğruluk, merhamet ve hoşgörü ahlak değerlerine dayanan bir Çin geleneksel meditasyon uygulamasıdır. Uygulayıcıların sayısı yaklaşık 100 milyona yaklaştığında 1999 yılında Çin rejimi tarafından yasadışı ilan edilmiş ve yasaklanmıştır. Uygulayıcılar, “dönüştürülmek” için, değişik işkencelere ve beyin yıkama prosedürlerine maruz kalmıştır.
ÇKP başta uygulamayı olumlu olarak görmesine ve sağlık konusundaki olumlu etkilerini kabul etmesine rağmen, bu zulmün başlıca sorumlusu ve ÇKP eski lideri Jiang Zemin, Falun Gong uygulayıcı sayısının çok arttığı, rejimin mutlak hakimiyeti için bir tehlike oluşturduğu bahanesiyle, yasa dışı ilan edilmesine karar vermiştir.
Hazırlayan: Andrei Pricopie
