Hangisi Daha Güçlüdür : Ruhsal Acı mı, Fiziksel Acı mı ?
Yaşadığımız toplumlarda insanları bunalıma sokan sebepler her geçen gün artmakta ve şiddetlenmektedir. Sıcak- soğuk savaşlar, caydırıcı ve öldürücü silahlar , toplumdaki büyük karmaşalar, insanların yalnız yaşamaya itilmeleri gibi sorunlar insanları sıkıntıya sokmaktadır.
Kişi sanki bir şey olacakmış gibi nedeni belirsiz bir sıkıntı ve endişe duygusu yaşar. Bu durum çok hafif tedirginlik duygusundan panik derecesine varan değişik yoğunlukta olabilir. Ağır derecelerinde kişinin benliği bu ruhsal acı altında ezilir . Bazı hastalar en güçlü fiziksel ağrıların bile bu derece rahatsız edici olmadığını söyler.
Çocuklar üzerinde düşündüğümüzde notları baştan sona pekiyi ve iyi olan fakat buna rağmen sınavdan çok korkan parlak bir öğrencinin içinde bulunduğu durum düpedüz bir bunalımdır. Sınavdan bu kadar çok korkmasının altında bir çok etmen yatıyor olabilir.
Anksiyete (genel bunaltı bozukluğu) üzerine yapılan çalışmalar her geçen gün artmaktadır. Örn: İngiltere’de anksiyete ve ruhsal gerginlikle savaşmak için 3 yılda 43 milyon reçete yazılmış.
Türkiye Psikiyatri Derneği yıllık toplantısı ve bahar sempozyumunda konuşan Dr. Ulaş, Türkiye’de sinir sistemi ilaçlarının kullanım sıklığının sürekli arttığını belirterek, şunları söyledi: “2003’te 14 milyon 138 bin kutu antidepresan ilaç tüketilirken, 2007’de bu rakam 26 milyon 246 bine çıkmıştır , ülkemizde nerdeyse her evde birkaç çeşit sıkıntı giderici ilaca rastlamak mümkün. Bu da bize anksiyete ile uğraşmanın ne kadar pahalıya mal olduğunu açıkça gösterir.
Anksiyetenin tam tanımı yapılamamıştır. İngiltere ve Amerika’da kullanılan anksiyete sözcüğünün anlamı ‘hoş olmayan heyecansal bir endişe hali ‘dir.
Nasıl Anlaşılır ?
Hasta huzursuz ve endişeli yüz ifadesine sahiptir. Duruşu gergindir. Olaylar karşısında çabuk kızar , çabuk irkilir ve yerinde duramaz.
Sesinde heyecanlı bir titreklik vardır. Konuşması düzgündür. K,işiler arası ilişkilerinde endişeli, huzursuz ve gergindir.
Nedenini bilmediği kötü bir haber alacakmış gibi hissettiğini söyler.
Bellekte sorun yoktur. Dikkati artar fakat çabuk da dağılabilir.
Sıkça yakınır.
Hiperaktivite belirtileri vardır. Kan basıncı yükselir, kalp atımı hızlanır, gözbebeklerinde genişleme , yüzünde solukluk , ve ya kızarma görülür. Sıkça terler. Sık sık tuvalete çıkar. Kusma , öğürme boğazda düğümlenme , soluğun daralması el ve ayaklarda soğukluk ve karıncalanma görülür.
En az 1 ay sürer. Sıklığı belli değildir.
Anksiyetenin genel nüfusa göre yaygınlık oranı %4 tür. Kadınlarda 2 kat daha fazla görülmektedir.
Son yıllarda yapılan araştırmalarda anksiyetenin temelde depresyona bağlı olduğuna ilişkin veriler artmaktadır.