Hong Kong’da Basın Özgürlüğü Tehlikede: Falun Gong, Medyanın Karalama Kampanyasına Maruz Bırakıldı

Falun Gong uygulayıcıları, pazar günü Hong Kong gazetesi “Ta Kung Pao” genel merkezinin önünde bir basın toplantısı düzenlediler (Fotoğraf: NTD Ekran Görüntüsü)

Hong Kong’daki bir grup barışçıl Falun Gong uygulayıcısı, medyanın Falun Gong’u hedefleyen bir karalama kampanyasını protesto etti. Pekin’den kontrol edilen bir medya şirketi kampanyayı başlattı. Bir Falun Gong sözcüsü, ifade özgürlüğünün kaybedilmesi durumunda, Hong Kong’u karanlık bir geleceğin beklediğini, söyledi.

Kişisel bir gelişim uygulaması olan Falun Gong uygulayıcıları, pazar günü Hong Kong gazetesi “Ta Kung Pao” genel merkezinin önünde bir basın toplantısı düzenlediler.

Pekin sponsorluğundaki medya geçtiğimiz günlerde Falun Dafa olarak da bilinen Falun Gong’u karalayan sekiz makale yayınladı.

Falun Gong uygulayıcıları, Ta Kung Pao gazetesinden iftira niteliğindeki makaleleri geri çekmesi ve alenen özür dilemesi çağrısında bulundu.

Hong Kong Falun Dafa Derneği başkanı Liang Zhen yaptığı konuşmada Çin rejimini kınadı. Liang Zhen, “Zulüm ve yalanlar büyük mağduriyet yartatıyor ve maalesef vatandaşlar, bu yalanlara inanıyor. Falun Gong uygulayıcılarının, mücadele ettiği ifade ve inanç özgürlüğü, herkes için temel bir haktır.” yorumunda bulundu.

Hong Kong’daki Falun Gong uygulayıcıları yirmi yıldır, Çin hükümetinin 1999’da başlattığı ve Falun Gong uygulayıcılarını hedef alan acımasız zülüm hakkında halkı ve kamuoyunu bilgilendiriyorlar.

Eski bir İngiliz kolonisi olan şehir, Çin anakarasından Hong Kong’a gelen turistler için, Çin’de gerçekte neler olup bittiğini anlamak için fırsat sunuyor çünkü Çin’deki medya, tamamen Çin Komünist Partisinin propagandası ve yalanlarını yayıyor.

Falun Gong’un kökleri, antik çağlara ve eski Çin geleneğine dayanıyor. Bu ruhani uygulama, beş yumuşak meditatif egzersizler içeriyor ve aynı zamanda uygulayıcılar Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerini takip ediyor.

Liang Zhen, uluslararası sermayenin ve küresel ekonominin Hong Kong’u desteklediğini vurguluyor, bunu ise ülkedeki basın özgürlüğüne bağlıyor. Liang Zhen, ülkede hâlâ gerçeği söylemeye cesaret eden muhabirler olduğunun altını çiziyor.

Liang Zhen, Hong Kong’daki konuşma ve inanç özgürlüğünün ortadan kalkması durumunda, şehrin karanlığa gömüleceğini ve uluslararası toplumun bunu kınayacağı ifadesinde bulundu.  Liang Zhen “Bu, Çin ve Hong Kong’un geleceği için büyük kayıpları beraberinde getireceği” yorumunda bulundu.

Liang Zhen, aynı zamanda Epoch Times medya grubunda bir muhabir olarak çalışıyor. İşine giderken, birçok kez takibe ve tacize uğradığını anlatıyor.

Liang’ın anlattığına göre geçen haftanın başlarında bir adam onu ​​röportaj yapacağı demokrasi yanlısı bir dükkana kadar takip etti. Bu olaydan sadece iki gün önce, şüpheli bir adam, onun evine kadar geldi ve bir emaneti teslim etmek için geldiğini iddia etti. Ancak o postanede çalışan bir dağıtım görevlisi değildi ve herhangi bir teslimatta da bulunamadı.

Edilen bilgiye göre, adam binaya girdi ve Liang Zhen’in apartman kapısına  kadar ilerledi ve niyeti ise onun orada yaşayıp yaşamadığını kontrol etmekti. Liang, bu yaşanan olayın Çin Komünist Partisinin taciz politikasının bir parçası olduğuna inanıyor. Liang aynı zamanda birçok kez ailesinin ve kendisinin izlendiği konusunda da tehditler aldığını bildirdi.

Kaynak: NTD News

Çeviren: Evren Durmaz

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.