I Ching: Çin’in Antik Kehanet ve Geleceği Ön Görme, Hesaplama Sistemi’nin Günümüzdeki Önemi Hala Geçerli mi?
Eddie Leung/ 13. Temmuz 2022
I Ching, çok eskiden beri Çin’de çubuk veya madeni para kullanılarak uygulanan bir geleceği ön görme sistemi olarak bilinir. Günümüzde de, bize doğa yasası ve hayatımız ile ilgili konuları anlamamızda yardımcı olabilir.
1920’lerde Çin’de bilim ve metafizik bilim okulları arasında tartışmalar başladı. Söz ettiğimiz “Metafizik” geleneksel Çin mistisizmi anlamındadır. Bu öğretilerden (okul) birisi I Ching’dir, (diğer adıyla: Yijing, 易經). I Ching’in önde gelen uygulayıcısı ve takipçilerinden biri, Shen Yutin’dir (沈有鼎, 1908–1989). Kendisi aynı zamanda, matematiksel mantık alanına da öncülük etmiş ve büyük başarılar elde etmiş birisidir.
Geçmişe ait bu tartışma, 4 Mayıs 1919’da Pekin’de gerçekleşen öğrenci protestolarından doğan “Dördüncü Mayıs Hareketi’nin bir devamı olarak kabul ediliyor. Hareket, ülkenin Batı kontrolü altında olduğu bir zamanda ortaya çıkmıştır ve Çin toplumu ve Çin kültürü için bağımsızlık hedeflemiştir. Hareket ayrıca entelektüel devrimi ve sosyo-politik reformları da talep etmiştir.
Çin, bir millet olarak yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalınca Hu Shih (胡適) gibi birçok aydın, tek çıkış yolunun Batı kültürüne tam bir asimilasyon olduğunu savunmuştur. Fakat birçok Çinli, Çin Halkının öz kimliğini ve geleneksel kültürü terk ederek hiçbir şeyin korunamayacağını savundu, onlara göre tam aksine, geleneksel kültür daha da güçlendirilmeliydi.
Bir Çin atasözü der ki: “Bilen çok konuşmaz, konuşan çok bilmez.”. “Batı bilimi ve Çin metafiziği” hakkındaki bu tartışmanın ironik bir tarafı vardır, çünkü konu hakkında en çok konuşanların hiçbirinin ne bilim ne de metafizik hakkında yeterli bilgisi yoktu. Fakat birisi vardı ki, hem bilim hem de Çin mistisizminde bilgili ve yetenekliydi.
Shen neredeyse unutulmuş birsidir. Matematiksel mantık, bugün hala birçok öğrenci için büyük zorluklar ile karşı karşıya kaldığı teknik bir konudur ve Matematiksel mantık olmadan modern bir bilgisayarımız olmazdı.
20. yüzyılın başında David Hilbert gibi matematikçiler matematiğin temellerini anlamaya ve bulmaya çalışıyorlardı. Bu, eski mantıksal paradokslara tekrar yönelmenin önünü açtı, tıpkı Epimenides paradoksu gibi.(“Giritli Epimenides diyor ki: Bütün Giritliler yalancıdır.”) Yani buradan anlıyoruz ki, Matematik için mantıklı bir temel arayışı hüsran ile sonuçlanmıştır. Proje başarısızlıkla sonuçlanmıştır, ancak İngiliz matematikçi Alan Turing, mantıksal paradoks hakkında çalışmalar yürütmüştür ve bu sayede yapay zekanın ve modern bilgisayarın bir prototipi olan bir “Turing makinesi” icat etmiştir.
Shen’in matematiksel mantığa katkısı, 1953’te Journal of Symbolic Logic’te yayınlanan “Paradox of the Class of All Grounded Classes” adlı çığır açan çalışmasıydı. Bu çalışmanın ayrıntılarına girmemize gerek yok, ancak bizim için ilgi çekici olan kısmı ise, Shen’in akademik çalışmasının yanı sıra, I Ching’i de titizlikle incelemesiydi. Fakat onu akademik bir biçimde çalışmadı, o I Ching’i geleceği ön görme ve kehanetler için kullandı. Hatta kendisi, ikinci Dünya Savaşı sırasında ölümcül ve tehlikeli bir duruma düştüğünde, I Ching onun hayatını kurtarmıştı.
Tanınmış tarihçi Qian Mu ( 錢穆 ), kendisi de dahil olmak üzere birçok ünlü Çinli bilgin ve profesörün, 1930’ların sonlarında Japon işgalcilerin bombalama ve baskınlarından kurtulmak için Yunnan Eyaletine kaçtığını anlatıyor. Kaçış esnasında, Qian, Japon uçaklarının bölgeye saldırdığına dair bir söylenti duyduklarında, Shen ve diğer akademisyenlerle aynı evi paylaşıyordu. Qian, herkesin çok korktuğundan söz ediyor. Sonra Shen, I Ching’i hayati tehlikede olup olmadıkları ile ilgili kullanmıştır.
Diğer ironik durum ise, evdeki bilginler arasında Shen’in tek bilim adamı olmasıydı. Diğerleri ise tarihçi ve şairdi. Aslında, şairler antik klasikler ve I Ching konusunda çok bilgiliydiler, fakat onun kehanet gücüne güvenen tek kişi Shen’di. Shen’in bu konudaki ünü çok yaygındı, hatta Şair ve bilgin Wen I-do (聞一多), Shen’in öngörülerinin doğruluğunu öven bir şiir dahi yazmıştır. Bunun yanı sıra, matematik bilgisi Çinli mantıkçılar arasında bile bilinmiyordu, çünkü o dönemde, onun matematiksel mantıktaki çığır açan çalışmasını çok az sayıda kişi kavrayabiliyordu.
Shen, I Ching’i sorguladığında, bir öngörü ve kehanet aldı. Bu şekilde, evin sakinleri alarma geçti ve gündüzleri dışarıda kalma ve sadece geceleri içeri girme kararı aldılar (Japon uçakları çoğunlukla gündüzleri aktifti). Daha sonra yakındaki bir hastanenin bombalandığını öğrendiler. Shen’in oda arkadaşlarının hayatlarını kurtardığı için ona çok minnettar olacağını düşünebilirsiniz, ancak Shen eksantrik, kibirli, kötü sofra adabına sahip, kişisel hijyenden yoksun olmasından ötürü ve diğer insanların önünde sürekli cüzdanındaki bozuk paraları saydığından dolayı kimse onu sevmiyordu. Geriye dönüp bakıldığında, Shen’in otistik olması muhtemeldir. Bazı araştırmalar, otizmin harika matematik becerileri ile el ele gidebileceğini göstermiştir. Kısacası, Shen değeri bilenmemiş dâhiydi.
Shen matematiksel bir mantıkçı olmasaydı, muhtemelen I Ching’e başvurduğu gerçeğini “batıl inanç” ve hatta “saçmalık” olarak nitelendirirdik. I Ching’in ikili sisteminin diğer büyük bir destekçisi filozof Gottfried Leibniz’dir (1646-1716). “Dördüncü Mayıs Hareketi” sırasında I Ching ve diğer eski klasikler işe yaramaz olarak nitelendirildi. Fakat, Voltaire ve Leibniz gibi birçok Batılı entelektüel eski Çin kültürüne çok değer vermişlerdi.
Bilim ile mistisizm arasında bir çatışma olduğunu varsaymak yanlış olur. 1973 Nobel Ödülü sahibi Cambridge fizikçisi Brian Josephson örnek olarak ele alalım: O, Batılı bilim kuruluşlarının “sözde bilim” olarak reddettiği, yani meditasyon, suyun hafızası ve parapsikoloji gibi konuların bilimsel olarak incelenmeye değer olduğunu savunmuştur ve günümüze kadar bu konularda çalışmalar yürütmekte ve araştırmaktadır.
Birçok Çinli bilgin, I Ching’i hayat ile ilgili bilgiler için inceliyor. Bu ana akım yaklaşımdır çünkü Konfüçyüsçüler “doğaüstü fenomenleri” inceleme fikri konusunda hevesli değillerdir. Ya da Üstadın dediği gibi: “Hayatın soruları henüz cevaplanmamışken, neden ölüm hakkında konuşalım?” Fakat bu düşünce Shen’i caydırmadı. I Ching hakkındaki sezgisel anlayışı, çoğu geleneksel ve klasikçi bilgini çoktan geride bırakmıştı.
Shen’in hikayesinden bir şeyler öğrenebilir miyiz? Evet, fakat eski metinleri korumak yeterli değildir. Antik kehanetlerin temel doğasını ve modern çağımızda nasıl kullanacağımızı anlamamız gerekiyor.
Yazar hakkında:
Hong Konglu gazeteci Eddie Leung, otuz yılı aşkın bir süredir çeşitli haber kuruluşlarında çalıştı. Başlıca ilgi alanları Hong Kong, uluslararası politika ve kung fu filmlerine kadar uzanmaktadır. Kendisi ayrıca, Hong Kong’un internet radyosunun öncülerinden biridir.
I Ching nedir?:
I Ching, antik Çin çubuk veya madeni para kehanet sistemi olarak da bilinir. “Değişimler Kitabı” 64 heksagramdan ve kapsamlı bir metinden oluşmaktadır. Geçmişte öncelikle tarım ve balıkçılıkla ilgili meselelerde çiftçiler için bir rehber olarak kullanılıyordu. Bununla birlikte, yıllar içinde, ahlak normları için ve diğer yaşamla ilgili meseleleri için de bir kehanet ve rehber olarak kullanılmıştır. Bu günümüzde bile, I Ching’in uygulanması, doğa yasalarını açıklayabilir ve önemli yaşam sorunlarına çözüm getirebilir. I Ching, görünmeyeni görünür kılabilir ve ayrıca doğayla uyumlu bir şekilde, hayatın akışıyla ilerlemesini sağlayabilir.
Bu makale ilk olarak The Epoch Times’ın haftalık 52. sayısında, 9 Temmuz 2022’de yayınlandı.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.