İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda Zülfü Livaneli konserine geldi.
Livaneli’nin “Sevdalım Hayat” koserine katılan İmamoğlu, eşi Dilek İmamoğlu, CHP İStanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve yazar Sunay Akın ile geldi.
İmamoğlu konser alanına geldiğinde sanatseverler tarafından “Her şey çok güzel olacak.” ve “Ekrem Başkan” tezahüratlarıyla karşılandı.
Herkesin sustuğu bir anda bir vatandaşın, ”Her şey çok güzel oldu Ekrem Abi” ve bir diğer yurttaşın da ”Ekrem Bey, iyi ki hayatımıza girdiniz” şeklinde bağırmaları ilginç anların yaşanmasına neden oldu.
İmamoğlu çifti Livaneli’nin şarkılarına eşlik etti ve keyifle izledi.
Livaneli sahnede bir hikaye anlattı;
Ben, bu sahneye 41 yıl önce çıktım. 41 yıl önce bu sahneye çıkışımın nedeni, Yılmaz Güney’in yazdığı, Zeki Ökten’in yönettiği ‘Sürü’ filminin müziğiyle ödül almak için çıkmıştım. 41 yıldır sürekli geliyoruz ama biz burada konuk olarak geliyoruz ve buranın içimize sinen bir ev sahibi yok. Ama bugün bir ev sahibi var.” Livaneli, bu sözlerinin ardından ise şu öyküyü anlattı: ”Uzaklarda, karlı dağlarla çevrili bir köyde, çığ tehlikesi varmış. Bütün kuşaklar, doğan çocukları bile sustururlarmış. ‘Sus, çığ düşecek’ derlermiş. En ufak bir şey düştüğünde çığ düşecek diye bekliyorlarmış. Bir vadide yaşıyorlar ve birlikte yok olacaklardır. Kuşaklar boyu böyle gitmiş. Çığ korkusundan seslerini çıkaramamışlar. Bir gün bir çocuk doğmuş ve daha ağzını kapatmaya fırsat bulamadan haykırmış. Haykırınca, tüyler diken diken olmuş, eyvah gittik diye. Bakmışlar çığ yok. Hiçbir şey düşmüyor. Bunun üstüne yavaş yavaş sokaklara çıkmışlar. Cesaretleri artmış. Davullarla, zurnalarla şenlik yapmışlar. Çığ yokmuş aslında.” Hikayeyi burada noktalayan Livaneli, ”İşte o çocuk bugün aramızda” diyerek sahneye İmamoğlu’nu çağırdı.
İmamoğlu, “Her şey çok güzel olacak” tazehüratlarıyla sahneye çıkarak;
”Bu çok heyecanlı oldu ya, müthiş. Zülfü Livaneli’den bunu dinlemek ve bana bunu atfen anlatması… Can kulağıyla dinledim de ucunda ben olduğumu bilmiyordum. Çok teşekkür ediyorum. Burada ev sahibi olduğumun da farkında değilim. Çünkü ben, 16 milyon insanı ev sahibi olarak kabul edeceğim. Zülfü Livaneli’den çok etkilenmiş birisiyim. Sanattan ve edebiyattan etkilenen birisiyim. Zülfü Livaneli’den niye etkilenirim? Çünkü onda her şey var. İnsan, en zor anlarında, toplumsal anlamda sıkıntı yaşadığında nefes almak ister. O nefestir Zülfü Livaneli. En zor, en karanlık günlerde ışıktır. Zülfü Livaneli’yi, sanatıyla tanıştığımı günden beri tanıyor gibiyim. Fiziken tanışalı 5-6 yıl oldu ama ruhen tanışalı yılar oldu. Umuttur Zülfü Livaneli benim için. Sanatıyla size umudu gösterir. Çok duygular üretiyor insan. Hiç düşünmediği anlarda kelimeler dökülüyor ağzından. Aslında işte onların birikmesine sebep olan, Zülfü Livaneli ve onun gibi kıymetli sanatçıların yazdıkları, çizdikleri ve söyledikleridir. Benim için, ‘Asla vazgeçmeyiz’ demektir Zülfü Livaneli. ‘Gençliğimiz var’ diyebilmektir. ‘Heyecanımız yüksek’ diyebilmektir. Hatta, Zülfü Livaneli, ‘Her şey çok güzel olacak’ demektir benim için. Ve bana bütün bunları yaşatan insan Livaneli beni sahneye davet ediyor. Dünyanın en mutlu insanı olabilmek bu benim için. Onun için hürmet duyuyorum size.” şeklinde konuştu.
Livaneli de ”Türkiye’nin umudu bana ‘umut’ diyorsa, ne güzel bir şey. Herkesin umudu sensin ve inşallah çok güzel günler göreceğiz. En güzel deniz, henüz gidilmemiş olandır. En güzel çocuk, henüz büyümedi. En güzel günlerimiz, henüz yaşamadıklarımız. Ve benim sana söylemek istediğim, en güzel söz; ‘Her şey daha da güzel olacak’” sözleriyle İmamoğlu’na karşılık verdi.
Ardından Livaneli şarkılarıyla konser devam etti.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.