
İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi avukat Fırat Epözdemir, Terör örgütü PKK/KCK’ya yönelik soruşturma kapsamında tutuklandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın İstanbul Barosu yönetiminin görevden alınması için açtığı dava başlamadan baronun yönetim kurulu üyesi avukat Fırat Epözdemir tutuklandı.23 Ocak’ta yurtdışı dönüşü İstanbul Havalimanı’nda gözaltına alınan İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi avukat Fırat Epözdemir iki gün sonra İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği tarafından ‘terör örgütü propagandası yapmak’ ve ‘terör örgütüne üye olmak’ iddialarıylha tutuklanmıştı.
Baro yöneticileri ve meslektaşları tutuklamaya tepki göstermiş, yapılan açıklamada “Somut delillere dayanmayan ve en başından adil yargılanma hakkı ihlal edilerek yürütülen soruşturmanın, her aşamasında; yakalama, gözaltı, ev ve ofiste araması ve özellikle avukatlık mesleğini ifa ederken kullandığı e- imzasına dahi el konulmasının ardından bugün verilen tutuklama kararı, savunmayı etkisizleştirme ve itibarsızlaştırma girişimidir” denilmişti.
Kararın ardından basın açıklaması yapan İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, seçildikleri günden beri hukuka uygun hareket ettiklerini söyledi.
Kaboğlu, “Fırat Epözdemir herhangi bir şüphe durumunda davet edildiği zaman, bir avukat olarak ifadeye gidecek bir kişidir. Buna karşın yakalanması, gözaltına alınması, 2 gün nezarette tutulması ve bugün verilen tutuklama kararı, en başta Anayasa’nın 19. maddesindeki kişi özgürlüğü ve güveliği, 20. maddedeki özel yaşamın gizliliği, 21. maddedeki konut dokunulmazlığı olmak üzere Anayasa hükümlerini ihlal edici niteliktedir” dedi.
Tutuklama kararı için somut bir neden olmadığını belirten Kaboğlu, şunları söyledi:
“Bir varsayıma göre tutuklama kararı verilmiş bulunuyor. Oysa Anayasa’da yer alan tutuklamada ölçülülük ilkesi, hakkın özüne dokunma yasağı ve bu doğrultuda öngörülen tutuklamanın bir seçeneği olarak adli kontrol yolu var iken böyle bir tutuklamanın haksız olduğu aşikar bir biçimde ortaya çıkmaktadır. Bu, dosyanın daha baştan bir kurgu dosya olduğunu kanıtlamış bulunuyor. Çünkü ortada herhangi bir somut gerekçe yok. 10 yıl önce yapılan telefon görüşmeleri, şu tarihte seçim kampanyasında çekilen resimler gibi hep varsayımlar temelinde inşa edilen bir dosya söz konusu.”
Neler olmuştu?
Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin 19 Aralık 2024’te Suriye’de haber takibi sırasında uğradıkları hava saldırısında öldürüldü, saldırıya karşı İstanbul’da düzenlenen protestoya katılan çok sayıda kişi gözaltına alındı. İstanbul Barosu yayınladığı bir açıklamayla çatışma bölgesindeki gazetecileri hedef alınmasının uluslararası hukukun ihlali olduğunu vurguladı ve gözaltına alınanların serbest bırakılmasını talep etti. Baro yönetimine dava açılmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ise öldürülen gazetecilerin PKK ve YPG üyesi olduklarını savunarak, Baro’nun ”terörü övdüğü”nü iddia etti ve soruşturma başlattı. Soruşturmanın ardından İstanbul Barosu’na dava açıldı. Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu ve 10 yönetim kurulu üyesinin görevlerine son verilmesi talep ediliyor.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.