Kabine, 10 Kasım Atatürk Haftası kapsamında 9 yıl sonra ilk defa Çankaya Köşkü’nde toplandı.
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında 10 Kasım Atatürk Haftası kapsamında Çankaya Köşkü’nde toplandı. Bu, 9 yıl sonra Çankaya Köşkü’nde yapılan ilk toplantı oldu.Çankaya Köşkü’ndeki toplantı, saat 15.05’te başladı.Öte yandan Erdoğan başkanlığındaki kabine, başbakanlık makamının kapatılmasından bu yana ilk defa Çankaya Köşkü’nde toplandı .Erdoğan, kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Çankaya Köşkü’nü de milletin evi ve kıvanç kaynağı olan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni de en verimli şekilde kullanmaya devam edeceğiz.” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısından hemen sonra bu sene 9’uncusu düzenlenen Uluslararası Hafızlık ve Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması’nda dereceye girenlere ödüllerini takdim ettiklerini belirtti.Erdoğan, yarışmaya katılan 54 ülkeden 94 hafız ve karinin yanı sıra, yarışmanın düzenlenmesinde emeği geçenleri de tebrik ettiğini söyledi.
“Gazze ve Lübnan’da katliama dikkat çektik”
Erdoğan, Kırgızistan’dan sonra, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’ye geçerek Avrupa Siyasi Topluluğunun 5. Zirvesi’ne katıldıklarını belirterek, şunları söyledi:
“Budapeşte’de aralarında Fransa, Hollanda, Danimarka’nın da olduğu çok sayıda devlet ve hükümet başkanıyla ikili görüşmelerimiz oldu. Görüşmelerimizin tamamında Gazze ve Lübnan’da devam eden katliama dikkat çektik. Avrupalı dostlarımızın, güncel siyasi gelişmelerin de baskısıyla Türkiye ile ilişkileri ilerletme noktasında çok istekli olduklarını gördüm. Biz de kazan kazan ve karşılıklı saygı temelinde Avrupa Birliği ve ülkeleriyle işbirliğimizi güçlendirmeye hazır olduğumuzu ifade ettik. Önümüzdeki dönemde bunun yansımalarını göreceğimize inanıyorum.
Kadın ve Demokrasi Vakfının (KADEM) düzenlediği uluslararası zirvelerin, kadınlarla ilgili çok kritik meselelerin etraflıca irdelenmesini sağladığına dikkati çeken Erdoğan, “Bu sene 6’ncısı tertiplenen zirvenin ana teması, Kadın ve Yapay Zeka idi. Teknolojinin, hayatımızın her alanını kuşattığı günümüzde yapay zekanın mevcut adaletsizlikleri derinleştirmesinin önüne geçilmesi gerektiği anlaşılıyor. KADEM’in böyle güncel bir konuyu gündemine almasını takdirle karşılıyor, zirvenin tekrar tüm kadınlar için hayırlara vesile olmasını diliyorum.” diye konuştu.
”Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun yeni binasını hizmete açtık”
Erdoğan, bu sabah Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun yeni binasını hizmete açtıklarını hatırlatarak, şunları kaydetti:
“Kabine Toplantımız öncesinde de Gazi Paşa’nın 1921-1932 yılları arasında Ankara’da ikamet ettiği Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk resmi konutu da olan Atatürk Müze Köşkü’nün restorasyon sonrası açılışını gerçekleştirdik.
Burada bir üzüntümü de ifade etmek isterim, ülkemizde bir kesim, Cumhuriyet’in özüne ve asli kimliğine dönmesinden ciddi manada rahatsızlık duymaktadır. Bizim gardırop Atatürkçüleri ve son dönemde de sosyal medya Atatürkçüleri olarak tarif ettiğimiz bu malum çevreler, imtiyazlarını kaybetmemek uğruna ellerine geçirdikleri her fırsatı istismar ediyorlar. Rahatsızlıklarının sebebini açıkça söylemek yerine saçma sapan ikilikler ihdas ederek Türkiye’nin sembolleri arasında zıtlık çıkarmaya, daha doğru bir ifadeyle, fitne çıkarmaya gayret ediyorlar. Bunun en son örneği, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile Çankaya Köşkü’dür.
“ne idüğü belirsiz tipler”
“Demokrasi ile şiddet, sivil siyasetle terör aynı kapta bir arada bulunmaz, bulunamaz. Dünyanın hiçbir medeni ülkesinde sırtını terör örgütüne dayayarak siyaset yapılmasına müsade edilmez. Avrupa dahil dünyanın her yerinde böyle bir tavır siyasi partiler için kapatma bu siyaseti yapanlar için cezai takip sebebidir. Çünkü demokrasinin ilk ve öncelikli şartı şiddeti reddetmek terörle araya kalın duvarlar örmektir.
Ülkemizde, sivil siyasetin meşru kapıları ardına kadar açıkken, hileli yöntemlerle bölücü örgüte kuklalık yapanlara müsamaha gösterilmesi asla beklenemez. Şu tutarsızlık bizim de milletimizin de gözünden kaçmıyor. Yargının ve idarenin bazı belediyelerle ilgili aldığı hukuki ve idari tedbirler konusunda iki haftadır ortalığı ayağa kaldıranlar maalesef Kandilden yerel yönetimler euzanan kirli ve kanlı elleri ısrarla görmezden gelmektedir.
Seçilmiş başkanlar değil örgütün atadığı ne idüğü belirsiz tipler tarafından yönetilen belediyelerin, şehirleri yerine terör örgütüne hizmet edeceği izahtan varestedir. Terör örgütünün, belediye gücüyle haraç mekanizmaları kurmasına göz yumamayız.
Esenyurt Belediye Başkanının kayıt üzerinde bir başka partinin mensubu gözükmesi bu hakikati değiştirmiyor. Asıl üzüntü verici olan ise devletin bu çerçevede hayata geçirdiği meşru tasarrufları karşısında adeta aslan kesilenlerin polisimize jandarmamıza atılan taşlar, bombalar karşısında süt dönmüş kediye dönmeleridir. Kürsüden savcıları kaymakamları valileri pervasızca tehdit edenlerin bölücü örgütün şehirdeki uzantılarının estirdikleri terör karşısında tek bir cümle kuramadıklarını ibretle takip ediyoruz.
Türkiye’nin ikinci partisi dümeni kırılmış gemi gibi sürekli sağa sola savrulmasıdır. Bu partinin sayın genel başkanı Ankara’da vatan, millet bayrak cumhuriyet edebiyatı yapıyor, aynı kişi ülkenin başka bir köşesinde Türkiye’yi açıkça tehdit edenlerle alçak terör eylemini övenlerle şehir eşkiyaları ile aynı otobüsün üzerinde korsan miting düzenliyor. Bu parti giderek ittifak ortaklarının rengini alıyor. Ataların deyimi ile üzüm üzüme bakarak kararıyor. Söz konusu partinin kendi bünyesinden haklı itirazlar yükseldiğini duyuyoruz.
Hangi siyasi partiye mesup olursa olsun milletten sandıkta aldığı yetkiyi millet için kullananlarla hiç kimsenin bir sorunu olamaz. Teröre, teröristlere ve Kandil’in komiserlerine iradesini teslim etmeyenlere devlet olarak gereken desteği sağlamaktan imtina etmeyiz. Nitekim bu doğrultuda irade gösteren belediye başkanlarına seçildiği yere bakmaksızın devletimiz tüm imkanlarıyla sahip çıkmakta destek vermektedir. Ana milletin ama milletin emanetinin ülkenin ve milletin imkanlarının terör baronlarına peşkeş çekilmesine de yine partisine bakmaksızın Kusura bakmasınlar eyvallah edemeyiz. Bugüne kadar tüm adımlarımızı hukuk ve demokrasi çerçevesinde attık. Yargı ve mahkeme kararları çerçevesinde attık. Bundan sonra da hukukun üstünlüğü ve milli iradenin hakimiyeti ilkesine göre hareket edeceğiz.”
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.