Cumhurbaşkanı Erdoğan Kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları şöyledir :
“Ülke ve millet olarak bölgesel ve küresel siyasi ekonomik insani nice krizle aynı anda mücadele verdiğimiz inkarı mümkün olmayan bir gerçektir.
Kendimize ve dostlarımıza huzurlu bir gelecek inşa etmek için fedakarca gayret gösteriyoruz. Bu samimi çabalarımıza devletten ve her kesimden destek beklerken maalesef haksız ve saplantılı ithamlara maruz kalabiliyoruz.
Son dönemde Amerika ve Avrupa’da ülkemize yönelik yaptırım söylemlerinin artmış ve süreçlerinin hareketlenmiş olması üzüntü vericidir.
Halbuki Türkiye Avrupa Birliği’nden yaptırım değil yıllardır geciktirdi tam bir üyelik sözünü yerine getirmesini beklemektedir. Aynı şekilde NATO müttefikimiz Amerika’dan da yaptırım değil terör örgütlerine ve bölgemizde ilgili hesabı olan güçlere karşı verdiğimiz mücadelede destek bekliyoruz. Biz ne komşuları ile ne de başka herhangi bir devlet ve gerilim hele çatışma peşinde koşan bir ülke asla değiliz.
Kendimizle birlikte tüm bölgemizin ve dünyanın huzuru refahı ve esenliği için mücadele ediyoruz ama bu durum ülke ve millet olarak hakkımızın hukukumuzun egemenliğimizin çiğnenmesi karşısında sessiz kalacağımız anlamına gelmiyor.
Kimsenin hakkına el uzatmadığımız gibi hiç kimsenin de hakkımızı yemesine müsaade etmeyiz. Bu çerçevede Libya’dan Doğu Akdeniz’de Suriye’den Kafkasya’ya uzanan geniş coğrafyada çok boyutlu çalışmalar içerisindeyiz.
Bu gayreti kendi çıkarlarımızı korumanın yanında gözünü ve gönlünü ülkemize çevirmiş milyonlarca kardeşimizin hukukunu savunmak içinde gösteriyoruz. Nerede bir haksızlık hukuksuzluk veya zulüm varsa tepkimizi ortaya koyarak adaletin tesisi için çaba harcıyoruz.
Nasıl bir asır önce Kurtuluş Savaşımız ezilenlere ilham kaynağı olmuşsa ülkemizin istiklal ve istikbal mücadelesi bugün de mazlum ve mağdurlara umut veriyor.
TBMM’de sürmekte olan 2021 yılı bütçe kanunları görüşmelerinin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Her küresel kriz döneminde olduğu gibi ülkemiz ekonomisiyle ilgili olumsuz değerlendirmeler yapılırken, hep biz farklı yaklaşımlar içerisinde olduk. Biz Türkiye olarak bu süreçten güçlü bir şekilde çıkacağımızı söylemiştik. Daha önce ülkemizle ilgili olumsuz tablolar çizen kurumlar, değerlendirmelerini bizim dediğimiz yere getirmeye başladılar. Üretimin ticaretin ve finansın tek merkezli hale dönüşmesinin sıkıntıları pandemide daha iyi göründü.
Halkımızın tasarruflarını TL olarak değerlendirmesini teşvik etmek istiyoruz. TL mevduat ve katılım hesaplarıyla ilgili faiz ve kar paylarındaki stopaj oranlarını düşürmüştük.
Stopaj oranları 6 aya kadar vadeli hesaplarda yüzde 5, 1 yıla kadar vadeli olanlarda yüzde 3, 1 yıl üzerinde olanlar içinse yüzde sıfır olarak Mart sonuna kadar uygulanmaya devam edecek.
Son zamanlarda TL cinsi varlıklara olan güveni arttırmak için kurumlarımız tarafından piyasa dostu adımlar atıldı.
Kasım ayından itibaren sermaye girişlerinde artış, risk primlerinde düşüş ve TL’de değerlendirme yaşandı.
Vatandaşlarımızın döviz talebi de azalma eğilimine girdi. Tüm vatandaşlarımızdan birikimlerini dövizden TL’ye çevirerek üretim ve istihdama katkı sağlayacak yatırımlara yönelerek mücadelemize destek vermelerini bekliyorum.
Yüzde %18’den %8’e indirdiğimiz iş yeri kiralama hizmetlerindeki KDV oranını da 1 Haziran’a kadar %8 olarak uygulamaya devam edeceğiz.
Salgının etkisinin en az da indirilmesi için yıl ortasında başlattığımız konaklamadan yeme içme yolcu taşımacılığından bakım onarıma kadar bir çok sektörü kapsayan KDV indirimlerinin sürelerinde de yeni 1 Haziran’a kadar uzatıma gittik.
Esnafımıza kira desteği ile gelir kaybı desteği için hazırlıklara başladık. Ülkemizde basit usule tabi 806.871 vatandaşımız ile kısıtlamalar sebebiyle salgından doğrudan etkilenen 432.567 esnafımız bulunuyor.
Toplam sayısı 1 milyon 239 bin 438 kişiyi bulan bu kesime üç ay süreyle ayda 1000 TL destek ödemesi yapacağız.
Sokağa çıkma sınırlaması, 31 Aralık perşembe saat 21’den 4 Ocak saat 5’e kadar kesintisiz uygulanacaktır. Salgın döneminde hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının kadrolarına göre vazife malüllüğü ya da meslek hastalığı statülerinin hızla sonuçlandırılması sağlanacak. Cumhurbaşkanı olarak salgın sürecinin yönetimin görev alan kurumlarımızın tüm çalışmalarını takip ediyorum.”
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.