Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ergenekon davası kapsamında tutuklanan Odatv’nin sahibi Soner Yalçın’ın CHP’li Muharrem İnce ile ilgili telefon görüşmelerinin basına yansımasına tepki gösterdi. “Bu soruşturmalar eğer gizli yapılacaksa, bu soruşturma tutanakları kimler tarafından servis ediliyor?” diye soran Kılıçdaroğlu, konuşmaları Cumhuriyet savcısının servis ettiğini öne sürdü.
CHP Parti Meclisi (PM) toplantısı öncesi gazetecilerin sorularını cevaplayan Kılıçdaroğlu, genel seçimlerde ağırlık verilecek illerin çalışmasının yapılacağını belirtti. Bazı eski partililerin dönüşünün de toplantıda görüşülebileceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, milletvekili adaylığı sürecinde ön seçim olup olmayacağına dönük çalışmanın ise devam ettiğini açıkladı.
CHP’nin Dersim’de yaşananlardan dolayı bir özür dilemesi olup olmayacağının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Elimde Dersim’le ilgili belgeler var, açıklayacağım” dediğini hatırlatarak, Dersim’de yaşananlarla ilgili bütün arşivlerin CHP’ye açılması halinde çok şık bir raporun çıkacağını savundu. Başbakan’dan orada yaşananlarla ilgili devletin arşivlerini açmasını isteyen Kılıçdaroğlu, “Açmıyorsa korkuyordur, yürekli değildir. Yürekli adam konuşmaz, bütün belgeleri açar kamuoyuna.” dedi.
Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Tansel Çölaşan’ın AK Parti’ye karşı güç birliği çağrısıyla ilgili de “Biz diğer partilerle bir güç birliği yapmayacağız. Öyle bir amacımız da yok. Eğer yurttaşlar gelip CHP’ye oy verirse, bundan da mutluluk duyacağız. Zaten amacımız, CHP’nin daha fazla oy almasını sağlamak ve bu konuda çaba harcamak.” karşılığını verdi.
TUTANAKLARI SERVİS EDEN KİŞİ, UNVANINA ‘CUMHURİYET SAVCISI’ SÖZCÜĞÜNÜ KOYABİLİR Mİ?
Hafta sonu Van’da yapılan toplantıya ilişkin bir soruya Kılıçdaroğlu, CHP’nin herhangi bir raporunun olmadığını söyledi. Orada yapılan görüşmelerin konu başlıkları itibariyle özetlendiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, özetlemeyi yapanın ise toplantıyı yapan hoca olduğunu ifade etti.
Toplantıyı yapan ekip tarafından daha sonra bir değerlendirme yapılacağını anlatan Kılıçdaroğlu, değerlendirmenin CHP’ye sunulacağını kaydetti.
Bu değerlendirmenin de CHP’nin değil, ortaya çıkan görüşlerin, tartışmaların bir özeti olacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, İnce ile ilgili bir takım iddialar konusunda şöyle konuştu: “Benim bildiğim kadarıyla yasada soruşturmaların gizliliği esas, değil mi? Özel hayatın gizliliği esas, bunu da biliyoruz. Gazetecilerin sorması gereken şu değil mi; bu soruşturmalar eğer gizli yapılacaksa, bu soruşturma tutanakları kimler tarafından servis ediliyor? Bunu servis eden kişi, unvanına ‘cumhuriyet savcısı’ sözcüğünü koyabilir mi? Cumhuriyet savcısı mı bunu yapıyor, yoksa belli çevrelerin savcısı mı? Asıl sorulması gereken soru bu. Eğer hukuk devletinde özel yaşamın gizliliğini ihlal edeceksek o zaman biz de elimizdeki bütün belgeleri açıklayalım. Onun adı demokrasi olmaz, onun adı bireysel hak ve özgürlüklere saygı duymak olmaz. AKP bunu yapıyor, o tuzağa hiçbir gazeteci arkadaşın düşmesini istemem. Eğer gazeteciler, gerçekleri yazacaklarsa çerçevenin, insan hak ve özgürlükleri olması lazım. Yasadışı işleme prim vermemesi lazım hiçbir gazeteci arkadaşımın.”
BAŞBAKAN’A KAYSERİ’DE RÜŞVET TOPLAYAN KİŞİNİN EL YAZISIYLA YAZDIĞI NOTLARI GÖNDERECEĞİM
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Ahmet Türk’ün açıklamalarının hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, AKP’nin PKK’yla da Abdullah Öcalan’la da görüşmeler yaptığını bildiklerini iddia etti.
Devletin sadece bunun maskesi olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, “Görüşmeyi yapan bizzat Hükümet’in kendisi. O bürokratlar benim emrimde mi çalışıyor, başka bir ülkenin emrinde mi çalışıyor? Bürokratları yöneten kim? Yeri gelince ‘benim valim, benim kaymakamım’ diyor. Senin hangi adamların gidip pazarlığa oturdu, onlarla ne görüşmeler yaptı, biz merak ediyoruz.” diye konuştu.
Yolsuzluklarla ilgili bir soruya ise Kılıçdaroğlu, AK Parti’nin adının yolsuzluklarla eş anlamlı geliştiğini iddia etti. Gazetecilerden Elazığ’da yayımlanan Kalem gazetesinin neden kapatıldığını İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a sormasını isteyen Kılıçdaroğlu, “Elazığ’daki yolsuzluğu, yolsuzluğa tahammül edemeyen bir AKP’li ortaya çıkardı. Ben daha önce Sayın Başbakan’a çağrıda bulunmuştum, bu kişiyi çağırın, bir dinleyin bakalım. Nedir bu yolsuzluklar? Bırakın çağırmayı, dinlemeyi, tam tersine var olan yolsuzlukları kapatmak istiyorlar. Önümüzdeki günlerde Sayın Başbakan’a Kayseri’de rüşvet toplayan kişinin kendi el yazısıyla yazdığı notları da göndereceğim. Sayın Başbakan o notları bir görsün bakalım. Dava dosyasındaki notları göndereceğim. Okuduğu zaman merak ediyorum acaba yüzü kızaracak mı? Merak ediyorum, İçişleri Bakanı’nı çağırıp ‘bu kadar önemli deliller varken sen niçin Kayseri’ye mülkiye müfettişi göndermiyorsun? diye soracak mı? Yoksa o dosyayı da kapatıp çamurun içinde oturacak mı?” dedi.
