Kılıçdaroğlu Sinop’ta vatandaşlara; ”Kul Hakkı Yiyenlere Oy Vermeyin”

Kaynak: Kılıçdaroğlu twitter hesabı

Kılıçdaroğlu, Boyabatlılara sadece bir şey istiyorum; ”Allah rızası için kul hakkı yiyene oy vermeyin diyorum. Kul hakkı yiyene oy vermeyin, bu kadar açık.”

Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, düzenlenen seçim mitiginde Sinoplularla bir araya geldi.

Kılıçdaroğlu’na Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal da eşlik etti. DP Genel Başkanı Uysal, yaşanan ekonomik kriz üzerinden iktidarı eleştirdi. Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu ise konuşmasında;

Devlette liyakati sağlayacağız. Bakın liyakat ne demek o konuda da bir örnek vermek isterim. Liyakat şudur, devlette adalet ama liyakat olması lazım, liyakat işi ehline teslim etmek demektir. İşi ehline teslim etmezseniz o zaman tam bir felaket çıkar ortaya. Yani yolsuzluklar çıkar, yani kul hakkı yiyenler öncü olarak toplumun önüne gelirler ve yürümeye başlarlar. Toplumu kandırırlar. Liyakat şudur; devlette en küçük kademe şeftir. Şef olmak için önce KPSS sınavına gireceksin, sınavı kazanacaksın, devlet memuru olacaksın, devlet memuru olduktan sonra bir süre geçecek, sonra sınava gireceksin ve şef olacaksın. Ama bakan olmak için iki şeye ihtiyaç var, iyi hal kağıdı ve ilkokul diploması. Demek ki devlette liyakat önemlidir ve liyakatin mutlaka sağlanması lazım.

Sınır namustur

Şundan da emin olmanızı isterim. ’Sınır namustur’ der, bütün askerlik yapmış olan herkes bilir, sınır namustur. 3 milyon 600 bin Suriyelinin bizim ülkemizde ne işi var? 3 milyon 600 bin Suriyeli buraya niye geldi? 3 milyon 600 bin Suriyeliyi niye tutuyorlar? Söz verdim, en geç 2 yıl içerisinde bütün Suriyeli kardeşlerimizi Suriye’ye uğurlayacağım, hiç endişe etmeyin. En geç iki yıl içerisinde onları da göndereceğiz, hiç endişe etmeyin.

“Hanım kardeşlerim”

Kadın kardeşlerim, hanım kardeşlerim, hayat pahalılığının bütün acısını çeken sizsiniz. Evde eğer mutfakta doğru dürüst bir şey yoksa çocuğunuzu okula gönderirken beslenme çantasına doğru dürüst bir şey koyamıyorsanız o acıyı en çok anneler çeker. Dolayısıyla anneler size sözüm var. Bütün köy okullarını açacağım, bir. 100 bin öğretmen ataması yapacağız. Öğretmenler ve çocuklar, Ferhat ile Şirin’in buluştuğu gibi buluşacak, köylerde çocuklar okula gidecek. Ama bir şey daha yapacağız. Beslenme çantası uygulamasını kaldıracağız. Çocuk okula gittiğinde suyunu içecek, sütünü içecek, yemeğini yiyecek, arkadaşlarıyla oynayacak eve tok dönecek. Dolayısıyla bu ülkedeki bütün evlatlarımız, ilköğretimde yemeklerini arkadaşlarıyla beraber okulda yiyecekler ve huzur içinde gelecekler. Siz beslenme çantası diye bir şey düşünmeyeceksiniz.

“Emekliye gelince”

Emekliye gelince; ta 2015 yılından bu yana, ‘emeklilere Ramazan Bayramında, Kurban Bayramında asgari ücret kadar birer ikramiye verin’ dedim. Her seferinde itiraz ettiler. Önce ‘parayı nereden bulacaksın?’ dediler. Çok ısrar ettim, sonunda emeklilere belli bir miktar parayı verdiler. 1000’er lira verdiler ikramiye. Sonra tekrar seçim geldi, şimdi bir miktar artırmışlar. Benim sözüm var, Bay Kemal’in sözü var; Allah nasip eder sizin oylarınızla iktidar olduğumuzda, Kurban Bayramında emekli kardeşimiz bankadan para çekmeye gidince orada 15 bin lira parayı görecek. Anasının ak sütü gibi alacak ve o parayı kullanacak, harcayacak. Bunun için de söylemeye başladılar ‘parayı nereden bulacaksın?’ diye. Sen parayı beşli çetelere buluyorsun, sarayın oligarklarına buluyorsun, yolsuzluk yapanlara buluyorsun, hakkı, hukuku yiyenlere parayı buluyorsun. Sen yandaşların için çalışıyorsun, Bay Kemal de vatandaş için çalışıyor. Size bulacağım, size vereceğim. Öyle 4 yerden aylık alacaksın, 5 yerden aylık alacaksın, 7 yerden aylık alacaksın; vatandaşın oğlu işsiz gezecek. Yer mi Bay Kemal? Yemem. Bulacağım o parayı ve emekliye vereceğim, işçiye vereceğim, memura vereceğim, halka vereceğim.

‘Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek”

Aile Destekleri Sigortasıyla göreceksiniz, bu sigorta dalı, evlerinde kadınların da güvencesi olacak. Her kadının evine, en az asgari ücret kadar her ay para girmiş olacak. Hesap? Kadının banka hesabına yatacak. Gideceksiniz, parayı sizler çekeceksiniz. Bunu niye yapıyoruz? Fakirin fakirliğini, yoksulun yoksulluğunu afişe edemezsiniz, insan onuru vardır. Dolayısıyla sağ elin verdiğini sol el görmeyecek, biz öyle yapacağız. Siz gideceksiniz, sosyal devletin güvencesi altında aylığınızı alacaksınız, çoluk çocuğunuzun rızkını sağlayacaksınız. Bunların tamamını yapacağız, hiç endişe etmeyin.

Bir şey daha ifade edeyim. Bu milliyetçilik konusunda bir sürü laf ediyorlar bize, ‘yok masanın altında, yok masanın üstünde, yok masanın yanında, yok masanın bilmem neresinde…’ Boyabat’tan söylüyorum, bütün Türkiye duysun. Diğer yerlerde de söyledim. Bizim iki kırmızıçizgimiz var; vatanımız ve bayrağımız. Nokta.

Ayrıca sözüm var, Sinan Ateş’in katillerini bulacağım, kulaklarından tutup yargıya teslim edeceğim. Gaffar Okkan’ın katillerini bulacağım, kulaklarından tutup yargıya teslim edeceğim. Adalet diyorsanız herkes için adalet olacak. Herkes için yapacağız bunu.

Ya bu ülkenin bereketli toprakları var, niye biz üretmiyoruz?

Buraya gelirken, ‘çeltikle ilgili sorunlar var’ dediler. Onlara kırmızı mazotu, gübreyi vereceğiz. Üretecek Türkiye. Bakın, buğday dışarıdan geliyor, çeltik dışarıdan geliyor, yulaf dışarıdan geliyor, mercimek dışarıdan geliyor, canlı hayvan dışarıdan geliyor, et dışarıdan geliyor. Ya bu ülkenin bereketli toprakları var, niye biz üretmiyoruz? Çiftçiyi niye toprağa küstürdüler? Tamamını düzelteceğim, sözüm var.

Buranın bir başka özelliği daha var. Kurulduğu tarihten bu yana, asbestli borularla su geliyor evlere. Yani kanser üreten borularla geliyor. Değişmesi lazım. Göreceksiniz, değiştireceğiz, tamamını değiştireceğiz. İnsan sağlığı her şeyin üzerinde.

Bizim Ekrem Başkanın söylediği güzel bir şey var. Her şey çok güzel olacak. İnanın her şey çok güzel olacak. Sandığa gittiğiniz zaman göreceksiniz. İnanın; bu ülkeye huzuru, bu ülkeye bereketi getireceğim. Bu ülkede hiç kimse kimliğinden, hiç kimse inancından, hiç kimse yaşam tarzından ötürü sorgulanmayacak. Herkes komşusunun kimliğini sorgulamayacak. Baymayacak bile. ‘Komşu komşunun külüne muhtaçtır’ anlayışını, sevecenliği, dostluğu, kardeşliği bu topraklara getireceğiz. Ve beraber getireceğiz.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Kılıçdaroğlu twitter hesabı

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.