CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM grup toplantısında halka kaygı duymamalarını söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki (TBMM) grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor.
– Hepinizin kafasında ciddi sorunların oluştuğunu biliyorum, düşünen herkes gelişmelerden büyük kaygı duyuyor. Şu soru bazen espriyle soruluyordu; şimdi ciddi ciddi soruluyor ‘Ne olacak bu memleketin hali’ diye. Hiç kaygı duymayın, bu ülkede hepimiz bir isek Türkiye’yi aydınlığa çıkarmak için mücadele edeceğiz. Kirlenen Türkiye’yi temizleme görevini tarih bize verecektir, göreceksiniz.
– Soru şu, Türkiye neden bu hale geldi? 19 yılın sonunda Türkiye neden bu hale geldi? Milli Kurtuluş Savaşı’nı veren bir Türkiye, Osmanlı’nın borcunu son kuruşuna kadar ödeyen bir Türkiye neden bu hale geldi? Neden ayrıştırılıyor bu Türkiye? Hangi siyasi akıl bunu yapıyor? O siyasi aklı, akılsızlık demek lazım aslında. Toplumu birleştirmek varken, kaynaştırmak varken, neden insanlar ayrışıyor? Neden böyle bir politika güdülüyor?
– Cumhuriyet tarihi boyunca Türkiye bu kadar kirlenmemişti. Değerli arkadaşlarım, iktidara geldiklerinde ‘yoksulluk olmayacaktı’, şimdi diz boyu. ‘Yolsuzluk olmayacaktı’. Şimdi AK Parti denince eşittir yolsuzluk. Yarın sandığa gittiğimizde elimize vicdanımıza koyup sandığa gitmek zorundayız. Hepimizin oturup düşünmesi lazım. Benim sorumluluğum vardır doğrudur, ama her vatandaşın ayrı ayrı sorumluluğu var.
– Zaman zaman vatandaşlarla bir araya geliyoruz, dertlerini dinliyoruz. Geçen Twitch yayınında Ahmet kardeşim soru sordu, ben de tüm sorularını yanıtlamaya çalıştım. Onlara sözüm oldu, hepinizin huzurunda bütün milletvekilleri arkadaşlarım dinlesin diye bunları tekrarlamak istiyorum.
– Sevgili gençler, özlediğiniz özgürlüğü size vereceğim. Öyle bir özgürlüğe kavuşacaksınız ki, iktidara getirdiğiniz kişiyi gerekirse en sert şekilde eleştireceksiniz. Sabahın köründe kapınız çalınıyorsa onun polis değil, sütçü olduğunu anlayacaksınız. Böyle bir özgürlük vadediyoruz size.
– 2 milyon 400 bin hanede internet yok. 21. yüzyılın en büyük ayıbı bu. Ne demek ya? Peki burada eğitim ne olacak? İnternetsiz hiçbir hane kalmayacak en geç iki yıl içinde. Bu rezalete de son vereceğiz. Avrupa’nın en ağır işleyen internet sistemine en yüksek parayı ödüyoruz. Bu rezalete de son vereceğiz. Fiber altyapı çalışmalarını süratle hayata geçireceğiz.
– Evet, gençler giriyorlar KPSS’ye. Yüksek puan da alıyorlar, ama torpili yoksa sözlü sınavı geçemiyorlar. Torpili bitireceğiz.
– Konuşmanın başında söyledim, Ne olacak bu memleketin hali? Mafyaya teslim olan bir siyasi iktidar, mafyanın satın aldığı bir siyasi iktidar, mafyanın talimat verdiği bir siyasi iktidar… Hukuk devletinden uzaklaşırsanız ne olur? Hukukun üstünlüğünü gözardı ederseniz ne olur? 29 Ağustos 2018; parti meclisi toplantısında şu cümleyi kullanmışım; devleti demokratikleştirmezseniz devlet süratle organize suç örgütü haline dönüşebilir. 16 Ekim 2018; hukukun üstünlüğü ilkesinin gereğini yerine getirmezseniz, devlet organize suç örgütü niteliğine bürünür. Geldiğimiz nokta budur. Zamanında söyledik, zamanında uyardık.
– Öyle bir noktaya geldik Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde hiç karşılaşmadığımız olaylarla karşı karşıyayız. Mafya liderleri bildiri yayınlıyorlar, Cumhur İttifakı’na destek veriyorlar. Millet İttifakını da eleştiriyorlar. Şu hale bakın, mafya Cumhur İttifakı’na destek veriyor… Gizli kapaklı değil. Hırsızlık da aleni, soygun da aleni halde yapılıyor. Eğer bir ülkede soygun, hırsızlık alemi yapılıyorsa, uyuşturucu kaçakçılığı alemi yapılıyorsa arkasına siyasi destek olmadan bu olmaz. Siyasi destek zaten var. O kadar açık ki, ben seni destekliyorum diye bildiri yayınlıyor mafya liderleri.
– Merkez Bankası’nın 128 milyar doları, arka kapıdan gitti. Kim çöktü bu 128 milyar doların üzerine? Bunların mafyadan ne farkı var. Mafya da çöküyor, siz de çöküyorsunuz. Ne farkınız var sizin mafyadan?
– 15 Temmuz deyip deyip geziyorlar ortalıkta, ya 15 Temmuz şehitlerinin, gazilerinin paralarının üzerine çöktüler. Mafya düzeniyle bunun arasında bir fark var mı? Bunu yapan iktidardaki mafyadır.
– Şentop çağırmak zorundadır Süleyman Soylu’yu, eğer bir siyasetçi her ay 10 bin dolar rüşvet alıyorsa adını ver kardeşim. Savcı çağırırsa gidip adını verecekmiş. Memlekette savcı mı kaldı? Hepsi dilsiz, sağır ve kör. Kim bu her ay 10 bin dolar rüşvet alan siyasetçi?
– Bütün dünya bizimle dalga geçiyor ya. Bütün dünya.
– Memleket yangın yeri, saraya bak Allah aşkına. Ağzını açıp tek laf etmiyor. Bütün bu rezaletler yaşanırken tek bir laf etmiyor. E mafyadan izin alacak. ‘Bunu şimdi konuşmayayım, benim sırlarım da açığa çıkar mı, çıkmaz mı?’
– Eğer Erdoğan, ‘Her şeyin sorumlusu benim’ diyorsa, devleti mafyaya teslim eden de Erdoğan’dır. Hep söylüyorum, Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti için artık milli güvenlik sorunudur.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.