Letonya Takımı Antrenörü Açıkladı: Çin’deki Olimpiyat Oyunları ‘Büyük Bir Siyasi Tiyatro’
Antrenör, “Pekin Oyunları ve pandemi sayesinde herkes ‘ruhumuzu satamayacağımızı’ anlayacak” dedi.
İki kez olimpiyat bronz madalyası sahibi ve Letonya erkek kızak takımının şu anki koçu Martins Rubenis, takımının 7 Şubat’taki Kış Olimpiyatları mücadelesinden saatler sonra Letonya medyası ile yaptığı röportajda, 2022 Oyunlarına ev sahipliği yapan Çin rejimini küçümsediğini ifade etme fırsatı yakaladı.
Letonya’nın ulusal kamu yayıncıları Letonya Radyosu ve Letonya Televizyonu ile yaptığı röportajda, Çin polisi yan tarafında dururken Rubenis, Pekin Olimpiyatlarını “siyasi tiyatro” olarak nitelendirdi.
Letonya medyasına konuşan Rubenis, “Bu çok büyük bir ‘gösteri’ ve bir Olimpiyat sporcusu olarak bunu izlerken kalbim ağrıyor” dedi.
Takımının akşamları televizyonu açtığında sadece “Tiananmen Meydanı’nı, Mao’nun resmini ve köşede Olimpiyat halkalarını gördüğünü” söyledi. İlk geldiklerinde ve uçaktan indiklerinde kendilerini karşılayanların, uluslararası sporcular “yeni bir veba getiriyormuş” gibi görünen, “beyaz koruyucu giysiler giymiş olduklarını” anlattı.
“Bize vebalı muamelesi yapıldığını ve bizden uzak durmaya çalıştıklarını hissettik” dedi. “Yürüdükçe şunu açıkça gördük: çiçekler atılıyor ve ÇKP’nin bayrakları dalgalanıyordu. Bize ‘bakın burada her şey ne kadar güzel’ temasıyla çok büyük bir siyasi tiyatro gösteriliyordu.”
Sporcu kökenli antrenör, toplam beş Kış Olimpiyatında yarıştı ve iki kere Olimpiyat bronz madalyası kazandı. Biri Torino’daki 2006 Kış Olimpiyatları’nda tek erkekler kızak yarışında (Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra Letonya’nın egemen bir devlet olarak katıldığı ilk Kış Olimpiyatlarında) diğeri de Soçi’deki 2014 Kış Olimpiyatları’nda kızak takımı bayrak yarışında. Letonya Postası, Rubenis ve takım arkadaşları adına hatıra pulu çıkararak galibiyeti onurlandırdı.
2014 Kış Olimpiyatları’ndan sonra atlet olarak emekli oldu. Takım antrenörlüğünü üstlendi ve aynı zamanda Letonya Olimpiyat Komitesi üyesi oldu. Ancak 2022 Pekin Olimpiyatlarına katılıp katılmama konusunda çok düşündüğünü söyledi.
Rubenis verdiği demeçte, “Bu Olimpiyat oyunlarına çok karmaşık duygularla geldim. Son ana kadar buraya gelip gelemeyeceğimi bilmiyordum” dedi.
Çin’de insan haklarının konuşkan ve aktif bir savunucusu olan Rubenis, 2008 Pekin Olimpiyatları öncesinde Küresel İnsan Hakları Meşalesi Turu’nda resmi elçi olarak görev yaptı. Meşale turu, Çin Komünist Partisi (ÇKP) tarafından Çin’de zulüm gören grupların kötü durumu hakkında farkındalığı artırmak ve 2008 Oyunlarının Çin’de yapılmaması veya boykot çağrısında bulunmak için, dünya çapında yapılan bir etkinlikti. O günden bu yana sesini yükseltmeye devam etti ve Çin’in ciddi boyutlardaki insan hakları ihlalleri geçmişine rağmen ikinci bir olimpiyat almasına çok şaşırdı.
“Çin’deki insan hakları sorunlarına karşı tavrım açıktır. Bir Olimpiyat sporcusu olarak Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin ikinci defa Olimpiyat Oyunlarını burada düzenleme kararını duymak, benim için kesinlikle kabul edilemez” dedi. “Ve eğer bir atlet olsaydım, muhtemelen buraya gelmezdim. Ama ben buraya takıma yardım etmek için geldim.”
Rubenis’in katılmasının olanaksızlığı, sadece ÇKP’nin ev sahipliği yaptığı Olimpiyatları desteklemek istememesine dayanmıyordu. Onun geçmişte yaptığı basın açıklamaları, ÇKP’nin büyük olasılıkla ona giriş için vize vermeyeceği anlamına geliyordu.
“Başından beri böyle bir duyguya kapıldım, vize alamama ve ülkeye girememe ihtimalimin yüzde 90 olduğunu düşündüm” dedi. “Ama bence politik bir hamle yaptılar – Letonya’da bırakmaktansa içeri alarak beni daha ‘sessiz’ hale getireceklerdi.”
“Almasalardı sadece Letonya medyasının değil, bütün medyanın da çok fazla ilgisini çekecekti. Neden diye başlayan bir sürü soru olurdu. Muhtemelen bu yüzden beni içeri almanın ve olimpiyatlara kadar kartlarını bu şekilde oynamanın daha güvenli olduğunu düşündüler.”
Rubenis Letonya medyasına, dünyanın herhangi bir başka yerinde Olimpiyatlarda yer almanın tamamen farklı bir duygu olacağını söyledi.
“Burada birçok sporcu bundan bahsediyor ve birçok antrenör de bundan bahsediyor” dedi. “Batı dünyası, doğudaki insanların bazı işleri böyle nasıl – kukla gibi – yapabildiklerini anlamıyorlar. Tüm dünyanın bunu görme – her şeyi olduğu gibi görme – fırsatına sahip olması iyi bir şey.”
Rubenis, çoğu Çinli insanın çocukluktan itibaren ÇKP’nin kanatları altında büyüdüğünü anladığını ve bu nedenle onlara çok acıdığını söyledi, “çünkü çocukluklarından, 4 yaşında anaokuluna gittiklerinden itibaren, ağır bir şekilde beyinleri yıkandı,” diye açıkladı. “Bu beyin yıkama attıkları her adımda görülüyor ve hissediliyor. Bu yüzden izin almadıkları bir şeyi yapmaktan korkuyorlar.”
Rubenis Pekin’deyken ve ÇKP yetkilileri hemen yanındayken, görüşlerini söylemekten “kesinlikle” korkmadı. Letonyalı yayıncılara “Halen ÇKP’nin sürdürdüğü en büyük kötülük, bu zorla organ toplamadır” dedi.
2006’dan bu yana, Falun Gong (Falun Dafa) uygulayıcıları tarafından sürekli olarak Çin’deki devlet onaylı, organ için cinayet vakaları rapor edilmektedir. ÇKP’nin kurulduğu 1999 yılında, o zamanki parti lideri Jiang Zemin tarafından bu barışçıl uygulamayı ortadan kaldırmak için ülke çapında bir yok etme kampanyası başlatılmıştır ve halen zulüm devam etmektedir. Bir meditasyon ve kendini geliştirme uygulaması olan Falun Gong’un öğretileri, doğruluk, merhamet ve hoşgörü temel ilkelerine dayanmaktadır.
2019 yılında, Londra merkezli Çin Mahkemesi, 50’den fazla tanık, araştırmacı ve uzmanı dinledikten sonra organ yağmalama iddiaları hakkında nihai kararını yayınladı. “Falun Gong ve Uygurlar üzerinde insanlığa karşı işlenen suçlar komisyonu, zorla organ toplamanın “önemli miktarda” gerçekleştiği ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtlandığı” sonucuna vardı.
Rubenis Letonya medyasına “Bu doğrudur ve hala olmaktadır” dedi. “Bugün bile hala devam ediyor.”
ÇKP’nin Tayvan’a, Hong Kong’a ve tüm dünyaya yönelik saldırganlığından bahsederken, modern insanlar için bunların hepsi “biraz komik” görünse de, “paranın her kapıyı açtığının” göz ardı edilemeyeceğini söyledi. “Ve ruhlarını satmaya istekli çok sayıda açgözlü insan var” diye ekledi.
Rubenis dünyada yaşananların, özgürlüğe ve insan haklarına değer veren herkesi tepki vermeye davet ettiğini vurguladı.
Basına verdiği demeçte, “Şu an çok özel bir zaman olduğunu düşünüyorum ve mesele hükümetimizin ne yapacağı ya da karar verenlerin ne yapacağı meselesi değil” dedi. “Bunun, her birimizin kendi içimize derinlemesine bakmamız ve bunun bizim için kabul edilebilir olup olmadığını, böyle bir dünyada yaşamak isteyip istemediğimizi veya bunu bir kenara bırakıp insancıl bir yolda mı yürüdüğümüzü söylememiz gereken bir an olduğuna inanıyorum.”
“Bu Olimpiyat Oyunlarının ve COVID patlamasıyla birlikte dünyadaki tüm bu durumun, ruhlarımızı satamayacağımız gerçeğine biraz gözlerimizi açacağına inanıyorum.”
Yazan: Peta Evans, The Epoch Times
Çeviren: Hatice Atmaca, Epoch Times Türkiye
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.