Meleklerin Tarafında: Akademisyene Göre ‘İnsanoğlu Nasıl Var Oldu’ Tam da Modern Toplumun İhtiyacı Olan Şey

Sydney’deki Campion Koleji’nin eski müdürü, “İyi bir adamın huzurundayım,” diyor.

Şu anda Christopher Dawson Merkezi’nin yöneticisi olan David Daintree, The Epoch Times’a verdiği bir röportajda, “Aynı türden bir ruhu tanıyorum, öyle biri ki, ‘Meleklerin tarafında’ diyebiliriz” diyor.

Klasik bilim adamına göre, Falun Dafa‘nın kurucusu Bay Li Hongzhi’nin “İnsanoğlu Nasıl Var Oldu” adlı makalesi, maddiyata, teknolojik ilerlemeye ve paraya takıntılı bir dünya için daha iyi bir zamanda gelemezdi.

“Batı ülkelerinde inanç kaybı felaket boyutlara ulaştı ve tam anlamıyla materyalist olduk. Hiçbir manevi değerimiz kalmadı. Çoğumuzun, büyük çoğunluğumuzun hiçbir manevi değeri yok,” diyor Daintree.

Aslında, Chicago Üniversitesi tarafından iki yılda bir gerçekleştirilen Genel Sosyal Anket, yaşam kalitesindeki genel iyileşmeye rağmen 1980’lerden bu yana Amerikalıların mutluluğunda kademeli bir düşüş olduğunu ortaya koymuştur. Avustralya’da Melbourne Enstitüsü de mutluluğun özellikle 2009’dan bu yana güneye doğru kaydığını tespit etmiştir.

Bazı araştırmalar, bu düşüşün pandemiden, toplumun ne kadar geliştiğine dair farkındalık eksikliğinden ya da sadece finansal güvenlik eksikliğinden kaynaklandığı sonucuna varıyor.

Ancak Daintree, bunun nedeninin maneviyatın giderek daha fazla insanın hayatından çıkarılması olduğuna inanıyor.

Avustralya’da 2021 Nüfus Sayımı, nüfusun yüzde 38,9’unun herhangi bir dine bağlı olmadığını bildirdiğini göstermiştir; bu oran 2016 (yüzde 30,1) ve 2011 (yüzde 22,3) yıllarına göre artış göstermiştir.

“Dünya üzerinde hiç olmadığı kadar şanslı bir nesiliz. Çoğu kişiden daha uzun yaşıyoruz. Fiziksel olarak iyi bakılıyoruz. Yani elektrikli aletleri, arabaları, klimaları ve buzdolaplarını düşünün. Tüm bunlar hayatı insanoğlu için hiç olmadığı kadar kolay hale getiriyor.

Daintree, “Bu ortamda, yaşamın manevi yönlerini unutmamız ve şu anda sahip olduğumuz şeyin her şey olduğunu ve önemli olan tek şeyin bu olduğunu düşünmemiz çok kolay,” diye ekledi.

Akademisyene Göre Toplumda Daha Fazla Gerçeğe İhtiyacımız Var

Bay Li’yi geleneksel ahlaki değerleri benimseme, karakter geliştirme ve kurtuluş arama ihtiyacı konusunda doğruları söylediği için takdir etti ve böyle bir mesajın yankı uyandıracağını belirtti.

“Dünyadaki her iyi eylemin bir dalgalanma etkisi vardır. Kötü eylemler kötü sonuçlara neden olurken, iyi eylemler iyi sonuçlara neden olmalıdır,” dedi Daintree. “Herhangi bir iyi eylemin sonuçları o anda ölçülebilir olmayabilir, ancak günler hatta yıllar sonra bile bir etkisi olabilir.”

“Söylenen her iyi şey birilerinin kalbinde yankılanacak ve dinleyiciyi iyi ya da kötü yönde etkileyecektir” diye ekledi. “Örneğin nefreti körükleyen sözler bazı insanları etkileyecektir. Sevgi ve iyilikten bahseden sözler de insanlar üzerinde iyi bir etki yaratacaktır.”

“Eğer [Falun Gong’un kurucusu] gerçeği söylüyorsa, bu iyi bir şey olmalı. Çünkü günümüzde gerçeği söylemeye hazır olmayan çok fazla insan var. Onlar saçma sapan konuşuyorlar.”

Makalenin yazarı Bay Li Hongzhi, Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü evrensel ilkelerini öğreten manevi bir uygulama olan Falun Gong’un kurucusudur. Uygulama 1990’larda halka tanıtıldığından beri 100’den fazla ülkeye yayıldı ve ana metni olan “Zhuan Falun” 40 dile çevrildi.

Ahlaki Boşluk Sosyalizmi ve Marksizmi Davet Ediyor

Daintree, Batı’da Marksist ve sosyalist fikirlerin -ve postmodernizm ve modern uyanma kültürü gibi türev teorilerin- çekiciliğinin, toplumdaki herkese zenginlik ve maddi konfor vaat etmesinden kaynaklandığını söyledi.

Aslında, bugün gelişmiş ülkelerde yaygın olan pek çok hükümet politikası, beşikten mezara refah devletleri ve her türlü eşitlik gibi sosyalist fikirlere dayanmaktadır.

“Sadece buna inanan insanlar için çok çekici olan materyalist vaatlerde bulunuyor. Dolayısıyla komünizm pek çok insan için her zaman çekici olacaktır,” diyor Daintree.

Ancak bu fikirlerin sadece ahlaka vurgu yapılmaması nedeniyle ilgi çektiği konusunda uyarıda bulundu.

“Eğer ahlak kurallarınız yoksa, o zaman Tanrı’yı Tanrı’nın olmadığı her yerde bulmaya çalışacaksınız. Sevgiyi pornografide ya da büyük miktarlarda para çalmakta arayabilirsiniz.

“‘Hırsız mükemmeli arıyor’ ama bunu yanlış yoldan yapıyor” dedi. “Bir kez [ahlaki değerleri] gözden kaçırırsak, o zaman her şey meşru olur.”

“Kalplerimizde bir boşluk var ve yeniden Tanrı’yı arıyoruz [ve] onu bulmamıza yardımcı olacak olan da ahlak kuralları.”

Haber: Daniel Y. Teng, The Epoch Times,
Çeviri: Tijen A.Ç., The Epoch Times, Türkiye