BOLU–Memur-Sen Memur-Sen tarafından organize edilen ‘Anayasa Değişikliğinin Kamu Görevlileri Sendikaları, Örgütlenme ve İkincil Mevzuat Üzerine Etkileri, Öngörüler ve Öneriler Çalıştayı’ sona erdi. Çalıştayın sonuçlarını düzenlediği bir asın toplantısı ile değerlendiren Gündoğdu, terörün tam manasıyla azdığını belirterek, son yaşanan olaylar ile Ergenekon soruşturmasında, yasal olarak takip edilen telefon görüşmeleri değerlendirildiğinde birilerinin düğmeye bastığının görüleceğini söyledi. Basın toplantısında bugün İstanbul’da bir askeri araca düzenlenen bombalı saldırıda şehit düşenlere Allah’tan rahmet; başta aileleri olmak üzere milletimize baş sağlığı dileyen Gündoğdu, yaşanan olaylar üzerine, çözüm olarak önerilen olağanüstü hal uygulaması taleplerine de karşı çıktı. Bu tür talepleri Türkiye’yi yeniden kaosa sürükleyecek bir proje olarak gördüğünü belirten Gündoğdu, “Esas çözüm, olağanüstü birlikteliktir. Sağduyulu olmak, milletimizi bir ve beraber tutmak yapılması gereken önceliklidir. Anaların gözünün yaşının dinmesi sağlanırken, bataklık da kurutulmalıdır.” dedi.
Gündoğdu, daha önce dile getirdikleri bedelli askerlik tekliflerini yinelediklerini kaydederek, buradan elde edilecek gelirle, profesyonel orduya geçişin sağlanmasını istedi.
“ÇÖZÜM SİVİL ANAYASA”
Gündoğdu, ülkedeki sorunlarının çözümünün yen sivil anayasa olduğunu da iddia ederek şunları söyledi: “Kalkınmanın önündeki engelleri kaldıran, Türkiye’yi her yönüyle kuşatan ve bütünlüğünü ortaya koyan, hukuk devleti olmanın bütün kriterlerini yansıtan bir anayasaya ihtiyaç duyulmaktadır. Yapılan işe göre değil, yapana göre gard alarak yapılanları gördükçe, yeni anayasa ihtiyaç ve isteğini hep canlı tutmak lazım. Topyekun bir anayasa ihtiyacı karşılanamadı. Ancak, önümüzde bir referandum paketi var. Bu paketin demokratik, laik, sosyal hukuk devlet ilkelerimizin karşılık bulmasında önemli bir görev ifa edeceğini umuyoruz. Bundan sonra darbe yapmayı düşünenleri de korkutacak, darbecilere yargı yolunu açan geçici 15. maddenin kaldırılması, kamu çalışanlarına toplu sözleşme hakkının çalışanlara verilmesi, sınırlı da olsa yargı reformu, kadınlara, çocuklara, engellilere pozitif ayrımcılık, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı gibi demokratik devlet idealinin önündeki engellerin kaldırılması açısından önemsiyoruz.”
Referandum sandığının 12 Eylül’de milletin önüne gelecek olmasının, bugün yaşanan olaylarla ilgili olduğunu düşündüğünü ifade eden Gündoğdu, “Paketin TBMM’den çıkmasını engelleyemeyenler, bu siparişi karşılanmayanlar muhalefetin içine de el atarak yeni oyunlarla, kirli oyunculara destek vererek oyunlarına devam ediyorlar. Milletimizin bu konuda sağduyulu ve uyanık olması lazım.” şeklinde konuştu..
CHP’nin Anayasa değişiklik paketini, Anayasa Mahkemesi’ne götürmesini de yüksek mahkemenin başvuruyu kabul etmesini de ilkesizlik olarak nitelendiren Gündoğdu şöyle devam etti: “367 dayatmasının, ne yasada, ne Anayasa’da yeri vardı. Başörtüsü yasağının kaldırılmasında, Anayasa Mahkemesi’nin aldığı karar da anlaşılmaz ve kabul edilemez bir durumdu.”
Gündoğdu, Anayasa değişikliği paketinin kamu görevlileri ve sendikaları ile doğrudan ilgili bölümlerini değerlendirmek için düzenledikleri Çalıştayın bugün son erdiğini kaydetti. Gündoğdu çalıştayda görüş birliğine vardıkları konuları şöyle özetledi:
-Toplu sözleşme düzeni ve kapsamı, kamu görevlilerinin haklarını artıracak bir içerikle düzenlenmelidir.
-Toplu sözleşme hakkına sahip olunması, kamu görevlilerinin iş güvencesini tartışmaya açmanın gerekçesi yapılamaz.
-Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun oluşturulmasında bağımsızlık ve tarafsızlık prensipleri dikkate alınmalıdır.
-Toplu sözleşmenin ayrılmaz parçası olan grev hakkının değişiklik paketinde yer almaması büyük bir eksikliktir. Bu eksiklik en kısa zamanda giderilmelidir.
-Toplu sözleşme hakkının doğru bir zemine dayanması ve sağlıklı sonuçlar üretmesi için 657 ve 4688 başta olmak üzere ikincil mevzuattaki düzenlemeler, kamu çalışanlarının yeni haklar elde etmesini sağlayacak içerikte ve ivedilikle gerçekleştirilmelidir.
