Mersin Sanayi ve Ticaret Odası Mecilisi, ağustos ayı toplantısında son günlerde kamuoyunda önemli tartışmalara yol açan Alata Bahçe Kültürleri ve Araştırma Enstitüsü ile tartışmaları gündemine taşıdı. Yayınladıkları ortak karar ile Alata’nın kırmızı çizgiler olduğunu ve Alata’nın bir ulusal güvenlik meselesi olduğunu vurguladı.
Son dönemlerde Mersin’in Erdemli ilçesinde 1. derecede sit alanı içerisinde tarımsal üretim konusunda faaliyet gösteren ve 80 yıllık geçmişi ile cumhuriyet tarihinde hem tarımsal üretim alanında önemli bir değer olan Alata Bahçe Kültürleri ve Araştırma Enstitüsü ile ilgili Mersin kamuoyunda bazı endişeler ortaya çıkmıştı. Mersinli Gazeteci-Yazar Abdullah Ayan’ın gündeme taşıdığı ve Alata’nın 1. Derecede sit alanı olmaktan çıkarılacağı ile ilgili yazılarının ardından gündeme gelen konu kentte ciddi endişelere yol açmıştı. MTSO YK Başkanı Hakan Sefa Çakır, MTSO’nun ağustos ayı meclis toplantısında yaptığı konuşma ile Alata’ya sahip çıktı. Meclis Başkanı Hamit İzol başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda meclis üyelerine kürsüden seslenen Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, kurumun kent için önemini vurgulayıp sahip çıkılması adına birlik çağrısı yaptı. Bu çağrı üzerine MTSO Meclisi bölgeye sahip çıkılması konusunda ortak karar aldı.
“Alata doğal bir sit alanıdır, bu değiştirilemez”
Çakır konu ile ilgili yaptığı konuşmada Alata’nın sit alanı olmaktan çıkarılması için bazı kriterleriyle zaman zaman oynansa da alanın doğal bir sit alanı olduğunu hatırlattı. Bunun değiştirilemeyeceğini ve bugün bulunduğu alana tarımsal biyo-çeşitliliğe, doğal floraya ve mikro klima özelliğine sahip nadir bir bölge olması nedeniyle inşa edildiğini hatırlatan Çakır, enstitünün görevlerini ise şöyle özetledi: “Doğu Akdeniz Bölgesinde; meyvecilik, sebzecilik, süs bitkileri, bağcılık, arıcılık, tarım ekonomisi, su kaynakları, bitki sağlığı, biyo-çeşitlilik, genetik kaynaklarla eğitim-yayın konularında uygulamalı tarımsal araştırmalar yapmaktır. Bahçe kültürleri alanında uzun yılların bilgi birikimi olan, çok değerli bitki çeşidi, milli koleksiyonlarına sahip olan kuruluş; ülkemiz Turunçgil Genetik Kaynakları ve Muz Araştırma Merkezi’ni de bünyesinde barındırır. Ayrıca, bitkisel genetik kaynakların korunması kapsamında; Enstitüde 25 sebze ve meyve türünde yaklaşık bin 150 çeşitle 3 bin 500 saf hat muhafaza edilmektedir. Enstitü, sahip olduğu doğal flora ve faunasıyla, doğal kumul alanları ve eko tonlarıyla sürdürmekte olduğu araştırma, üretim ve eğitim görevlerinin yanı sıra, canlıların doğal yaşama ortamları nedeniyle, bio-çeşitliliğin en iyi örneğini oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı 9 Ekim 2000’de birinci derece doğal sit alanı olarak ilan edilmiştir.”
“Alata, yeni bir tarım ekonomisi yarattı”
Mersin’in 326 kilometrelik sahilinde; plaj, konut, yazlık yapacak, turizm yatırımı yapılacak çok alan bulduğuna dikkat çeken Başkan Çakır, ancak doğanın mucizesi olarak tanımladığı caretta carettaların yaşamını devam ettireceği başka bölgenin çok az olduğunu vurguladı. Yaşamın simbiyoz bir sistem olduğunu belirtip tüm canlıların birbiri için yaşadığını hatırlatan Çakır, “Bir yaşama zarar verirseniz, onun yokluğu da size başka türlü zarar verir. Bu yok edici yaşam şeklimizi devam ettirirsek geriye, ne doğa ne deniz ne toprak ne su kalır” dedi. Alata’yı ‘1940’lı yıllarda, Cumhuriyetin ışığında, modern Türkiye tarımının ortaya çıkma meselesi’ olarak tanımlayan Çakır, sözlerini şöyle sürdürdü:
“O yıllarda Alata’nın varlığı bölgemizde başta narenciye olmak üzere yeni bir tarım ekonomisi yarattı. Alata başlangıçta; bölgenin yoksul ailelerinin çocuklarını yatılı olarak eğitti. Erkeklere ve kadınlara modern tarımı öğretti ve sevdirdi. Kadınlara konserve yapmayı öğretti. Mezun olan gençlere hayvan verdi, arazi verdi, fidan verdi. Tarımın ve hayvancılığın gelişmesini sağladı. Bugün Mersin, Çukurova, hatta Akdeniz Bölgesi; narenciyeyle yüzbinleri besliyorsa, iş ve aş veriyorsa, ihracatla ülke ekonomisine katma değer sağlıyorsa, bunun sebebi Alata’dır. Buradaki bilimsel çalışmalar, inovasyon ve ar-ge’dir.”
“Alata bir Türkiye değeridir”
Mersin’in 80 yıl önce Alata’da yapılan çalışmalardan dolayı bugün halen ekmek yediğini kaydeden Çakır, “Alata bir Türkiye değeridir. Bir ulusal güvenlik meselesidir. Ülkenin savunma sanayinin parçasıdır. Tüm gelişmiş dünya, zengin ülkeler, gıda krizlerine hazırlık yaparken; küresel ısınmaya karşı önlemler alırken; biz bu tehlikelere karşı en önemli silahlarımız olan bilim, ar-ge, araştırma ve inovasyon merkezlerimizin arazilerine göz dikiyoruz. Bu akılcı değil, ahlaki değil, bu insani değil” değerlendirmesini yaptı. Yok edilmesi yerine görevlerine ek olarak iklim değişikliği sorunundan dolayı bölgenin acil ihtiyacı olan yeni ürün deseni çalışmaları yapılması gerektiğine işaret eden Çakır, enstitünün doğal yapısı korunup geliştirilerek daha kapsamlı uluslararası tarım zirvelerinin yapılacağı, daha modern alt yapısı olan bir yapıya dönüşmesi gerektiğini söyledi. Her sektöre ihtiyaç olduğunu ancak doğaya, insana, uzun vadeli ekonomiye zarar vermeden doğru yapılanma gerektiğini ifade eden Çakır, “Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın, başta Alata olmak üzere, tüm bu ve benzer değerlerimizin korunması konusunda görüşü bellidir. Mersin iş dünyası sürdürülebilir bir ekonominin peşindedir. Yıkıcı değil, yapıcı bir ekonominin izindedir. Doğaya, insan sağlığına, çevreye rağmen bir ekonomi değil; bunlarla birlikte sağlıklı bir ekonominin destekçisidir” ifadelerini kullandı.
“Yanlışı onaylayan kurum olmayacağız”
Konunun en üst düzeyde takipçisi olacaklarını belirten Çakır, “Yanlışı onaylayan kurum olmayacağız” diyerek Mersin iş dünyasını bu konudaki kararlılığını göstermeye davet etti. Çağrıyı oybirliğiyle kabul eden MTSO Meclisinin hazırladığı ortak karar metni şöyle:
“80 yıllık bilim, tarımsal bilgi, uygulama ve ar-ge birikimi olan Alata Bahçe Kültürleri ve Araştırmaları Enstitüsü’nün, var olan statüsü ve lokasyonu korunarak, araştırma kapasitesi ve fiziksel alt yapısı daha da geliştirilerek devam etmesi Mersin, bölge ve ülke tarımı için hayati bir konudur. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Meclisi, Alata’nın tüm alanlarının mevcut amaçları dışında – ne amaçla olursa olsun – yapılaşmaya açılmasının ve sit alanı statüsünden çıkarılmasının; ekonomik gerçekliklere, hukuka, yürürlükteki mevzuata, devletimizin kalkınma strateji ve hedeflerine ve her şeyin üstünde kamu yararına uygun olmadığı görüşündedir. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Meclisi Alata Bahçe Kültürleri ve Araştırmaları Enstitüsü’nün var olan yerinde korunması ve daha da geliştirilmesini, ulusal bir güvenlik meselesi düzeyinde görmekte ve Enstitünün eğitim, araştırma, uygulama ve ar-ge kapasitesinin, fiziksel imkanları da yenilenerek devam etmesini desteklemektedir. MTSO Meclisi Alata ve sahip olduğu arazilerin başka hiçbir amaçla kullanılmasına, sit özelliğinin kaldırılmasına taraf değildir”
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.