Oy ve Ötesi Seçimde Tüm Türkiye İçin Sandıkların Başında Olacak

Oy ve Ötesi 1. Bölge Sorumlusu Özlem Öz (Fotoğraf: G. Hakan Koçman)

Seçimin son iki haftasına girdiğimiz şu günlerde sandık güvenliği ve seçmenlerin iradesinin sandığa doğru bir şekilde yansıması seçmenlerin en tedirgin oldukları konu. Özellikle deprem bölgesindeki durum da herkesin merak ettiği diğer bir konu. Biz de bu konuları Oy ve Ötesi’nin 1. Bölge Sorumlusu Özlem Öz ile konuştuk ve kendisine herkesin merak ettikleri soruları sorduk.

Siz Oy ve Ötesi’nin 1. Bölge sorumlususunuz. Bize bölgeniz hakkında bilgi verir misiniz?

Ben Mersin, Adana, Kahramanmaraş, Gaziantep, Kilis, Hatay ve Osmaniye illerinden oluşan 1. Bölgeden sorumluyum.  Tam deprem bölgesi. Özellikle Kahramanmaraş ve Hatay’daki yıkımlar çok fazla.

Bu bölge en çok kaybın ve göçün yaşandığı bölge. Burada iki durum bizim çok dikkatimizi çekiyor. Kahramanmaraş’tan çok fazla göç var. Hatay ve Antakya bölgesinde ise insanlar biraz daha konteyner kentlerde yaşıyorlar. Kahramanmaraş’taki insanlar oy kullanmak için ikametgâhlarını başka şehirlere aldılar ama Hatay’dakiler almadı. Hatay geri dönecek. Zaten sosyal medyada da “Bekle Hatay geri geleceğiz” şeklinde etiketler açıldı. Bu yüzden Oy ve Ötesi olarak bu bölgede seçmen taşıma çalışmaları da yapacağız. Bizim en çok seçmen taşımak için çalışacağımız yerler Hatay, İskenderun, Belen, Kırıkhan gibi yerler olacak.

Mersin’e de çok fazla gelen insan var. Ankara, Konya ve Niğde’de de var ama Mersin çok yoğun göç aldı. Şu anda Mersin’den Hatay’a geri dönecek 200.000 seçmenden bahsediliyor.  

Depremden sonraki duruma baktığımız zaman bölgede dikkat çeken bir durum var mı?    

Biz bu konu ile ilgili değerlendirmeyi yaptığımızda bizi çok şaşırtan bir şey oldu. Hatay’daki toplam sayıyı düşündüğümüz zaman Hatay’daki seçmen sayısı toplamda beş bin azalmış. Nasıl böyle bir şey olabilir diye biz de çok şaşırdık ama geçen seçimlere göre nüfusu artmış deniyor. Depremi de düşündüğümüz zaman sadece beş bin azalmış ama nüfus artmış. Deprem olmasaydı Hatay 70-80 bin seçmen daha çok çıkacaktı ama yaşanan deprem ile birlikte şu anda toplam seçmen sayısı 5.000 azalmış görünüyor. Hatay’da seçmenlerin nerede oy kullanılacağı ile ilgili de belirsizlikler var.

Depremde hayatını kaybedenleri ve depremden sonra Mersin’e göç edenleri düşündüğümüz zaman bu ne kadar mantıklı bir rakam?

Aslında biz de bunu çok mantıklı bulmadık. Biz bunu değerlendirdiğimiz zaman insanlar, Hatay’daki insanlar özellikle birbirine bağlıdır. İnsanlar, kayıpları söylüyorlar ve bildiriyorlar. Burada durum nüfusun artması ile ilgili. Arkadaşlarımızla bu konuyu konuştuğumuz zaman nüfus artmıştır cevabını alıyoruz. Her yerde sandık sayısı arttı, seçmen sayısı arttı ama Hatay’da azaldı.

Bölgede Türk vatandaşlığına geçmiş oldukça fazla sayıda sığınmacı da var. Oy ve Ötesi’nin elinde bu konuda bir bilgi var mı?

Bu konuda maalesef elimizde bir istatistik yok ve Oy ve Ötesi’nin yapabileceği çok fazla bir şey de yok. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan herkes Türk vatandaşıdır ve her Türk vatandaşı da seçme ve seçilme hakkında sahiptir. İnsanların oy kullanmasını engellemek de yasal bir suçtur.

Oy ve Ötesi olarak bu seçmenlerle ilgili seçmen kayıtlarına ve nüfus kayıtlarına ulaşıp bir karşılaştırma yapabiliyor musunuz?

Hayır. STK olmamız sebebiyle Oy ve Ötesi’nin böyle bir yetkisi yok ama YSK’nın ve nüfus müdürlüğünün açık olan sayfalarından ve girebildiğimiz yerlerden tabii ki veri topluyoruz. Geçmiş seçimlerde nerelerde kaç sandık ve seçmen var bunları biliyoruz ve topluyoruz. Bu bilgilere YSK’dan ulaşabiliyoruz ve bu verilerin karşılaştırmalarını yapıyoruz. Ama tek tek, isim isim bizim nüfus müdürlüğünün listelerine ulaşma şansımız yok.

Bu süreçten önce Oy ve Ötesi sürekli bir bilinçlendirme ve farkındalık çağrısı yaptı. Seçmen kayıtlarının taşınması için son gün ile ilgili duyurular ve ne kadar insanın taşınması gerektiği ile ilgili çalışmalar başlattı. İnsanlara kayıpları ile ilgili başvurularını yapmaya çağrıda bulundu.  Mesela bir seçmen kütükte ölü görünüyordu ve yaşadığını kanıtlayan kadar oy verme hakkını kaybetti. Maalesef öldü göründüğü halde yaşayan ve oyunu kullanamayacak insanlar da var.

Mersin’de Özlem Öz tarafından müşahit adaylarına verilen Oy ve Ötesi Müşahitlik Eğitimi’nden bir kare (Fotoğraf: Oy ve Ötesi arşivi)

Toplamda sizin bölgenizde kaç sandıktan sorumlu olacaksınız?

Benim bölgemde yaklaşık 20.000 sandık var. Türkiye’de toplamda 200.000 civarında sandık var ve benim sorumlu olduğum bölgedeki sandık sayısı da yaklaşık Türkiye’nin %10’una tekabül ediyor.

Oy ve Ötesi şu anda kaç gönüllü ile çalışıyor?

Şu ana kadar 8 seçimdir sandık güvenliğini sağlamak için çalışıyoruz. Bu bizim 9. seçimimiz. Bu seçimde en yüksek gönüllü sayısına ulaşmayı hedefliyoruz. 80.000 gönüllü ile çalıştığımız seçimler vardı. Şu anda 41.000- 42.000 civarında. Son iki haftanın çok yoğun olacağını düşünüyoruz. Türkiye’de yine bir 100.000 gönüllüye ulaşma hedefimiz var. Şu an için Kırklareli, Kars, Erzurum, Gümüşhane, Ardahan öncelikli gönüllü ihtiyacımızın fazla olduğu iller.

Oy ve Ötesi’nin seçimde oynayacağı rol tam olarak nedir?

Oy ve Ötesi’nin bence kapsayıcı bir tarafı var.  Partilerle bağı olmadığı için, bütün partilerle eşit uzaklıktayız. Bu yüzden bizim söylemimiz çok önemli ve çok kıymetli. İnsanlar bunun üzerine bize gelip şöyle diyorlar; “Biz bundan önce çok şey yaşadık. Biz sadece sandığımıza sahip çıkmak istiyoruz. İrademizin sandığa doğru yansıdığından emin olmak istiyoruz.” Onun için kapsayıcıyız ve bize her partiden, her inançtan, her bölgeden gelen gönüllüler var. Aslında hepimizin istediği şey aynı değil mi? Hepimiz adil, şeffaf ve demokratik bir seçim olmasını istiyoruz. Başka bir şey istemiyoruz. O yüzden oy ve Ötesi’nin birleştirici ve kapsayıcı bir yönü var. Bu bizim her zaman yaşadığımız deneyimimizdir; sandık başkanlarımız bizi çok sever. Neden? Çünkü bilirler ki biz sadece genelge ile konuşuruz.  Biz sadece her şeyin yasalara ve hukuka uygun olmasını, sürecin de böyle devam etmesini isteriz. Biliyorsunuz bizim ülkemizde parti tutmak, takım tutmak gibi; Holiganca! Bu yüzden kişi doğru bile söylüyor olsa, karşıdaki kişi onun doğru söylediğine asla inanmıyor. Dolayısıyla tarafsız bir şekilde doğruyu söylediğiniz zaman size inanıyorlar. Biz bu anlamda seçimin hem doğru hem de güvenli olması bakımından bir rol oynuyoruz.  

Her sandık başına müşahit atayabilecek misiniz?

Bu aslında bizim hayalimiz ve hep istediğimiz şey. Biz en azından iki sandıktan birinde olalım diye yola çıktık. Bu yüzden 200.000 sandık ve 100.000 gönüllü dedik. Bir okuldasınız mesela, o okulda 20 sandık var ve en azından 10 kişi olmalı orada. Biz aynı zamanda diğer sandık görevlilerine de ‘Biz buradayız’ı göstermek istiyoruz. Bazen insanlar; “Sonuca itiraz edeceğim ama doğruyu bildiğim halde kendimi yalnız hissettiğim ve üstüme geleceklerini düşündüğüm için itiraz edemedim.” diyorlar. Sandık başında yalnız olmamaya ihtiyacımız var.  Bu yüzden en azından iki sandıkta bir Oy ve Ötesi müşahidi bulundurabilmek için çalışıyoruz.

Ama en azından her binada bir görevli bulunduracaksınız herhalde?

Elbette. İki sandığın birinde olmasak da en azından beş sandığın birinde olacağız. Bir de bazı pratik bilgilerimiz var. Biz bir sandığa gidip orada kapalı kalmıyoruz. Her sandıkta zaten partilerin sandık görevlileri var. Biz bakıyoruz ve bir sandık ile ilgili bir problem yoksa, orada işler kurallara uygun bir şekilde ilerliyorsa diğer bir sandığa geçiyoruz. Çünkü biz gözlemciyiz. Hiçbir şeyi tek başımıza yapamıyoruz. Bir sorun olduğunu fark ettiğimiz zaman bile yaptığımız şey diğer partilere haber vermek ve onların itiraz mekanizmaları ile buna müdahale etmelerini sağlamak. Aynı şekilde oyların sayım süreci de çok önemli. Bu yüzden müşahitlerimize sayım sürecinde de sıkıntılı olduğunu düşündükleri sandıkların başında durmalarını söylüyoruz.

Bu seçimde bir metrelik bir oy pusulası var. Oy pusulasında ittifakların bölümleri, altında partiler ve milletvekili adayları var.  Seçmenlere oylarını kullanırken tavsiyeniz nedir?

Biliyorsunuz bu seçimde ittifak oyu, parti oyu, geçerli oy ve geçersiz oy, tersine katla mühür bulaşmasın gibi sıkıntılar var. Hiç sıkıntı değil bunlar. Eğer kararlı bir seçmenseniz, pusulada oyunuzu vermek istediğiniz partiye basarsınız ve bu yeter. Eğer çok istekli ve ateşli bir seçmenseniz, o zaman dikkatli olmalısınız çünkü oyunuz yanlışlıkla başka yere gidebilir. İttifak bölümüne basılırsa problem değil ama ittifakla beraber sizin bastığınız partinin yanındaki partinin de üzerine hafif taşırırsanız bu problem çünkü o zaman bu oy ittifaka sayılacak. YSK seçmenlerin inandıkları partiye oy verdiklerini görmek istiyor. Bu durumları seçmenlerin daha iyi anlaması için Oy ve Ötesi küçük farkındalık videoları da yapmaya başlayacak.

Oy ve Ötesi ayrıca kendi sonuçlarını açıklayacak mı?

 Geçmişte yaptığımız bir uygulamayı Optik Karakter Okuma teknolojisi ile geliştirdik ve sayılar ile yazıları hızlı bir şekilde okuyup sayan bir sistem kurduk. Böylece biz bu seçimde çok hızlı sonuç açıklayacağız. Partilere eğer ulaşamadıkları ıslak imzalı bir tutanak varsa biz bu verileri onlarla paylaşabileceğimizi de söylüyoruz. Son ıslak imzalı tutanağı aplikasyonumuza yüklüyoruz ve bu tutanaktaki veriyi doğrudan işleyebiliyoruz. Böylece çok hızlı sonuç açıklayabiliyoruz. Aynı zamanda bunları YSK’nın açıkladığı veriler ile de karşılaştırabiliyoruz. Sorun gördüğümüz yerde de hemen partiler ile bağlantı kurup bu durumu şikayet etmelerini söylüyoruz. Biliyorsunuz şikayet süreleri de çok kısaldı. Eskisi gibi değil. 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimleri için son itiraz tarihi 15 Mayıs saat 17:00 ve milletvekilliği için de 16 Mayıs saat 17:00. Bu sürede o ıslak imzalı tutanak nasıl ilçe seçim kuruluna ve YSK’ya yetişecek ki? Bu sürede partililer ve avukatlar nasıl harekete geçsin? O yüzden itiraz etmektense, işi orada çözmek lazım.

Siz seçimin sonunda Oy ve Ötesi olarak da bir gözlem raporu yayınlayacaksınız ve bu raporda sizin gözlemleriniz ve seçimde tespit ettiğiniz yanlışlıkların seçime nasıl yansıdığını raporlayacaksınız sanırım.   

Evet, her seçimde olduğu gibi. Bu raporların sonunda değişen şeyler de oluyor. Ben seyyar sandık uygulamasını YSK’ya Oy ve Ötesi’nin getirttiğini düşünüyorum. Özellikle, sürekli olarak kırsalda yaşadığımız bazı şeyler var.  Normal uygulamada yaşlı vatandaşlarımız binanın önüne geliyordu ve sandık aşağı indiriliyordu ve oy bu şekilde kullandırılıyordu. Halbuki, mührün ve sandığın seçim çevresini terk etmesi yasaktır. Bu hukuka aykırı bir uygulama. Bu sefer yatağa bağımlı veya evlerinde dışarı çıkamayan kişilerin evlerinde oy kullanabilmeleri için seyyar sandıklar gündeme geldi. Bu da bizim yaptığımız raporlamalar sonucunda gündeme geldi. Bu seçimlerde de aynı şeyleri yapacağız ve gördüğümüz her şeyi raporlayacağız.

Bu seçimde sizin öngördüğünüz tehlikeler neler?

Bizim öncelikle sakin ve barışçıl tavrımızı hiç kaybetmemiz lazım. Biz sanki hep seçimlerde bir yolsuzluk ve usulsüzlük olacak ve oylarımızı çalacaklarmış gibi yaklaşıyoruz. Hayır böyle değil. Bunun en büyük göstergesi de İstanbul seçimleri. Onun için biz neyin yanlış ve neyin doğru, nelerin yasaya uygun ve nelerin yasaya uygun olmadığını bilerek ve sandığın başında durarak bu süreci gayet iyi bir şekilde götürebiliriz.

Doğuyla ilgili hala sorular alıyoruz. Blok oy kullanılan yerler olduğu ve mesela 80 hanelik bir yerde sadece tek bir partiye oy çıktığı söylenen yerler oluyor. Biz burada partilere bir çağrıda bulunuyoruz ve sandıklarınıza sahip çıkınız diyoruz. Biz böyle yerlere kimseyi gönderemiyoruz çünkü bizim için gönüllülerimizin güvenliği de çok önemli.  Bu yüzden bu sorunu en iyi partiler kendi çalışmalarını yaparak çözebilirler.

Normalde sandık müşahitlerinin ve görevlilerinin olması bu sorunların oluşmasını engelliyor, öyle değil mi?  

Evet çünkü sandık başında 2 tane kamu görevlisi ve 5 partiden sandık müşahitleri var. Oylar tüm bu insanların gözü önünde sayılıyor. Herkesin elinde çetelesi var hem de çektikleri fotoğraflar var.  İmzasız bir tutanak geliyor ve sandık başkanı herkesin olurunu aldıktan sonra tutanağın üzerine 7 farklı kişinin imzasını attırıyor. Sandık kurulu üyesi tarafından torba mühürleniyor ve sandık görevlileri ve biz de bu tutanağın hem örneklerini alıyoruz hem de fotoğrafını çekiyoruz. Bu tutanak sadece bir nüsha değil. 7 nüsha ve nüshalardan biri de çuvala atılıyor. Son zamanlarda iddia edildiği gibi çuvalın içinden çıkan farklı olsa bile her sandık görevlisinin elinde bir nüshası var.

Seçmenleri taşıma konusunda Oy ve Ötesi bir rol üstelenecek mi?

  Evet, Askıda Bilet diye bir uygulamamız var. Askıda Bilet uygulaması ile siz internet sitesi üzerinden güzergahınızı seçiyorsunuz. Uygulama size dönüş biletinizi de veriyor. Bu site sizden sadece o şehirde oy kullanacağınıza dair YSK’nın size vermiş olduğu seçmen kağıdınızı yüklemenizi istiyor. Ardından sizi o bölgeye giden otobüs firmasına yönlendiriyor. Bu uygulamayı Oy ve Ötesi paydaşları ile birlikte yapıyor.  Bunun dışında Demokrasiye Bilet diye ayrı bir uygulama daha çıktı. Bu uygulama da öğrencilere otobüs bileti temin ediyor. Askıda Bilet uygulaması ise sadece depremzedeler için geçerli.

Sizin söylemek istediğiniz son bir şeyler var mı?

Ben her zaman şunu söylemek istiyorum. Bu depremde de bunu gördük ve o kadar güzel bir gönüllülük ağımız var ki. İnsanların birbirine desteği çok güzel. Kimsenin bizi kızdırmasına, üzmesine ve ateşlendirmesine izin vermemeliyiz. Biz bu işi çok iyi biliyoruz ve o sandıkların başındayız. Hiç kimsenin de bilginiz dışında bir şey yapmasına izin vermeyin. Vatandaşlarımıza söylediğimiz şey bu; vatandaşlık haklarımız var bizim. Vatandaş olarak yapabileceklerimiz var. Oy verdikten sonra sayım sürecini kontrol edebiliriz. Ortalığı karıştırmadan tabi. Aksi takdirde sandık başkanı bizi dışarı atabilir. Bu şekilde sayım sürecine de dahil olabiliriz. Hangi partiye de oy vereceğinizi biliyorsanız başka hiçbir şey düşünmenize ve kafanızı karıştırmanıza gerek yok.

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.