Özgür Özel: “İzmir, Partimizi İktidara Taşıyacağımız Sancak Gemimiz”

Seçimlerin ardından İzmir’de konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel: “Milletimizden bir kredi aldık, Türkiye’nin geleceğine yatırım yaparsanız, size Türkiye’yi yönetmeniz için kredi vereceğim demiştir.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir’de yaptığı konuşmada, “Biz milletimizden bir kredi aldık. Eğer Türkiye’nin geleceğine yatırım yaparsanız, size Türkiye’yi yönetmeniz için de daha büyük kredi vereceğim, demiştir” diye konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir’de halk buluşmasında yaptığı konuşmada, “Aday belirleme sürecinde İzmir partimizin sancak gemisidir demiştim. Bugün sancağı yere düşürmeyen, CHP sancağını onur ve gururla taşıyan birtakım kötü niyetlilerin beklentilerinin aksine 30 belediyeden, 28’ini bizlere armağan eden İzmirlilere yürekten teşekkür ediyorum. Aday belirleme süreçlerinin sonunda değişim nerede diye soranlar, İzmir’e baksın demiştim. İzmir adayları toplam yaş ortalamaları 47 olmak üzere benden 2 yaş genç 30 belediye başkanının yaş ortalaması. 12’si genç, 9’u kadın aday, 11’i ve 8’i seçildi. Bu arkadaşlarımız kendileri ile birlikte, yine 50’li yaşlarının başlarında, sakin bir güç, kararlı bir duruş, doğru siyasi okuyuş ve İzmir’in isteklerine en doğru reçeteyi yazacak olan Doktor Cemil Tugay’ın kaptanlığında yürüyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, İzmir’de halk buluşmasında konuştu. Özel, burada yaptığı konuşmada, “Kurultayımızdan sonra bu havaalanına geldiğimizde seçim otobüsümüzü buraya sokmamışlardı. İktidar partisinin adayı için ise kapıları sonuna kadar açtılar. Bu otobüsü buraya sokan şey otobüsün şoförü değildir. Otobüsü buraya sokan şey Özgür Özel’in Genel Başkanlığı ya da bir başkamızın burada koyduğu irade değildir. Bu otobüsü buraya sokan güç, sizsiniz, CHP örgütüdür. Türkiye’nin dört bir yanındaki konuşmalarımda hep İzmir’e, İzmir’in adaylarına ve özellikle İzmir’in seçmenlerine çok seslendim. Onlardan ne çok şey beklediğimiz söyledim. Bir değişim başlayacaksa, bunun İzmir’den başlaması gerektiğini ifade ettim. Koca bir sürecin başka sancıların, tartışmaların, sonrasında büyük bir kampanyanın sonunda örgütümüzün öz gücüyle, herhangi bir siyasi parti ile ittifak yapmaksızın, her birisi CHP’nin evladı olan adaylarımızla birlikte bugün bu otobüsün üzerinde sizlerin huzurundayız” dedi. Özel’in konuşması şöyle devam etti:

“Bugün İzmir’den ilan etmek isterim ki Türkiye genelinde aldığımız yüzde 38 oy ile CHP Türkiye’nin birinci partisidir. CHP’nin Genel Başkanlığına aday olduğum süreçte tüm Türkiye ve kurultayımızda şunu söylemiştim. Benim inandığım bir kural var. Benim inandığım bir gerçek var. O da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi ikinci parti olamaz. Bugün CHP, 14 büyükşehir belediyesini kazanmıştır, 15’inci büyükşehir için büyük bir hukuk mücadelesi içindeyiz. 14 büyükşehir de kalsak dahi CHP’den sonra en çok büyükşehir kazanan partiden 2 il öndeyiz. CHP 35 il kazanmıştır, en yakın rakibinden 11 il ileridedir. 3’ü büyükşehir belediye başkanı olmak üzere 35 kadın belediye başkanımız, geçen dönemki 11 olan sayıyı 35’e, 11 olan kadın belediye başkanımız 35’e çıkarken, bu konuda en önemli katkı İzmir’de gösterdiğimiz 9 kadın adaydan 8’ini seçen İzmir’in seçmenlerine aittir. Türkiye’de neredeyse tamamı gençlik örgütlerimizden gelen 58 genç belediye başkanımız vardır. Bu konuda da en büyük teşekkürü İzmir’de aday gösterdiğimiz 12 gencimizden 11’ini seçen İzmir seçmenlerine borçluyuz.”

“Tam bu aşamada kazananlarla ilgili bir şey söylemeden önce iki tane kaybetmeyenden bahsetmek isterim. Aliağa’da yarışa başladığında yüzde 18 geride olan, Türkiye’nin en canlı, en diri, en samimi kampanyalarından birini yapan, siyaseti bu seçim sonucu ile noktalamayan, aksine bir sonraki seçimin ilk günlerini yaşayan, Aliağa adayımız Çağatay Güç’e yürekten teşekkür ediyorum. İzmir Menemen’de kendi hatalarımızla ve İzmir’de AKP’nin kumpası ile elimizden alınan belediyede, belediye imkânlarının hiçbirimizin el sürmediği köy ve beldelerden devralınan arazilerin satışını bir siyasi finans yöntemine çevrilen bir adaya karşı devletin gücüne karşı bir kadın adayımız mücadeleyi bu seçim için kazanamadı görünüyor ancak o kaybın bütün sorumluluğunu tüm CHP’liler olarak hep birlikte üstleniyoruz. Menemen adayımız Deniz Karakurt’a yürekten teşekkür ediyor, Kubilay’ın kenti Menemen’e ant içiyoruz ki gelecek seçimleri rekor oyla CHP kazanacak. Aday belirleme sürecinde İzmir partimizin sancak gemisidir demiştim. Bugün sancağı yere düşürmeyen, CHP sancağını onur ve gururla taşıyan birtakım kötü niyetlilerin beklentilerinin aksine 30 belediyeden, 28’ini bizlere armağan eden İzmirlilere yürekten teşekkür ediyorum. Aday belirleme süreçlerinin sonunda değişim nerede diye soranlar, İzmir’e baksın demiştim. İzmir adayları toplam yaş ortalamaları 47 olmak üzere benden 2 yaş genç 30 belediye başkanının yaş ortalaması. 12’si genç, 9’u kadın aday, 11’i ve 8’i seçildi. Bu arkadaşlarımız kendileri ile birlikte, yine 50’li yaşlarının başlarında, sakin bir güç, kararlı bir duruş, doğru siyasi okuyuş ve İzmir’in isteklerine en doğru reçeteyi yazacak olan Doktor Cemil Tugay’ın kaptanlığında yürüyoruz.”

“Aday belirleme süreçlerinde kimsenin hakkını yemedik. Eğer hatamız varsa, kusurumuz, eksiğimiz varsa kastımız yoktur. Ancak İzmir’in memnuniyet anketlerinde en üst düzeyde yer alan 3 arkadaşımızla devam ettik. Diğer arkadaşlarımıza da şunu anlattık. İzmir’in notu kıt, haksız mı haklı. En iyisini hak ediyor. En büyük desteği veriyor mu, veriyor. Biz İzmir’in beklentilerini gördük, İzmir’in sesini duyduk. O sese kulak veren, yanıt veren bir liste ile İzmir’in karşısına çıktık. İzmir değişime, dönüşüme, gençleşmeye, kadınların siyasetteki eşit temsili noktasındaki büyük adıma ve bundan sonraki gelecek güzel günlere oy verdi. Onay verdi. Bundan sonra İzmir hak ettiğini alacak, İzmir iyi belediyecilik uygulamalarını sürdürecek. Yapılanların üstüne koyacak ama o büyük beklentiye de cevap verecek. İzmir artık dünyada ülkelerin değil şehirlerin yarıştığı bir süreçte, Türkiye ile değil dünyanın sayılı kentleri ile yarışacak bir vizyona kavuşmalıdır. Bunun için ben bu iyi ekibe, bu iyi eğitimli ekibe, bu çağdaş ekibe, birbirini düşman görmeyen bir takıma, bu örgütü dizayn etmeye değil İzmir’i dünya kenti yapmaya gelen bu arkadaşlarıma yürekten inanıyorum.”

“Bundan sonra pek çoğu burada, hep beraber sığamadık. İlçe başkanlarımız Atatürk’ün koltuğunun ilçelerindeki bekçileridir. Siyaseti onlar yapacak, örgüt belediye ilişkilerinin sağlıklı yürütülmesine katkı sağlayacak, belediye başkanlarımızla kamu görevlerini yaparak, önce örgütümüzün, sonra da hepimizin göğsünü kabartacak, yüzünü güldürecek. Buradan bütün örgütümüze çağrım şudur. Elbette örgüt belediye ilişkisi önemlidir. Ama ne belediyeler örgütün yöneteceği kurumlardır, ne de belediye başkanları örgütümüzün amirleridir. Herkes kendi görevini iyi yapınca bir başka göreve talip olursa hakkının yenmeyeceğini görmüştür. Bugün tarihimizde ilk kez memleketim Manisa ve Denizli’de geçmiş dönemin iki başarılı il başkanı büyükşehir belediye başkanımız olmuştur. Örgüt belediye dengesini doğru kuran, birbirine destek olan, yapılan iyi icraatları doğru anlatan örgüte, örgütüne hakkı ile sahip çıkan belediye başkanına sonuna kadar ben de sahip çıkacağım. Eski hastalıklarla, bir ilçe seçimini almak üzerinden yapılabilecek her türlü müdahalede belediye başkanını, kamu hizmetinin sunumunda olmadık taleplerle yıpratmaya girişen ilçe başkanının da karşısında olacağımdan kimsenin şüphesi olmasın. Çünkü herhangi bir 5 yıla talip değiliz. İktidarda başka bir sosyal demokrat parti yok. Atatürk’ün hedeflerini tutturmuş değiliz. Bu 5 yıl kim hata yaparsa, kim yanlış yaparsa, Atatürk’ün partisini girdiği ilk yerel ve genel seçimde birinci parti yapma ve Atatürk’ün partisini ikinci yüzyılın ilk seçiminde iktidar yapma hedefimize, Türkiye’nin bu büyük yürüyüşüne engel olur. Bu yolda engel tanımayacağız. Şimdi örgütümüzden, birbiri ile kardeşlik ilişkisi içinde olacak, birbirinin işini kolaylaştıracak, birbirini övmeyi bir diğerine bırakmayacak belediye başkanlarımız ve ilçe örgütlerimiz için şimdiden bir teşekkür alkışı duyayım, güçlü bir alkış.”

“Hepinizden, otobüsün üzerindekilerden, ön sıradakilerden, en arka sıradakinden, İzmir’deki herkesten beklentim şudur. Biz milletimizden bir kredi aldık. Bu kredi bir tüketici kredisi değildir. Öyle görürsek harcar, bitirir ve kaybederiz. Bu kredi bir yatırım kredisidir. Seçmen bize ‘5 yıl iyi yönetin, 4’üncü yılın sonunda karar vereceğim. Eğer Türkiye’nin geleceğine yatırım yaparsanız, belediyeleri iyi yönetirseniz, kavga etmezseniz, Türkiye’yi yönetmeye hazır kadroları yetiştirirseniz size Türkiye’yi yönetmeniz için de daha büyük kredi vereceğim’ demiştir. Seçmenin bu kredisini doğru değerlendirmek, bu 4 yıl en iyi hizmeti yapmak, örgüt olarak çok çalışmak durumundayız. Bugün zafer kazandığımız seçimin dördüncü günü değildir. Gelecek zafer kazanacağımız seçimin dördüncü günündeyiz. Bundan sonraki her günü seçime bir gün az kalmanın üzerimize yüklediği sorumlulukla, hep birlikte çalışmak durumundayız.”

“İzmir’de olmadığı gibi davrananlar, takiye yapanlar, diğer şehirlere yaptıklarını gizleyenler, partilerinin rozetinden genel başkanlarının resminden uzak duranlar, İzmir’i kandıramamışlardır. Ancak şunu da bilin ki İzmir yaşam biçimlerine karşılıklı teminat olan bir kenttir. Onlar bize bu teminatı, İzmir’e bu teminatı veremediler. Ama sakın, bu zaferin bize kazandırdığı özgüvenle, bir tane AKP’liyi kırarsak, bir tane MHP’liyi üzersek, pek çoğu bize destek vermiş olan Cumhur İttifakı’ndan gençlere, bu partide kendilerini yabancı hissettirirsek, yanlışların en büyüğünü yapmış oluruz. Davet ettik, geldiler. Burası baba evidir. Baba evinde herkese yer vardır. Baba evinde gelen herkes huzur içinde oturabilir. Baba evinde kardeşin biri başını açar, öbürü kapar. Baba kimseye karışmaz. Baba evinin bir odasında biri oturur ve eğlenir. Biri bir odasında namaz kılar, ibadet eder. Baba evi böyle bir yerdir. İzmir birlikte yaşamanın, birlikte yönetmenin, kendinden olmayana da kendi hakkından fazla sahip çıkan, hoşgörü ve özgürlüklerin kentidir. Bunun için sizlere güveniyorum, bunu bütün Türkiye’ye göstereceğiz.”

“Bir seçim bitti. 30 ildeki rakiplerimizden, arkadaşlarımın kalbini kıran, arkadaşlarımın istemeden kalbini kırdıkları varsa, büyükşehir belediye başkan adayı her ne kadar kampanyasında partisinde kopma çabasını samimi bulmasak da, kullandığı dille, yapmış olduğu kampanya ile İzmir’e etmiş olduğu iltifatlarla olumlu bir iklime bugüne kadar katkı sağlamıştır. Biz bir kusur ettiysek, herhangi bir üyemin, herhangi birisinin kalbini kırdıysa, Genel Başkan olarak sorumluluğu alıyorum. Tüm seçim döneminin varsa bilinmeden yapılmış hataları için örgütüm adına bizzat özür diliyorum. Eğer bizi kıranlar, üzenler, haksızlık edenler olduysa, bu meseleyi sürdürmeyeceğimizi, arkadaşlarımızın üstlendikleri kamu görevi gereğince tüm siyasi partilere kapımızın sonuna kadar açık olduğunu, kime oy vermiş olursa olsun tüm seçmenlere, mezhebi etnisitesi ne olursa olsun tüm seçmenlere, tüm belediyelerimizin kapılarının açık olduğunu bir kez daha açıklıkla ifade ediyorum. Bundan sonra İzmir büyük iktidar yürüyüşümüzün en önemli adımlarını atacağımız, İzmir’de yüzleri güldüreceğimiz, partimizi iktidara taşıyacağımız sancak gemimiz olmaya devam ediyor. Bu sancak gemisinin örgütsel anlamdaki başkanı il başkanımızın şahsında bütün örgütümüze, belediyecilik hizmetleri noktasında Sayın Cemil Tugay’ın şahsında, bütün başkanlarımıza, belediye meclislerinde hangi partiden seçilirse seçilsin bu kente yapacakları katkı ile tüm belediye meclis üyelerine, hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun tüm muhtarlarımıza, hem başarılar diliyor, hem de bu kentin bir evladı olarak tüm teminatı vererek, en yüksek dayanışma duygularımı ifade ediyorum. Son söz İzmir’de İzmir ittifakı, Türkiye’de Türkiye İttifakı kazandı. Türkiye İttifakı ötekisi olmayan bir ittifaktır. Türkiye İttifakı gücünü milletimizden, renklerini ay yıldızlı al bayrağımızdan alır. İzmir’de bize itimat edip, bizimle birlikte olan, tüm muhafazakar demokratlara, tüm milliyetçi demokratlara, tüm Kürt demokratlara, göçmeni, Laz’ı, Çerkes’i, Pomak’ı ile İzmir’in tüm renklerine, rekor destekleri ile İzmir’in tüm Romanlarına, İzmir’i İzmir yapan gökkuşağı gibi renkli birbirinin içine ve işine karışmayan tüm siyasi görüşlere saygılarımızı, sevgilerimizi sunarken Türkiye İttifakı’nın renkleri ile kırmızı, beyaz. En büyük Türkiye. Türkiye İttifakı kazandı, Türkiye kazanacak.”

https://x.com/eczozgurozel/status/1775908578395603425

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.