Meryem Ana’ya ithafen isimlendirilen Notre Dame Katedrali, Paris’in simgesi haline gelmiştir.
1163 yılında Papa III. Alexander tarafından temel taşı koyulmuş olup, Piskopos Maurice ve Sully ‘nin tasarımla sonucunda toplamda 170 yıla yayılan bir yapılma süreci geçirmişti.
Notre Dame’nin ana giriş kapısının önünde bulunan ‘Orta Yol’ yani diğer adıyla ‘Kilometre Sıfır’ geçen alan, Paris’in tam ortası olarak kabul edilmektedir.
1334 yılında yapımı tamamlanan ve Gotik mimarinin en güzel örneklerinden biri olan kilise takip eden yıllarda Jeanne Darc’ın yargılanması, Napolyon’un taç giyme töreni, De Gaulle’ün cenazesi gibi önemli toplumsal olaylara da ev sahipliği yapmıştır. Ünlü yazarın Notre Dame de Paris Katedrali’ni merkeze alarak yazdığı ünlü romanının 1831 yılında yayımlanmasından sonra tekrar dikkatleri üzerine çeken yapı 1864 yılında 23 yıl sürecek bir restorasyon sürecine girmiş ve o günden beri de tüm görkemiyle ziyaretçilerini ağırlamaya devam etmektedir.
12. yüzyıla dayanan yapının inşası 200 yıldan fazla sürdü. 5,500 metrekarelik alanı kaplamakta ve tam 9000 kişinin aynı anda ibadet edebilmesine imkan sağlamaktadır.
Notre Dame Katedrali, Hz. İsa’nın dikenli tacının, Aziz Louis tarafından önce Sainte-Chapelle’ye getirilmesi ve ardından bu alana getirilmesi önemli bir olaydır.
Bakire Meryem Ana’nın İsa’yı doğururken üzerinde bulunan elbisenin bir parçasının olduğuna inanılan beyaz kumaş, büyük özenle burada saklanmaktadır.
Ziyaret ve ilgi konusunda dünyanın en fazla ziyaret edilen yerleri arasındadır.
15 Nisan 2019’da çıkan bir yangın sebebiyle Katedralin büyük bir kısmı ağır hasar almıştır.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.