Beşiktaş Spor Kulübü’nün çıkardığı Yavru Kartal dergisi Fun Club üyeleri Ezgi Geyik ve Atalay Erendor, siyah – beyazlı ekibin futbol takımının başarılı oyuncusu Quaresma ile gelecekle ilgili planlarını konuştu.
Güzeltepe İlköğretim Okulu’nda 4. sınıfta okuyan, 9 yaşımdaki Ezgi Geyik, ”En çok İngilizce dersini seviyorum ve büyüyünce moda tasarımcısı olmak istiyorum. Yavru Kartal Dergisi’nde en çok “Mini Mini Kartallar” bölümünü beğeniyorum.” dedi.
Dr. Sadık Ahmet İlköğretim Okulu’nda 3. sınıfta okuyan 9 yaşındaki Atalay Erendor ise, ”Okulda en sevdiğim ders matematik olduğu için, büyüyünce matematik öğretmeni olmayı istiyorum. Beşiktaş’ın maçlarını genelde televizyondan seyrediyorum. Stadımıza arada sırada gidebiliyorum.” dedi.
Yavru Kartal Fun Club üyeleri olarak futbol takımının başarılı oyuncusu Quaresma’yı BJK Nevzat Demir Tesisleri’nde ziyaret eden Ezgi ve Atalay, Quaresma ile sohbet edip, fotoğraflar çektirdiler.
İşte Quaresma’ya sorulan sorular ve onun verdiği cevaplar:
Ezgi Geyik: Beşiktaş taraftarı sizi çok sevdi. Siz daha gelmeden “Gelsin artık Quaresma” diye beste bile yaptılar. Bu taraftar desteğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çok harika bir taraftarımız var. Onlarla kendimi çok mutlu hissediyorum. Bana çok büyük bir sevgi beslediklerini biliyorum. Ben de bütün maçlarda iyi bir şekilde oynayarak, her şeyimi vererek onlara teşekkür etmeye çalışıyorum.
Atalay Erendor: Şu ana kadar toplam kaç gol attınız?
Çok fazla golüm var. Tam olarak sayısını hatırlamıyorum (gülüyor).
Ezgi Geyik: Harry Potter, Mustang ve Q7 lakaplarının sizdeki önemi nedir?
Portekiz’de bir kitap çıkmıştı. O kitapta hızlı koştuğum için benden “Mustang” diye söz ediliyordu. Harry Potter’ı da, saha içinde sihir yaptığımı düşünerek söylüyorlardı. “Q7″de de, Quaresma’nın Q’su ve forma numaram 7 var.
Atalay Erendor: Beşiktaş’a geldiğiniz için mutlu musunuz?
Çok mutluyum. Umarım uzun seneler burada kalırım.
Ezgi Geyik: 7 numara sizin için ne ifade ediyor?
Bana şans getiren bir numara olduğunu düşünüyorum. Hep bu numara ile anıldım, bundan sonra da öyle olmasını istiyorum.
Atalay Erendor: Kaç yaşından beri futbol oynuyorsunuz?
Dört yaşımda futbola başladım.
Ezgi Geyik: Erken yaşta başlamanın ne gibi avantajlarını görüyorsunuz?
O zamanlar bunun bana ne getireeğini çok fazla bilmiyordum. Ama doğru zamanda, doğru yerde olmak önemli. Benim de şansım bu yönde oldu. Çünkü Sporting gibi çok büyük bir kulüpte futbola başlama şansını elde ettim. Orada iyi olanaklara sahiptim ve iyi hocalarla çalıştım.
Atalay Erendor: Emekli olduktan sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Futbol hayatımı bitirmem için daha önümde uzun bir zaman var. Uzun seneler futbol oynamak için istekliyim. Bu sorunun cevabını çok fazla düşünmedim ama futbol hayatım bitince teknik direktör olmak istemiyorum. Daha çok ailemle vakit geçirmeyi tercih ederim.
Ezgi Geyik: Vücudunuzdaki dövmelerin anlamı nedir?
Ailem ve annemle ilgili dövmelerim var. Annemin benim hayatımdaki yeri çok önemli. Yaşamıma her zaman yön vermiş birisi. Onun sayesinde bugünlere geldim.
Atalay Erendor: Futbolcu olmasaydınız hangi mesleği seçerdiniz?
Futbol oynamayı çok seviyordum ve halen de futbola aşığım. Açıkçası futbol harici bir mesleği yapmayı hiç düşünmedim.
Ezgi Geyik: 19 Haziran 2010 tarihindeki imza töreninize 20 bin taraftar katıldı. Bu törende neler hissettiniz?
Hayatımın en güzel ve en mutlu günlerinden birini yaşadım. 20 bin kişinin sizi karşılaması ve adınızı haykırması çok güzel ve önemli bir olaydı. Ben bunu yaşadım.
Atalay Erendor: Türk futbolu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Portekiz, İspanya, İngiltere ve İtalya’da futbol oynadım. Bu liglerle karşılaştırdığımda Türkiye beni daha çok heyecanlandırıyor. Tabii ki bu ligle ilgili de öğreneceğim çok şey var. Çok çekişmeli bir lig oluyor. Zaman geçtikçe ben de kendimi daha iyi adapte edeceğim.
Ezgi Geyik: Yoksullukla geçirilen bir çocukluğun ardından şimdi Türkiye’de “halkın takımı” olarak anılan Beşiktaş’ta forma giyiyorsunuz. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?
Çok fakir bir aileden geldim. Çocuklarını büyütmek için ailemin çok fazla olanağı yoktu. O günlerin üzerine, şu anda varlıklı bir yaşamım var. Bunun farkındayım. O nedenle fakirleri de, zenginleri de çok iyi tanıyorum. Özellikle fakirlerin neler yaşadığını ve hayata nasıl tutunmaya çalıştıklarını halen görüyorum. Ben de elimden geldiğince onlara, Portekiz’de beraber büyüdüğüm aerkadaşlarıma yardım etmeye çalışırım.
Atalay Erendor: Türk yemeklerinden en çok hangisini seviyorsunuz?
Döner…
Ezgi Geyik: 2003-2004 sezonunda İspanya’da ve 2008 yılında Inter Milan kulübünde mutlu olamamanızı neye dayandırıyorsunuz?
Inter’deyken hocayla bazı sıkıntılarımız oldu. Bunlar her zaman olabilecek şeyler. Her zaman her şeyle tam olarak uyuşabileceksiniz diye bir şey yok maalesef. Orada da uyuşamadık. Aynı zamanda kulübün de bana yeteri kadar değer vermediğini düşündüğüm için oradan ayrılmanın doğru olduğuna karar verdim. Barcelona’dayken de çok gençtim. Hem kulübün bana hem de benim kulübe karşı yaptığımız bazı hatalar oldu. Hayat böyle, yaptığınız hatalarla büyüyorsunuz. Ben de yaşadığım o günlerden çok önemli dersler aldığımı düşünüyorum.
Atalay Erendor: Görebildiğiniz kadarıyla İstanbul’da en beğendiğiniz tarihi eser hangisi?
İdman ve maç programlarından dolayı İstanbul’un tarihi yerlerini pek gezme şansım olmadı. Üç sene buradayım. Sanırım bir yıl sonra bu sorunuza cevap verebilirim.
Ezgi Geyik: Türk yemeklerine alışabildiniz mi? İstanbul’u beğendiniz mi?
Devamlı Türk yemekleri yiyorum ve çok hoşuma gidiyor. İstanbul da zaten benim için harika ve büyüleyici bir şehir.
Atalay Erendor: İyi bir futbolcu olmak için tavsyeleriniz nelerdir?
Tabii ki yeteneğinizin olması önemli. Bunun üzerine çok çalışmalısınız. Hayal ettiklerinizin devamlı peşinden gitmelisiniz. Asla vazgeçmemelisiniz.
Ezgi Geyik: Milli takım kariyerinizde yaşadığınız iniş çıkışları nasıl yorumluyorsunuz?
Eski konular hakkında aslında çok fazla konuşmaya gerek yok. Bu her futbolcunun başına gelebilecek şeyler. Ama şu anda çok önemli bir antrenöre ve çok iyi futbolculara sahibiz. Portekiz Milli Takımı’nın son dönemlerde bir düşüşü vardı. Tekrar onu çıkarmak bizim elimizde. Milil takımın çok iyi bir yolda olduğunu söyleyebilirim.
Atalay Erendor-Ezgi Geyik: Teşekkür eder, başarılar dileriz.