Milletvekili seçilmeden önce yürütücülüğünü Mersin Roman Eğitim Kültür Folklor ve Spor Kulübü Derneği’nin yaptığı AB hibeli “Ayrımız Gayrımız Yok” projesinin koordinatörlüğünü yapan ve Romanların toplumla entegrasyonu konusunda çalışmalar yapan Özcan Purçu, tıpkı Romanlar konusunda olduğu gibi Meclis’teki kutuplaşmalı ve çatışmacı anlayışın tüm Türkiye’ye sirayet ettiğini söyleyerek artık “Ayrımız Gayrımız olmamalı!” dedi.
Meclis’te meydana gelen kavgalar yüzünden vatandaşlara kötü örnek olduklarını söyleyen Purçu, “Hiç olmazsa birbirimiz tanırsak kavga etmeyiz bari!” dedi. Muhalefet olarak en çok kendilerinin konuştuğunu söyleyen Purçu, iktidar partisinin hiç konuşmadığını ve başlayan konuşmaların karşılıklı atışmalara ve bağrışmalara dönüştüğünü ve bazen kavgalara dönüşebilecek tartışmaların meydana geldiğini ve Meclis’teki bu havanın mutlaka yumuşaması gerektiğini aksi takdirde bu havanın halka daha çok yansıyarak mevcut kutuplaşmayı arttıracağını söyledi.
“Meclis’te gruplaşmalar ve kendi içlerinde ötekileştirmeler var” diyen Purçu, artık seçimlerin sona erdiğini ve Meclis’in devlete ait bir yer olduğunu ve Meclis çatısı altında insanlara iyi hizmet vermek zorunda olduklarını söyledi. Bu kutuplaşmanın hükümetin hizmetlerine de yansıdığına dikkat çeken Pruçu, vatandaşlara hizmet ederken insanlara; “Sen A partisi veya B partisinden misin?” diye sorarak hizmet verilemeyeceğini ama şu anda durumun buna dönüştüğünü söyledi.
Eğer AKP’li isen kaymakamlığın işini yaptığını, eğer AKP’li değilsen kaymakamlık ve valiliklerin vatandaşın işini yapmadığını söyleyen Purçu, hükümetin bunu halka hissettirdiğini ve Meclis’teki ayrıştırmaların ve ötekileştirmelerin tabana kadar indiğini belirtti. Bunu yaptığı İzmir ziyareti sırasında İzmir valisi, İş-Kur ve Aile Sosyal Politikalar il müdürü ile konuştuğunu ve yeri geldiğinde bakanlarla da konuştuğunu söyleyen Purçu, bunun kabul edilemez olduğunu belirtti. Meclis’teki durumun halka çok kötü bir şekilde yansıdığını, AKP, CHP, MHP ve HDP’nin bölünmüş durumda olduğunu, kutuplaşmanın had safhada olduğunu ve en ufak tartışmaların kavgaları tetiklemeye yettiğini ifade etti.
Ülkenin barışa son derece ihtiyacı olduğunu söyleyen Purçu, ülkenin içinde ve dışında, sınırlarında kaos ve savaşın olduğunu, her gün patlayan bombalarla insanların öldüğünü, bunun sebebinin ise ötekileştirme, ayrıştırma ve kutuplaşma olduğunu sözlerine ekledi. Bu duruma Meclis’te son verilebileceğini söyleyen Purçu; “Bunları yok etmek lazım. Neden biz birlikte oturmuyoruz. Biz milletvekili değil miyiz? Tüm partilerin milletvekilleri Türkiye Cumhuriyeti’nin milletvekili değil mi? Bitti” dedi.
“Artık bu memleketin iyiliğini düşünüyorsak ayrımız gayrımız olmamalı” diyen Purçu, milletvekillerinin birbirilerine daha yakın ve sıcak olması gerektiğini söyleyerek; “Yönetim ve insanlara hizmet kalitesi açısından daha iyi verim alınacağını düşünüyorum. Belki de ilerde bu konuda Meclis’e teklif de vereceğim. Milletvekilleri birbirini doğru dürüst tanımadan söylediği sözler yüzünden birbirinin üzerine saldırıyorlar. Belki de bu kişi çok iyi bir insan. Daha karşıdakini doğru dürüst tanımdan üzerine yürüyoruz. Belki de aynı şeyleri düşünüyoruz. Sırf ben CHP’liyim diye bana hayır diyebiliyorsunuz. Belki birbirimizi tanıyınca farklılaşıp değişeceğiz. Ben bunun peşindeyim” dedi.