CHP Milletvekili Orhan Sarıbal, Bursa Gemlik’te gerçekleştirdiği basın toplantısıyla zeytin üreticilerinin problemlerine dikkat çekti.
CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi üyesi Orhan Sarıbal, Gemlik’te gerçekleştirdiği basın toplantısında zeytin üretimi ve çiftçilerin yaşadığı zorluklara dikkat çekti. Zeytin ağaçlarının sağlıklı beslenmede kritik bir rol oynadığını vurgulayan Sarıbal, “Zeytin, hem sofralık hem de yağlık olmak üzere iki türde üretimi yapılmakta ve kimyasal işlem görmeden tüketilebilen önemli bir besin kaynağıdır. İçeriğindeki vitaminler ve koruyucu maddelerle sağlık açısından büyük öneme sahiptir,” dedi.
Gemlik Umurbey Mahallesi’nde yapılan açıklamaya CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ve çok sayıda kişi katıldı.Yapılan açıklamada, ‘İktidarın ekonomi politikası çiftçimizi enflasyon canavarına kurban etmiştir” denildi.
”Fiyatların, kısıtlamalar sonrası 180 TL’den 350 TL’ye kadar yükseldi”
Son üç yılda dökme varil zeytinyağı ihracatı 4 kez yasaklandı ve bu yasaklar çiftçilerimizin aleyhine sonuçlandı,” dedi. Fiyatların, kısıtlamalar sonrası 180 TL’den 350 TL’ye kadar yükseldiğini belirtti. Sarıbal, zeytin ve zeytinyağının iç ve dış piyasalarda ticari bir değere sahip olduğunu belirterek, “ABD, İspanya ve Suudi Arabistan gibi ülkelerle yapılan ihracat, dökme zeytinyağı ihracatındaki kısıtlamalar nedeniyle olumsuz etkilenmiştir. Peki soru şu, bunu yaptın da, bu ülkenin 85 milyon tüketicisi, ucuz yağ yiyebildi mi? Ucuz zeytin yiyebildi mi? Hayır, demek ki amacına ulaşmamış. Peki ne oldu? Bu yapılan politikanın bütün bedelini, çiftçi ödedi. Çünkü, bu kısıtlama kararı aldıkları gün, zeytinyağının kilosu, 180 lirayla 200 lira arasındaydı. Bu kısıtlamayı yaptıktan sonra, zeytinyağının kilosu, 300-350 liraya kadar çıktı. Geçen yıl verilen fiyatlar üzerinden, bu yıl yönlendirmeler yapılıyor. Bakın, sadece TÜİK’in açıkladığı enflasyon yüzde 60. ENAG, yüzde 100 diyor. Yani aslında hepimizin, yaşamı, geçen sene ile bu sene arasında yüzde 50, yüzde 60 TÜİK’e göre, yüzde 100 ENAG’a göre, daha pahalı hale geldi. Çiftçinin yaşam, refah payı, daha kötüye doğru gidiyor demektir. Peki ne yapmak lazım bunun için? Çiftçiden alınacak ürün çok önemli biçimde, belirli bir kâr marjı ile alınması gerekiyor. Yani geçen seneki fiyatlar üzerinden, bir değerlendirme yapmak yanlış. Geçen seneki fiyatlar üzerine yeni maliyetler de ilave ederek fiyatlandırmak lazım. Son üç yılda dökme varil zeytinyağı ihracatı 4 kez yasaklandı ve bu yasaklar çiftçilerimizin aleyhine sonuçlandı,” dedi.
Sarıbal “Covid’den bu yana, iktidarın, bir dış ticaret, anlaşılmaz politikası mevcut. Önce hatırlayın, soğandan başladılar, patatesten devam ettiler, limon devreye girdi, un, buğday, birçok üründe, kısıtlama getirildi. Ve ne yazık ki, son üç yılda, zeytin ve zeytin yağında, özellikle zeytin yağında, dört kısıtlama, yasaklama, bir fon uygulaması oldu. Bu fon uygulaması ve kısıtlamalar, 31 Ağustos 2023 tarihinde başladı, ve o gün hükümet şunu söyledi, üç aylığına bu kısıtlamayı yapacağız dedi. Aradan tam, 13 buçuk ay geçti. 14 Eylül 2024’te, kota kısıtlama ve yasaklamayı kaldırdılar. Kaldırdılar ama, atı alan Üsküdar’ı geçti. Biz maalesef, bugün bu açıklamaları burada yapıyor olmamızın, temel nedeni olan, zeytindeki krizin sebebi ve sorumlusu, tam da bu uygulanan politikadır” dedi.
2024 Hasat Dönemi Beklentileri
2024 hasat dönemine yaklaşırken, Gemlik, Mudanya, Orhangazi ve İznik ilçelerinde 250 bin tonun üzerinde zeytin rekoltesi beklentisi olduğunu ifade eden Sarıbal, “Bu yıl yağlık zeytin oranının artması bekleniyor. Ancak zeytin, var yılı ve yok yılı olarak bilinen bir ürün olduğundan çiftçilerin iki yılın gelirini karşılayacak şekilde kazanç sağlaması gerekmekte. Peki soru şu, bunu yaptın da, bu ülkenin 85 milyon tüketicisi, ucuz yağ yiyebildi mi? Ucuz zeytin yiyebildi mi? Hayır, demek ki amacına ulaşmamış.
”Hükümetten, Tarım Bakanlığı’ndan Talep, Beklenti ve Öneriler”
Sarıbal, zeytin desteklerinin artırılması gerektiğini belirterek, “Hükümet, ihracatta kaybedilen pazarların geri kazanılması için kota, yasak ve kısıtlamaları gündeme getirmemeli ve yurtdışında güvenilir politikalar oluşturmalıdır,” çağrısında bulundu. Ayrıca, Tarım Bakanlığı’nın zeytin ve zeytinyağının önemini vurgulamak için eğitim programları düzenlemesi gerektiğini ifade etti. Sarıbal, “Zeytinyağına 80 kuruş destek veriyorlardı yıllardır, şimdi Cumhurbaşkanı’nın kararıyla 1 liraya çıkardılar şaka gibi komik. Sadece Yunanistan’dan örnek vermek isterim. 1 Euro arkadaşlar. Yunanistan’da bugün 1 litre zeytinyağına 38 TL destek var. Zeytin üreticisi hiçbir şey yapmasa zeytinyağını bedava verse devlet ona 38 lira para verecek. Birileri tarım yürüsün devam etsin kalkınsın, toplum sağlıklı ürün yesin diye destekleme yapıyor. Birileri de ihracatı yasaklayıp neredeyse 1 milyar dolara yakın bir geliri kısıyor ve halkı zorunlu olarak maalesef tüketmemeye sevk eden bir politika izliyor. Desteklemenin ciddi anlamda arttırılmasını istiyoruz. Yurt dışında kaybettiğimiz pazarlar nedeniyle derhal ama hızlıca bir daha hiçbir şekilde zeytinyağı ve tane ihracatında hiçbir kısıtlama, hiçbir kota uygulaması, hiçbir fon uygulamayacağını açık ve net bir dille hükümet yetkilileri, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Tarım Bakanlığı, Hazire ve Maliye Bakanlığı söylemelidir”
”Bugün Çiftçiye Dostluk Etme El Uzatma Günüdür”
Marmara Birlik bir çiftçi kuruluşudur, Tarım Kredi Kooperatifi de aslında bir çiftçi kuruluşu olduğunu ifade eden Sarıbal, “Biraz daha kamuya yakındır ama günün sonunda ortakları çiftçidir. Yani çiftçi üzerinden iş yaparlar. Mesela şunu söyleyeyim, bugün Türkiye’de en yüksek faizli kredinin alındığı yer Tarım Kredi Kooperatifleridir. Yani çiftçinin sırtından çok yüksek bir faiz alınmaktadır. Dolayısıyla bugün taşın altına elini koyma günüdür. Bugün çiftçiye dostluk etme el uzatma günüdür. Ben Marmara Birliği’nin de Tarım Kredi Kooperatifinin de çiftçiye ve üreticilerine karşı sorumluluklarını yerine getireceklerini düşünüyorum. Ne yapmaları gerekiyor? Hızlıca fiyat açıklamaları gerekiyor. Çünkü tüccar kenardan köşeden girmeye başladı geçen seneki fiyatlar ve ürün fazlalığını bahane ederek ucuz ürün almak için çaba sarf ediyor. Bu ortadaki belirsizliği gidermek için Marmara Birliği’nin hızlıca gerekli çalışmalarını bitirip fiyat açıklaması gerekir. Tarım Kredi Kooperatifleri de devreye girmesi gerekir. Peki bu fiyatı açıklarken ve özel sektörün de elini vicdanına koyup durumu görmesi gerekir. Buna göre hareket etmesi lazım. Diğer bir temel konu çiftçinin talebi net. Bu sene tane düşük olacak, ince olacak 180 tane ile 230 tane kilogram baremi olan bu grubun hiçbir şekilde bir kota bir kısıtlamaya tabi olmamasını istiyorlar. Yine aynı şekilde yağlık, zeytinde herhangi bir kota, herhangi bir kısıtlamanın olmamasını istiyorlar. Marmara Birlik finanse edilirse daha fazla zeytin alacak. Tarım Kredi Kooperatifleri yeterli finanse sahip olursa istediğini yapacak. Dolayısıyla bizim en önemli talebimiz aslında iktidardan. Kimseyle kavga edecek halimiz yok. Çiftçinin de kimseyle kavga etmek gibi lüksü yok. Bir yıl boyunca ilaç, gübre, tohum her şeyini yaptı tarım alanında. Ve bugün artık onun geri dönüşünü bekliyor. Maliyetlerin yükseldiğini söyledik. İlaç maliyeti, gübre maliyeti, işçilik maliyeti, su maliyeti. Bunların hepsi çok yükseldi. Dolayısıyla geçen seneki fiyatlara bağlı kalarak bir fiyatın düşünülmesi çiftçi tarafından kabul görmüyor. Hiçbirimiz tarafından kabul görmüyor. Bütün fiyatların enflasyonu da önceleyerek, çiftçinin refah düzeyini de önceleyerek belirlenmesinde mutlaka ve mutlaka yarar var. Piyasadaki tüm alıcıları bu duyarlığa davet ediyoruz. Bu dayanışmaya davet ediyoruz. Çiftçilerimiz herkesle ama her alım grubuyla diyalog kurabilecek durumdadır. Ama burada Marmara Birlik ile Tarım Kredi Kooperatifleri tutumu çok önemlidir. İktidarın tutumu çok önemlidir. Bütün bu açıklamalar ışığında zeytin bu bölgenin temel ana ürünüdür. Ülkenin çok önemli bir ürünüdür. Hem ihracat hem ticaret, iç ticaret açısından.Zeytin hasat sezonunun çiftçimize, halkımıza, ülkemize yararlar getirmesini bereketli olmasını diliyoruz…”dedi.
Sarıbal, zeytin hasat sezonunun çiftçiler, halk ve ülke için bereketli olmasını dileyerek basın toplantısını sonlandırdı.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.