Şimdiye kadar yayınladığı videolarla Mehmet Ağar, Süleyman Soylu, Serhat Albayrak ve Erkam Yıldırım gibi isimler hakkında pek çok ciddi iddia ortaya atan suç örgütü lideri Sedat Peker, video serisinin 9’uncusunu da yayınladı. Belediyelerde ve devlet ihalelerinde gerçekleştirilen yolsuzluklardan, Demirören’in Doğan Medya Grubunu satın almak için Ziraat Bankası’ndan aldığı krediyi geri ödememesine ve başında Süleyman Soylu’nun bulunduğunu iddia ettiği FETÖ borsası kumpaslarına kadar pek çok konu hakkında konuşan Peker’in açıklamaları yine gündemi sarstı.
Belediyeler ile ilgili iddialar
Peker, açıklamaların belediyelerde döndüğünü iddia ettiği yolsuzluklar ile başladı. Belediye başkanlarının alehlerinde delil olarak kullanılabilecek görüntü veya ses kayıtlarından korktukları için doğrudan rüşvet almadığını ama ilgili derneklere bağış istediklerini söyleyen Peker, olayların nasıl gerçekleştiğini şu sözlerle anlatı: “Şimdi bir belediye başkanına rüşvet vermeye gittiğinde adam senden parayı almıyor ya bir kelek yaparsa ya gizli kayıt yapıyorsa diye. Diyor ki bizim bir derneğimiz var. Oraya şu kadar yardım yap, 1 milyon, 3 milyon. Sen gidip oraya parayı yatırıyorsun ‘hayır işi’ için. Sen gidiyorsun parayı yatırıyorsun, kaçak kat çıkıyorsun, artık ne yapmak istiyorsun onu yapıyorsun. E para belediye başkanına gitmedi. O ne yapıyor? 100 bin liralık bir iş var, en güvendiği arkadaşı diyor ki 1 milyon liraya fatura kes diyor. Sonra o 1 milyon liralık işi alıyor ama 100 bin liraya yapıyor. Bir 100 bin de diyor vergi filan çıkarsa 800 bin lirayı kılçıksız alıp cebe indiriyor. Ve hiçbir polis takibinden ceza almıyorlar. Sistem bunun üstüne.”
5’li Çete işi taşeronlara yaptırıyor, parayı cebe indiriyor
Belediyeler ile ilgili iddiaların ardından 5’li çete olarak adlandırılan firmalara dikkat çeken Peker, bu firmalar ile ilgili de dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Bu firmaların işlerinde taşeron kullandığını söyleyen Peker, ihale değerinin yüksek olması ve paylaşılan pastanın büyük olması sebebiyle taşeronun bile işi başka bir taşerona ve o taşeronun da 3. Bir taşerona işi verdiğini söyledi. Peker konu ile ilgili açıklamasında şu sözleri sarf etti: “Siz hep diyorsunuz ya, beşli çete, onlu çete, onlara ihaleyi veriyorlar. 1 milyar dolar, bunlar siz zannediyor musunuz, bunların işçileri var, yok. Bunlar alt taşeron sistemi var. Bunlar taşeronlara veriyorlar. 400 bin dolar taşerona veriyor, 600 milyon dolar kılçıksız bu tarafta. Alt taşeronun da alt taşeronu var. Samimi söylüyorum, rezalet, komedi. Tüm sistem bu şekilde çalışıyor. O alt taşeron ne yapıyor? En son o taşeronun da bir altı var, onlar kamyonların filan sahipleri var ya, onlar da yolunu buluyor da, emeğinin karşılığını buluyorlar.”
Soylu’nun sigorta şirketi astronomik şeklilde büyüdü
Peker, 5’li çete olarak ifade edilen firmalarla ilgili açıklamalarının ardından Süleyman Soylu’nun şirketi Engin Sigorta hakkında da açıklamalarda bulundu. Peker Soylu’nun şirketi hakkında şu ifadeleri kullandı; “Süleyman diyordu ya, ‘Ben o poliçe o sesi çok seviyorum’ Lan şirketin yüzde 5 bin, 7 bin, 57 kat büyümüş. Dünyanın neresinde böyle bir şey var. O poliçenin sesinde ben de uyurum, herkes uyur. Yargılanacaksın. Yüce divana gideceksin. Ben yurtdışına gitmeden önce odanda misafir ettiğini anlatacağım.”
Peker için ajanlık iddiası
Yayınlanan videolarının ardından kendisini ajanlık ile suçlayan Akit TV’nin Yazı İşleri Müdürüne değinen Peker videosunda nasıl ajan olduğunu sordu. Kendsinin bulunduğu yeri arka plan taraması yaparak tespit ettiklerini internette yapılan yorumlardan öğrendiğini ve eğer istihbarat örgütleri ile bir ilişkisi olsa yerinin bu kadar çabuk nasıl bulunabildiğine değinen Peker ayrıca kendisi hakkında ajan iddiasında bulunan Akit TV Genel Yayın yönetmeni Murat Alan’a da sitemkar şekilde seslendi. Peker bu iddia ile ilgili şu ifadelerde bulundu; “Akit medya grubuna makara yapmayacağım. Beraber sofra kurduk yemek yedik. Ama söyleyecek kelamlarım var onlara. Bu Akit TV’nin Yazı İşleri Müdürü var; Murat Alan. İyi bir adam, genç bir arkadaş. Kardeşim sen saldırıya uğradığında hastaneye ilk gelenlerden biri ben değil miydim? En sevdiğim silahım 45’liği sana verip, ‘Seni çocuğunun yanında dövdüler. Bir baba çocuğunun yanında dayak yememeli, bir daha gelirlerse hepsini vur, sana cezaevinde ben bakacağım’ demedim mi kardeş. Biz göz göze baktık, o kadar muhabbet ettik seninle. Bu olayı buraya ben mi getirdim. ‘Suç örgütü’. Göreceksiniz, sen hariç Murat. Ama diyebilirdin ‘Bu adam her şeyi yapardı, ajanlık ne’ diyebilirdin. Bu nasıl bir ayıp. Bu haberi yapıyorsunuz. Elinizde bir tane delil var mı benim ajanlık yaptığıma dair. Şevki hocam çocukluğumdan beri senin kasetlerini dinliyorum. Çoluğumun çocuğumun parasını yolladım. Diyemedin mi bu adam ajan değil diye. Bir özür beklemiştim. Olayı buraya siz getirdiniz.”
Doğu Perinçek’in Peker hakkında suç duyurusu
Peker konuşmasının devamında, son yayınlanan videosunda Doğu Perinçek hakkında sarf ettiği “Ülkücü katili” ifadesi ile ilgili Perinçek’in suç duyurusunda bulunmasına ve kendisi ile ilgili “MOSSAD’ın kucağına oturmuş” ifadesine değindi. Peker Perinçek’in ifadeleri ile ilgili olarak şunları söyledi; “ Yaşı büyük, diyor ki işte ‘MOSSAD’ın kucağına oturmuş…’ O yaşında utanmayacak mısın? Ben sana laf… Akademisyen çocuğun var, 80 yaşındasın. Git torun torba sev. Ne bu hırs, hırs; ‘CIA yaptı’ bırak CIA’yı. Ya bir dur. Dava açmış ‘ülkücü katili’ demişim diye. E sen gazetende ülkücüleri manşet yapmıyor muydun Doğu ağabey. 3 gün sonra hepsini şehit ediyorlardı. Diğer sol fraksiyonlardakini gazetende manşet yaptığında kaç gün yaşıyorlardı. Ev adreslerine kadar veriyordun, hepsini öldürüyorlardı. Hangi yüzle dava açıyorsun sen?”
Aylık on bin dolar gönderilen milletvekili iddiası
Daha önceki videolarında aylık 10 bin dolar para gönderdiği iddiası ile ilgili olarak Peker bu videosunda düzenli olarak para yolladığı bir milletvekili olmadığını ama daha çok para yolladığı milletvekilleri olduğunu söyledi.” 10 bin dolar da yalan, vallahi yalan. Hani diyorlar ki bunu açıkla. Ben kimseye böyle bir para yollamadım ama daha çok yolladım” diyen Peker, Metin Külünk’ün yeğeninin bir tefeciden aldığı paraya karşılık olarak bu tefeciye 300.000 TL ödediğini açıkladı. Peker konuyu şu ifadelerle dile getirdi; “Metin ağabeyle, Ömer Külünk diye bir yakını var mesela, nasıl ilişkimiz onu anlatayım. Tefeciler benim yeğenimin yerini almış, o zamanın parası bugünün 1,5 milyon lirası, tefecilerle bir konuşsan şey yapsa. Ya dedim Metin ağabey, ben ismimi unutturmaya çalışıyorum, o onu arayacak, o onu arayacak sanki ben tahsilat yapıyormuşum gibi. Dedim ağabey kaç para ben vereyim. O konuda ismi geçen bir iki işadamı arkadaş var, biz ödeyelim dedik. İş para ödemeye gelince bir tek ben ödedim, tapuyu aldık verdik. Biz para verdik mi böyle veririz. Almanya’daki o dernekler var ya, onlara rica ederdi para yollar mısın diye, el altından onlara para yollardım.”
Peker aynı zamanda seçim zamanlarında arabalarına para bıraktığı pek çok milletvekili olduğunu da sözlerine ekledi.
Milletvekillerine sadece para vermediğini aynı zamanda Ak Parti’nin seçim kampanyasına da destek verdiğini söyleyen Peker, Ak Parti’nin seçim döneminde dağıttığı kahvelerin de kendi şirketinin kahveleri olduğunu söyledi. Dağıttıkları kahvelerin faturalarını gösteremeyeceklerini söyleyen Peker “Bana pislik mafya diyorlar ya, Ak Parti’nin seçim zamanı dağıttığı kahveler var ya, seçim zamanı. Hepiniz içtiniz, Tarihi Beyoğlu Kurukahvecisi, benimdi o, hani ben pislik mafyaydım. Ulan onlarca milyon liralık kahveyi benden siz alıp dağıtmadınız mı her yerde. Lan bir lira mı verdiniz, verdiyseniz hani fatura. Lan size yazıklar olsun.” dedi.
Demirören’in Ziraat Bankası’ndan alıp ödemediği 750 Milyon dolarlık kredi ve Albayraklar
Peker videonun devamında Yıldırım Demirören’e de değindi. Demirören’e “Pambukören” olarak hitap eden Peker, kendilerinin gazeteyi basmalarının ardından Aydın Doğan’ın kargaşadan korkarak media grubunu 750 milyon dolara sattığını ama aslında değerinin bunun çok üzerinde olduğunu söyledi. Bu 750 milyon doları Ziraat Bankası’nın verdiğini söyleyen Peker, devletin bankasından alınan kredinin hiçbir şekilde ödenmediğini savundu. Faizlerinin bile ödenmediğini söyleyen Peker, “Faizlerini bile ödemedi, bırak ana parayı. Faizleriyle bir milyar doları geçti borç. Bunu ödemek için Kemerburgaz’da bir arsayı belirlediler bunun üzerine yapacaklar” dedi.
Medya grubunun Demirören’in olmadığını ve aslında “Emanetçi” olduğunu söyleyen Peker, grubu Serhat ve Berat Albayrak kardeşlerin yönettiğini söyledi. Peker, “Sabah grubu da öyle. Böyle kişiliksiz zenginlerin üzerine yapıyorlar sadece, yat kalk. O Kemercountry’deki yer var ya, tarla olarak verecekler, Süleyman’ın Ankara’da bu işleri yapan akrabası, 10 milyonluk yer bir milyarlık oluyor.” dedi.
Veysi Ateş ile ilgili çarpıcı iddialar
Süleyman Soylu’nun Haber Türk’te katıldığı özel yayın programına da değinen Peker, Veysi Ateş ile ilgili bazı dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Programda, Veysi Ateş’in görevinin İsmail Saymaz’I durdurmak olduğunu ifade eden Peker, videosunda şu iddialarda bulundu; “Erdal Araz arıyor, Veysi’nin kendi telefonundan Erdal Araz’ın numarası, ara verdiler ya o arada arıyor. O da tanıyor reisi, sen de tanıyorsun, niye söylemiyorsun diyor. Onun işi İsmail Saymaz’ı durdurmak. Orada. gazeteci ya, konuşuyor. Aradaki yakınlıklarına bak. Açmazsın telefonunu, önemli bir olay var, düşün o kadar yakınlar. Bu bizim Veysi, bizim Erdal’ın yardımcısı, benim sağ kolumun. Erdal gençlikten sorumlu il ikinci başkanı, bu da onun yardımcısı. Biz bu Veysi ile 6-7 saat oturduk, yemek yedik. Bana siz anlatıldığı gibi değilmişsiniz, çok entellektüel bir insansınız dedi. Buna sarmayacaktım, orada bloke etti ya. O Sağlık Bakanlığı’ndaki hikayeni anlatmayacağım, para konusunda ters düştün ya, onun ailesi benim sevdiğim bir aile”
Paramount otel ve sezgin baran korkmaz’a kumpas iddiaları
Videonun sonunda Peker Bodrum Paramount Otel ve sahibi Sezgin Baran Korkmaz’a yapılan kumpas iddiaları hakkında konuştu. Korkmaz’ın hem ABD’de hem de Türkiye’de arandığını söyleyen Peker, Paramount Otel’de her hangi bir ücret ve hesap ödemden kalan kişiler ve Korkmaz’a, başında Süleyman Soylu’nun bulunduğunu iddia ettiği grup tarafından kurulan kumpas ile ilgili iddalarada bulundu.
Aranan Korkmaz’ın otelinde kalan devlet görevlileri ve gazeteciler
Peker, konuşmasının devamında Paramount Otel’de hiçbir üzcret ödemeden kalan kişiler ile ilgili şunları söyledi; “ Paramount’da kalan kişiler var. Sahibi kim? Sezgin Baran Korkmaz. Bu arkadaş Türkiye’de de ABD’de de aranıyor. Bu adamın otelinde kimler var. Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Esat, Ankara. Bu abi, o kadar rahat bir adam ki, sıfır X5’le görevine gidiyor geliyor. Kim ne der demiyor, kaç milyonluk araçla işe gidiyor.”
“Başka, bunun eski koruması, kendi korumasıydı, onu koruma daire başkanı yaptı. Kim, Ekrem Güler, kim Silivri’deki genç emniyet müdürünün intihar etmesine neden olan canavar hain. Onu bunalıma soktu, kafasına sıktı. Veysi Ateş, tatil ekibinde. Bunlar tatili de birlikte yapıyorlar, kesmeyi de birlikte yapıyorlar. Resul olaya sonradan dahil olacak. Bunlar tatil ekibi. Bir de Muğla Emniyet Müdürü. Yalıkavak Marina vardı ya, el konulan. Şimdi de otele el koyuyorlar. Sezgin Baran Korkmaz, en son Mübariz de demişti, sendeki belgeler, benim şirketim ama bende yok demişti! Bende var kardeşim. Sakın onlarla anlaşayım deme. Patlatırım rezil olursun. Müşteri portföyünün tamamı bende, hangi hakimler savcılar. Siz aranan adamın otelinde ne işiniz var? Hani lan faturalarınız? Suit odada kalıyorsunuz, 100 bin lira yapıyor, lan sizin maaşınız kaç para, hani fatura… Bu Rasim Ozan Kütahyalı var ya, o da bizim Paramount Otel ekibinden”
Sezgin Baran Korkmaz’a Kumpas İddiası
Peker, Korkmaz’a karşı kurulan Kumpas için de şunları söyledi; “5 Aralık Resul Holoğlu, Organize Suçlardan Sorumlu Emniyet Müdür yardımcısı telefon açıyor Korkmaz’a. Bu adamı arıyor, İçişleri Bakanlığı’na çağırıyor. Saat 10.30, 12.30 çıkış. Sezgin Baran Korkmaz 45 milyon dolar bir iş adamından alacağı var. Süleyman buna ‘Senin hakkında tahkikat yapıldı, yurtdışına çık. Yukarının haberi var, bu parayı da sil, sorun çıkacak’ diyor. Yukarısı da Tayyip abi. Amerika’dan da büyük para gelmiş diye herkes biliyor ya.. Bütün kayıtlar çıkacak. Sezgin Baran Korkmaz, 6 Aralık’ta yurtdışına gidiyor.”
Peker bu olayın ardından Soylu ve ekibinin Paramount Otel’e çökmeye çalıştığını, olayın ise burada bozulduğunu ifade etti. Ayrıca Soylu ve ekibinin, Ekrem Güler aracılığıyla İş Bankası tarafından haciz edilen mallara operasyon yapmak için İş Bankası’na yerleştirildiğini de iddia etti.
Peker konu ile ilgilli şunları söyledi;”Ekrem’i Emniyet’ten ayırdı İş Bankası’na soktu, emniyet müdürünün İş Bankası’nda ne işi olur? Parasını ödeyemeyen, İş Bankası’na kalanlar var ya, büyük oteller, arsalar var ya, oraya operasyon. Koskoca MASAK Başkanını kendine köle yaptı, Sadık Soylu köle gibi kullanıyor.”
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.