ABD’de başkanlık yarışını kazanan Trump’ın korumacı ekonomi politikalarının dünya ticaretini yavaşlatması, ticaret savaşlarını patlatması ve bunun sonunda küresel resesyonu tetiklemesinden endişe ediliyor
ABD’de başkanlık seçimlerinin sonuçlanmasıyla birlikte yeni dönemde ülkenin izleyeceği ekonomik politikalara yönelik söylentiler de başladı. Henüz yeni ABD Başkanı Donald Trump’ın bakanlık kadroları dahi belli olmamasına rağmen olası ekonomi politikalarının küresel sonuçları dünya çapında tartışılmaya başlandı bile.
Özellikle Trump’ın propaganda döneminde ülkesini ekonomik olarak korumaya alacak politikalara yöneleceği yönündeki açıklamaları küresel ekonomi çevrelerinde dehşetle karşılandı. Yapılan yorumlarda Donald Trump’ın seçim öncesi yaptığı konuşmalarda dile getirdiklerinin yarısını bile hayata geçirmesinin dünya ekonomisine yavaşlayan küresel ticaret, hızla gerileyen dış yatırımlar ve ticaret savaşları olarak yansıyacağı dile getirildi.
ÇİN’İN CEVABI SERT OLUR
Trump seçim sonrası yaptığı ilk açıklamasında küresel ekonomiye değinerek “ABD için büyük bir ekonomik planımız var; ekonomik büyümeyi iki katına çıkaracak en kuvvetli ekonomi olacağız. Bizimle anlaşmaya niyetli her ulusla anlaşacağız” ifadelerini kullandı. Ancak ekonomi çevreleri ABD’nin korumacı bir küresel ekonomi politikası tercih etmesi halinde bunun yanıtsız kalmayacağı görüşünde.
Yapılan açıklamalarda ABD’nin özellikle Çin’e yönelik uygulayacağı bir sınırlamanın küresel bir ticaret savaşını tetikleyeceği belirtilirken bunun küresel ticareti yeni bir resesyon (durgunluk) sürecine sürükleyeceği vurgulanıyor. Çin ve ABD’nin ticaret savaşına girmesinin başta Almanya olmak üzere AB’nin tamamını da etkileyeceğini belirten uzmanlar dünya çapında durgunluğun kaçınılmaz olacağını savunuyor. Bu çerçevede küresel merkez bankalarının da yeniden gündeme geleceğine işaret eden yetkililer bol para politikalarının daha uzun yıllar sürebileceğini söylüyor.
GEÇMİŞİ UNUTALIM, ABD BAŞKANI OLARAK BAŞARILAR
Dünyanın en zengin insanlarından Suudi Prens Velid bin Talal, Donald Trump’ı Amerika Birleşik Devletleri başkanlık seçimleri zaferi ardından tebrik etti. İkili, yaklaşık bir süre önce Twitter’da yaşadıkları sert bir tartışmayla gündeme gelmişti. O dönemde Trump’ın başkan olması halinde Müslümanların Amerika’ya girişini yasaklayacağı yönündeki açıklaması tepkilere neden olmuştu.
Bu açıklamanın üzerine Prens Bin Talal Aralık 2015’te Trump’ı Twitter üzerinden başkanlık yarışından çekilmeye davet etmişti ve Trump için “yüz karası” ifadesini kullanmıştı. Bu paylaşımın ardından cevap yazan Trump, Arap Prensi ağır bir dille eleştirerek “Babasının parası ile Amerika’nın siyasetçilerini kontrol altına almak istiyor. Seçildiğimde bunu yapamayacak” notunu paylaşmıştı. Bu restleşmenin ardından dün Arap Prens, Trump’ın twitter sayfasında “Geçmişteki her türlü farklılıklara rağmen, Amerika tercihini yaptı, başkanlığını tebrik ederim. En iyi dileklerimle” notunu paylaştı.
‘TRUMP’IN TİCARET,İKLİM VE NATO POLİTİKALARI NET OLMALI’
Avrupa Komisyonu Başkanı Jean- Claude Juncker ABD başkanı seçilen Donald Trump’tan küresel ticaret, iklim ve NATO müttefikleri ile ilgili politikalarını netleştirmesini istedi. Daha önce hiç seçilmiş bir makamda görev yapmayan emlak milyarderi Trump, seçim çalışmaları boyunca serbest ticareti, küresel ısınmayı önleme ve NATO politikalarını ağır şekilde eleştirmiş ve ABD’nin müttefiki ülkeler ile ticaret ortaklarında endişe yaratmıştı.
Berlin’de bir basın toplantısına katılan Juncker, “Küresel ticaret politikalarının bundan sonra nasıl yürütüleceğini bilmek isteriz… (NATO) ittifakına dair niyetleri, izleyeceği iklim politikası nedir bilmek zorundayız. Bunlar gelecek birkaç ayda netleşmeli” dedi. AB genelinde Trump’ın ekonomik ve sosyal politikalarına tepki artıyor.
MOODY’S: GÜMRÜK DUVARLARI YÜKSELİRSE EKONOMİLER YARA ALIR
Derecelendirme kuruluşu Moody’s yaptığı yazılı açıklamada ABD’nin başta Çin ve Meksika olmak üzere yabancı ülkelere yönelik vergi duvarlarını yükseltmesinin çok tehlikeli olacağını duyurdu. Açıklamada ABD’ye yönelik ucuz mal girişinin azalmasının ülke genelinde hızlı fiyat artışlarına, kısıtlamalardan etkilenen ülkelerde ise dış ticaret kayıplarına neden olacağına işaret edildi.