Twitter’ın Sansürünü Kınıyor, Destekçilerimize Teşekkür Ediyoruz
Kendini, gerçeği haber yapmaya adamış bağımsız bir haber kuruluşu olan The Epoch Times, Big Tech tarafından aşırı sansüre maruz kaldı.
Yaşanan buna benzer son olayda 28 Temmuz’da Twitter web sitemizi ablukaya alıp, “güvensiz” olarak nitelendirerek ve kullanıcılara okumaya devam etmemelerini söyleyerek tüm içeriğimizi sansürlemişti.
Twitter’ın eylemleri – Facebook ve YouTube gibi diğer teknoloji devlerinin eylemlerine benzer şekilde – özellikle bağımsız haber ve video içeriğimize erişimi hedef aldı.
Twitter, çok sayıdaki itiraza ve yorum ve talebine yanıt vermedi. Şirket, içeriğimizin neden sansürlendiğini veya kamuoyunun tepkisi üzerine iki gün sonra engellemenin neden kaldırıldığını açıklamadı.
Sosyal medya devi tarafından yapılan hamle, yeni belgeselimiz “6 Ocak’ın Gerçek Hikayesi”ni yayınlamamızdan bir haftadan kısa bir süre sonra geldi. Aynı gün “Amerikan Düşünce Liderleri” programımızda seks kaçakçılığı kurbanı Eliza Bleu ile bir röportaj yayınlanmıştı.
Twitter’ın bizi neden hedef aldığı belirsizliğini koruyor olsa da, The Epoch Times’ın diğer büyük haber kuruluşlarının çoğundan farklı olduğu, çünkü gerçeklere dayalı hikâyeleri takip etmeye cesaret ettiğimiz açık.
6 Ocak belgeselimizde muhabirlerimiz o günün olaylarına yalın bir bakışla yaklaşıyor ve yaygın rivayetlere meydan okuyan yeni tanıklar ve kanıtlar sunuyor. Polisin resmi kuralları ve önlemleri çiğneyerek aşırı güç kullandığına dair kapsamlı kanıtlar sağlıyor ve o günkü güvenlik eksikliği hakkında soru işaretleri uyandırıyor. Belgesel şimdiye kadar EpochTV platformumuzda yarım milyondan fazla kez izlendi.
Son yıllarda bağımsızlığımız ve geleneksel gazeteciliğe bağlılığımız nedeniyle diğer büyük haber kuruluşlarından farklılaşan The Epoch Times’ta, doğru olduğu kanıtlanan başka önemli haberler de yayınlandı.
Örneğin The Epoch Times, o dönemde aday olan ve daha sonra başkan olan Donald Trump’ın Rusya ile gizli anlaşma yaptığı iddiaları çerçevesindeki olayları doğru bir şekilde haber yaptı. The Epoch Times ilk günden itibaren gerçekleri bildirdi ve bizim haberlerimiz aracılığıyla, FBI’ın Trump’ın kampanyasına yönelik soruşturmasında önemli problemler olduğu, gözetleme de dâhil sorunlu davranışlar bulunduğu ortaya çıkarıldı.
Diğer haber kuruluşları, ABD başkanı ile Rusya arasında gizli bir anlaşmaya işaret eden makaleleri nedeniyle Pulitzer ödüllerini kazanırken, The Epoch Times iddiaların hiçbir desteği olmadığını bildirmekte aslında haklıydı. Bu bilgi, özel savcı Robert Mueller ve Adalet Bakanlığı özel müfettişi tarafından yapılan soruşturmalarla ve ayrıca özel danışman John Durham tarafından yürütülen FBI soruşturmasının kökenlerine ilişkin devam eden soruşturmayla da teyit edildi.
The Epoch Times ayrıca, yeni koronavirüsün Çin’deki Wuhan Viroloji Enstitüsü’nden sızdırılmış olma olasılığını ilk bildiren haber kuruluşlarından biriydi. Konuyla ilgili Nisan 2020 belgeselimiz Facebook tarafından sansürlendi. Bugün hem medya kuruluşları hem de birçok hükümet yetkilisi tarafından, virüsün yayılmasının en olası açıklamasının bir laboratuvar sızıntısı olduğu kabul ediliyor.
Twitter gibi platformların gerçeğin ne olduğuna dair belirleyici olduklarını kabul etmenin en tehlikeli yanı, bu tür platformların çoğu durumda açıkça hatalı olmalarıdır. En belirgin örnek, o zamanki başkan adayı Joe Biden’ın oğlu Hunter Biden’a ait bir dizüstü bilgisayarla ilgili haber yaptığı için, Twitter’ın New York Post’un yayınını durdurması olayıdır.
Big Tech’in Bölüm 230 kapsamında aldığı önlemlere aykırı olan bu sansür davranışı, sosyal medya platformlarının bazı içerikleri hükümet adına sansürlediği yönündeki endişeleri de gündeme getirdi. Yakın zamanda bir federal yargıcın hükümete işbirliği yapmasını tavsiye ettiği bir davada, COVID-19’un olası kökenleri ve alternatif tedavileri de dâhil olmak üzere, hükümetin söylemine uymayan birçok bilginin yayılmasını engelleme hedefine yönelik sahne arkası çabalar olduğu iddia ediliyor.
Missouri Başsavcısı Eric Schmitt, “Hükümet kendi sansür görevini Big Tech’e devredemez” dedi.
Kamuoyunun Tepkisi
Twitter’ın The Epoch Times’a yönelik sansürüne karşı kamuoyunun tepkisi hızlı oldu ve üç ABD’li senatör, son yıllarda adı defalarca sansür eylemlerine karışan sosyal medya platformunu, haber kuruluşunu hedef alması nedeniyle kamuoyu önünde sorguladı.
Florida senatörü Marco Rubio Twitter’dan “bu çirkin sansür eylemini açıklamasını” talep etti.
Bu arada Florida senatörü Rick Scott da, “İfade özgürlüğüne ve basın özgürlüğüne saygı nerede, Twitter?” diye sordu.
“New York Post’a yönelik taraflı sansürünüzü ve bunun sizin açınızdan nasıl sonlandığını hepimiz hatırlıyoruz” dedi.
Wisconsin senatörü Ron Johnson, Twitter’ın eylemini “endişe verici” olarak nitelendirdi.
“Twitter, ‘güvensiz’ söylem kılıfı ile [The Epoch Times’a] sansür uyguluyor. Kurumsal medya ve Big Tech, Hunter Biden yolsuzluğuyla ilgili soruşturmamı sansürlemeye çalıştığında ne olduğunu hatırlıyor musunuz?” diye yazdı. “Gerçek her zaman galip gelir.”
The Heritage Foundation başkanı Kevin Roberts, Twitter’ın eylemini “çirkin bir sansür eylemi” olarak nitelendirdi.
Stanford profesörü Jay Bhattacharya, Twitter’ın baskısını vurgulayarak şunları yazdı: “Alıntı tweetinde [Epoch Times] sitesine tıklamak tamamen güvenli. Ancak nedense Twitter bunun, Epoch Times’a erişimi engellemek için bir bahane olduğuna karar verdi.”
Seks kaçakçılığı kurbanı Bleu, “Amerikan Düşünce Liderleri” programında yaptığı röportajın engellenmesi nedeniyle, Twitter’ın sansürü ilk fark edenlerden biri oldu. Platformun viral hale gelen eylemlerini kınayan bir video yayınladı.
Twitter kullanıcılarının birçoğu platformun eylemlerini kınadı. Bu durum kullanıcılar arasında bir hareketlilik yarattı.
The Epoch Times, bu son sansür olayına tepki gösteren herkese teşekkür eder.
Bildiğimiz tek yolda, “Gerçek ve Gelenek” sloganımıza bağlı, kayırma veya korku olmadan haber yapmaya devam edeceğiz. Hakikat için verilen mücadele, kıyısı olmayan ve yüzyıllardır süren bir savaştır. Sadece mesafe kat eden ve olup bitenlerin gerçeğini kaydetmeye çalışan cesur bireyler sayesinde, dünyanın olayların ve tarihin doğru bir resmine sahip olabileceğine inanıyoruz.
Yazan: Yayın Kurulu, The Epoch Times
Çeviren: Hatice Atmaca, Epoch Times Türkiye
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.